22.BÖLÜM

12.1K 530 19
                                    

Saat gecenin kaçı oldu hala elif hanim ortalarda yok,nerde bu kız ya nerde? Nereye gitmiş olabilir ki,kafamı yiyeceğim şimdi. "Oğlum tamam bi dur,sakinleş" "anne ne sakinleşmesi karim yok diyorum size,hep o ahmetin yüzünden karşıma çıkmamış olsaydı bunlar olmayacaktı" "ahmet mi?" "Evet tuncay ahmet yüzünden" dediğinde çenemi elimle ovuşturarak elifi kaçırdığını aklıma getirmek bile istemiyordum. "Bak selim sakinles arayacağım şimdi,tamam" "ara çabuk,hayvan herif nerden çıkıyor karşımıza her seferinde ama ben ona biliyorum ne yapacagimi" dediğimde adeta tıslayan bir boğadan farksizdim. Herkes ama herkes ayaktaydı,zafer bile gelmişti. Herşey tam güzel gidiyor derken ahmet baş belası çıkmıştı şimdi,bense deli divane ellerimi başımda birleştirirek ortalarda volta atıyordum adeta. Tuncayin haberi yokmuş,bilmiyormuş demesi üzerine içim rahatlamismiydi hayır,yalan söyleyebilirdi,ona asla güvenemezdim. "Ama şey dedi,bir kızla bankta otururken görmüş,sadece ikisi varmış,acaba elifin istanbulda olan bir arkadaşı olmasın ya da aileden uzaktan tanıdıkları falan yok mu? Olabilir belki" "yok tuncay yok biliyorum" "acaba ailesini arayıp sorsak mı?" "Hayır sakın hic kimse haber etmiyor"............ Tuncaydan gelen telefon üzerine ilk once endişelenmiştim ama elifin gittiği yeri bildiğim için içim rahattı ve elifin nerde olduğunu bildiğim halde söylememiştim. Acaba selimlerin yanına mı gitseydim ya da elifi burdan alıp kaçırsamıydim tam sırasıydı ama sakin olmalıydım herşeyi usulüne gore yavaş yavaş yapacaktım,elifi kaçırsam ne olacaktı zorla tutamazdım ya onun icin bana tekrardan aşık olması lazımdı, olmadi elimdeki diğer kozu kullanırım o zaman tıpış tıpış bana gelecek hem de selimden nefret ederken olacaktı. Abi bu ne ya kendimden bile korkmaya başladım,ben böyle birisi değildim,kızlarla konuşmaya çekinen adama bak be yiğit" "abi ne yalan soylıyım senden korkulur" "dur sen dur elif hanim gerçekleri öğrenince selimini yine isteyecek mi?" "Abi hic belli olmaz,ister mi ister ,hem gözlemlediğim kadarıyla gayet birbirileriyle iyiler,ben zannetmiyorum elif öğrendiğin de selimi terkedecegini" " bi sus be oğlum,sende tuncay gibi başlama,zaten beni yari yolda bıraktı,resmen adam elifci selimci oldu başıma,oh simdi de mis şirketlerine de girdi,yakında muğladan buraya da taşınır bak gör sen"..............Saat gecenin dördü olmuş hala telefonunu açıp ta ben burdayım diye haber etmeyişi iyice endişelenmeme neden oluyordu ya başına bi iş geldiyse bunları dahi aklıma getirmek istemiyordum. Yatak odasında tek basima ellerimi başıma kenetleyerek adeta elifin hayalinden özür diliyordum. Ben onu çok sevdikçe ona daha çok istemeden zarar veriyordum,canini yakıyordum bu nasıl sevgiydi. Aramalarım boşuna çıkmıştı sabahın olusunu dört gözle bekliyordum,aslında gelmesini dört gözle bekliyordum. Saatler geçmedikçe onu gördüğüm güne lanet edesim geliyordu ama yapamıyordum. Herşey muğlaya iş seyahati için gittiğim de olmuştu. Oraya turustik sık bir otel yapmak için gitmiştim ama keşke diyorum bazen gitmeseydim de görmeseydim onu,sonra kendime kızıyorum neden keske dediğime tam bir delirmisten farksizdim,onsuz bir hayat asla düşünemiyorum,o yanim da olmayınca nefesim kesiliyor,hava alamıyorum,o benim bir anda merkezim,tam odak noktam olmuştu. Arabayla otelin yapılacağı yeri görmeye giderken farketmiştim onu,elinde kitaplarıyla bir arkadaşıyla kaldırımda yürurken dikkatimi çekmişti. O an beni ona çeken neydi bilmiyordum ama hızla yanından geçerken birseylerin olduğunu hissetmiştim, haftalarca belki ayni yerden geçmiştim sırf elifi görebilmek için,hatta bir keresinde arabamı okulun kapı önüne park edip beklemeye başlamıştım,arabanın önüne geçip,kollarımı birleştirerek,bütün kızların dikkatini çekmiştim ama bir onun dikkatini çekmemiştim,ben onun dikkatini çekmek istiyordum,hep ayni takıldığı arkadaşına birşeyler anlatıp gulumserek yanımdan geçmesine öyle sevinmiştim ki,içim kıpır kıpır olmuştu adeta,goren de sanki bana bakarak gülümsemiş zannedecekti,hic bana doğru bakmamıştı oysa, göz ucuyla bile donup bakmamıştı. Nerdeyse bir ay belki bir buçuk aya yakın elifin peşinden ayrılmamıştım. Ta ki yeni yeni şeylerin farkında olmaya başladığım da vazgeçmeyi bile düşünmüştüm ama yapamamıştım. Elif beni adeta bir köre çevirmişti. Hergun aynı kişinin tam karşısında oluyordu ya da çaprazında o anda işte anlamıştım elifin bir başkasından hoşlandığını aman aman ne güzel o uyuz ahmet'ten başkası değildi. Demek o yüzdendi beni farketmeyisi o da ahmet yüzünden kör olmuştu meğersem,tam bir ask üçgeniydi. Ben elife aşık,elif ahmete aşık peki ya ahmet bundan haberi varmıydı? Elife bir kaç kez baktığını görmüştüm ama önemsememistim. Buraya geldiğine göre ve kaç defa karşımıza çıkmasından anlaşılıyor ki ahmette elife aşıktı. Karşılaşmaların hepsi tevafuk olamaz ya,kesin bizi takip ediyordu,hic beklemediğimiz zamanda karşımızda bitiyordu. O sürede kaç kız benimle tanışmak istemişti ama ben eliften başkasını görmüyordum resmen ona kilitlenmiştim.Ondan habersiz ailemle ailesine haber göndertmiştim. O zaman öğrenmiştim aynı zamanda uzaktan akraba olduğumuzu,duyduğumda sanki karnımda kelebekler uçuyordu oldu bu iş diyordum ama sonra öğrendiğime gore ailesine tek bir lâf, söz ettirmeden direk kestirip atmış,neymiş efendim okulu varmış,yemişim ben okulunu,sadece aklım da o vardı,onu elde etmek,ne inşaatlar,ne ihaleler aklımdaydı sadece o vardı,belki de beni ona bu kadar bağlayan şey ilk defa bir kız tarafından farkedilmeyisimdi,off yine saçmalıyorsun selim,onda bilmediğim beni kendisine çeken bir büyü gibi adeta hergun,her saniye,her dakika beni kendine çekiyordu ve onu daha çok istememe neden oluyordu. Şuan bu yazdıklarımı bir okusa,bunları günlüğüme kac defa yazdım ben bile hatırlamıyorum. Zamanı geldiğin de benden vazgeçemeyecek kadar sevildigime inandığım da işte o zaman okutacaktım belki de hicbir zaman,ya peki songülle oguza ne olacaktı,onlarda benim yüzümden evlenmişlerdi ayni biz gibiler,gerçi songulle oguzu çok zor ikna etmiştim, ayni zaman da ailesini de zor ikna etmiştim. İlk basta itiraz etselerde benim eliften asla vazgeçmeyişimi görünce ve aileminde sayesin de olmuştu bu iş. Elifle normal bir şekilde görüşmeyi isteseydim adım gibi biliyorum istemeyecekti,onun varsa yoksa aklında isminin ahmet olduğunu öğrendiğim kişi vardı ve bu her defasında aklıma geldikçe çıldırmaktan kendimi alamıyordum. Sırf sevdiğim için kardeşimi gözden çıkarmıştım,okulunu da oraya aldırınca hiçbir problem kalmamıştı,istedikleri zaman boşanabileceklerdi,belki onlarda birbirini sevmislerdir uzun zamandır hic aramıyordum kardeşimi varsa yoksa elif vardı benim için. Berdel yalanını da kılıfına uydurduktan sonra tamamdı bu iş ve öylede olmuştu,çok şükür hiçbir problem çıkmadan halletmiştik. Onu ne kadar çok sevsem de düğün gününe kadar hiç irtibata geçmemiştim çünkü oyunun kuralı buydu,sanki bende istemiyormuşum gibi davranmak,güya oğuz songülü kaçırdığı için biz de mecbur kalmıştık sanki, o yüzden kardeşimize karşılık kızlarını almaktı ve elif bu berdel oyununu çoktan yutmuştu. Şuan saat sabahın sekizi olmuştu ve ben bunları ayrıntısına kadar yazarken diğer yandan da kulağım kapıdaydı. Günlüğü bir kenara bırakıp hava almak için balkona çıkmıştım ama bir türlü rahatlayamıyordum................... Sabah uyandığım da ilk işim telefonu açmak olmuştu. Telefonumu acar açmaz üst üste bırakılan sesli mesajları dinleyince yüzümde tarifini edemediğim bir mutluluk kaplamıştı. Demek ki selim beyimizi meraklandırmıştım,bu ona ders olsun,saate baktigim da saat on olmuştu benim bir an önce gitmem gerekiyordu. "hicran ben gitsem artık iyi olur" "dur kızım be bi insan günaydın der,kahvaltını yaparsın sonra gidersin" kapıya yönelip actigim da "beni sen mi bırakırsın ya da arkadaşının kayıp mi olmasını istersin,hadi ama lütfen" "tamam be kaç aylıksin kızım sen" hicran eve yakin bir yere indirmişti. İçim kıpır kıpırdı,bu kıpırtı selimin beni merak edişi mi? Yoksa korkudan ne diyeceğimi bilememezligin kırpıtısı mıydı? Kapının önüne gelip elimi zile bastığım da kapı bir anda açılmıştı, selimi endişeli gözlerle kapıda görmem korkmama neden olmuştu. Simdi tekrardan basa dönmenin korkusuyla korkak gözlerle karşılık veriyordum.

BERDEL (Tamamlandı :-) Where stories live. Discover now