🦋 Bir aile olarak

286 33 96
                                    


~Iyi okumalar~

"Sakin ol, asistanlardan hastanede olduğunu duyunca endişelendim ve seni görmek istedim. Bir şey yaptığım yok,"

"Bana bir daha dokunma!" diye üstüne basa basa konuştuğumda dudakları yukarıya doğru kıvrılmıştı. Onu aldırmadan etrafa bakındım. Metawin bile duyduysa Taehyung duymamış mıydı? O neredeydi?

"Taehyung'u arıyorsun değil mi?" dediğinde gözlerimi devirerek yüzüne baktım. Onun adını anmasından bile nefret ediyordum. "Merak etme seni görmüş, hatta dramatik bir şekilde yine ortalığı karıştırmış. Belli ki seni hastanede görmekten pek hoşlanmıyor ama sen ısrarla buna şahit olmasına neden oluyorsun," diyerek güldüğünde çenemin kasıldığını hissetmiştim.

"Ne saçmalıyordu yine?"

"Onun için kuzenini çok seven bir hyung diyorlar," diye dalga geçer gibi konuştuğunda yerimden kalkıp gitmek istedim ama lanet serumla buraya bağlıydım. "Ama aslında aşık olduğunu bilmiyorlar," duyduğum cümle ile ona bakan gözlerimin alev aldığını hissetmeye başlamıştım ve yaşadığım ani öfkeden dolayı mide tekrardan kasılmaya başlamıştı.

"Çık odadan!" diye dişlerimin arasından konuşurken boşta olan kolumdan destek alarak oturduğum yerde doğrulup onu itmiştim ama o kadar güçsüzdüm ki milim dahi yerinden oynatamayı başaramadım.

"Çok merak ediyorum... kuzeninle sevişmeyi nasıl miden kaldırıyor, söylesene?" bunları bildiğini zaten biliyordum o yüzden yaşadığım bir şaşkınlık yoktu. Tek takıldığım konu, neden şimdi bana bildiğini belli etmesiydi.

"Bu yüzden açıklama yapmıyorsun değil mi?.. Bu yüzden medyada sevgilin olarak anılmama sesini dahi çıkarmıyorsun," başımı sallayarak dik bir şekilde baktım yüzüne. Beni alt etmesine izin veremezdim. İçimden durmadan Taehyung'un adını geçiriyor ve beni sevdiğini hatırlatmaya çalışıyordum. Onu baskılayan ben olmalıydım, bu yüzden konuşmasına izin vermemeliydim.

"Melek olduğumu düşünmüyorsundur herhâlde?" dedim gözlerinin içine bakarak. "Çünkü sen şeytansan ben de şeytanım Metawin. Ve evet... Sesimi dahi çıkarmıyorum çünkü ilişkime karşı seni bir kalkan olarak kullanıyorum," diye kaşlarımı kaldırarak konuştum.

"Ama bu senin de işine geliyor, değil mi?" dediğimde yüzündeki ifadenin değişmesine neden olmuştum. Bana karşı bakışları yoğunlaşırken kaşları hafifçe çatılmıştı.

"Hâlâ öğrenemedin Jungkook. Böyle konuşarak beni ne kadar etkilediğini gerçekten bilseydin ağzını bile açmazdın," eli yine bana doğru uzanacakken tüm gücümü kullanarak tuttum onu ve bakışları yapacağı hareketi engelleyen elime kaydı.

"Taehyung'a olan aşkını benim öpücüklerim sayesinde fark etmedin mi? Niye şimdi böyle dokunulmaz biri gibi davranıyorsun? Oysaki ilk günümüzde benimle öpüşürken ve kucağımda kendini bana sürterken oldukça cesurdun," serumlu olan kolumu yavaşça karnıma sararken zorlanmadan dolayı kelebek girişten sızan kanı görmüştüm ama aldırmadım çünkü sözleri üzerine tekrar başlamasına engel olamadığım mide bulantım bunu geçiriyordu. "Kuzenin üzerindeyken de bu kadar cesur musun?" dediğinde içimde yaşananları görmezden gelmeye çalışarak tıpkı onun gibi ancak nefret dolu bir şekilde güldüm. Şu an bana bakarken kendi sinsi ve gıcık hâlini gördüğüne emindim çünkü onu taklit ediyordum.

"Taehyung benim kuzenim değil Metawin," dedim ukala bir şekilde yüzüne biraz yaklaşarak. "Ve onunla sevişmemem için aramızda hiçbir engel yok. Ayrıca... Üzerimdeyken karşılıklı olarak ne kadar cesur olduğumuzu bilsen, asıl ağzını bile açamayan sen olurdun," dediğimde kaşları çatılmıştı.

Eight Letter Love • TaekookWhere stories live. Discover now