6. Bölüm-"İhtimallerin Işığında Sönen Yıldız"

2.2K 146 124
                                    

Karanlık bir koridorda yavaş yavaş yürürken kalbini esir alan korkuyla bedeni titriyor, kuvvetli hıçkırıklar yüzünden adım atamayacak hale gelsede yürümeye devam ediyordu. Bilerek yapıyordu. Karanlıktan ve karanlıktan doğan canavarlardan delicesine korktuğu için bunu ona bilerek yapıyordu.

Bir hıçkırık daha çıkarken titreyen dudaklarının arasından elleri soğuk duvarda gezinerek ilerledi. "Anne!" Cılız sesi her korktuğunda olduğu gibi yine kendisine asla yardım etmeyecek olan kişinin adını fısıldarken kulaklarına ince bir erkek çocuğunun sesi doldu.

"Hey, seni aşağılık Kız! Korkuyor musun?" Neşeli bir şekilde kıkırdarken dudaklarını birbirine bastırdı ve inlemelerini duymasını engelledi. Duyduğunu biliyordu.

"Çok karanlık. Zaten ancak senin gibi aşağılık bir Kız korkar karanlıktan." Şuan yüzlerce kez duyduğu hakaretler umurunda bile değildi tek istediği birazcık ışıktı. "Bö!" Birden yükselen sesle irkilerek çığlık attığında yeniden erkek çocuğunun gülme sesleri yankılandı. "Hadi ama korkak, kalk yerinden ve bana hizmet et! Yoksa şuan arkandaki karanlıkta saklanan canavara seni parçalaması için izin veririm."

Düştüğü yerden kalkmaya çalışırken arkasında var olduğuna inandığı canavar küçük kalbini durdurmaya yetecek kadar çok korkutmuştu. "ANNE!" Bu seferki haykırışı daha güçlüydü.

"Anne sana gelmeyecek, seni bir tek ben kurtarırım. Unuttun mu Kız? Anne seni istemiyor."

O kadar çok korkuyordu ki yeniden ayağa kalkacak cesareti bulamayarak sırtını duvara yasladı ve dizlerini karnına kadar çekti. Giydiği bol erkek pantolonunu sıska kollarıyla sardı ve başını dizlerine yasladı. "Çok korkuyorum, abi. Yapma!"

"Bir varmış, bir yokmuş..." diye korkunç çıkmasına özen gösterilen sesle konuşan erkek çocuğu bundan aşırı keyif alıyordu ve yapmaktan vazgeçmeyecekti.

Küçük kız o sözleri duyduğu anda kulaklarını kapattı. Bu lanet olası korkunç hikayeyi duymak istemiyordu! Onun anlattığı hikayeler kendisini korkutuyordu, abisi bunu neden anlamıyordu?

"Karanlığın içinden çıkan canavar çok acıkmıştı. Orada küçük bir Kız gördüğünde birden üzerine atladı ve onu yedi!"   Kız hala duymaya devam ettiği sözlerle bir an aklını kaybedeceğini sandı. Ufak bedenine rağmen kendisinden beklenmedik bir güçle çığlık attığında boğazı acıyordu. Yinede susmadı. O hikayeyi dinlemektense boğazını yırtmayı tercih ederdi.

Çığlıkları etrafı inletirken gözleri etrafta yayılan ışıkla kamaştı. Yüreğini mesken tutan korku parçaları birer birer uzaklaşıyor olsa da ne ağlamasını durdurabiliyor ne de çığlık atmaktan vazgeçebiliyordu. Bir hizmetli koşarak yanına gelirken küçük bedeni şoka girmiş gibi kaskatı kesilmiş, hiçbir şey görmüyordu. Burnundan akan kan dudaklarına oradan da ağzının içine doğru yol alırken gözleri kapandı. Çığlıkları sustu. Beyni kendisini korumak için onu bir kalkanın içine çekmişti.

Parmak Uçlarındaki YabancıWhere stories live. Discover now