19.Bölüm-"Bedel Ödeyenler"

1.1K 80 104
                                    

"Hadi, dışarı çıkalım." dedim elimden geldiğince heyecanlı davranmaya çalışarak. Yere iki doksan yatıp hayatı sorgulayan Baran'ın ela gözleri bir susmadın dercesine üzerime devrildi. Oflayarak omuz silktim. "Sıkıldım!" Umrumda değil demese de olurdu çünkü gözlerini yeniden tavana dikerek umrunda olmadığını açıkça haykırmıştı.

"Patlayacağım!"

Umrunda değildi.

"Off!"

Yine değildi.

"Baran!"

Ve yine.

"Araba çalalım Pala Bıyık'tan."

Yine!

Ayağımın ucuyla karnını dürttüm. "Camış gibi yatmışsın, kalksana be!" Baran oflayarak başını bana doğru çevirdi.

"Ne oldu Reya?"

"Sıkıldım." dedim hızlıca. Ciddi olup olmadığımı sorguladıktan sonra sabırla dudaklarını ıslattı.

"Harika. Ve?"

"Bir şeyler yapalım."

"Yapıyoruz işte." dedikten sonra beni umursamamaya devam etmek için yeniden başını çevirdi. Tam bir buçuk saattir aptal gibi ona yalvarıyor olmama rağmen parmağını bile kıpırdatmıyordu. Serra'yla Arda'yı birlikte gördüğümüzden bu yana dört saat geçmişti. Dört saatte bir insan ne kadar değişirse o kadar değişmişti Baran. Can sıkıcı bir ayı olmuştu tam anlamıyla.

Telefonumu elime alarak Sibel'i görüntülü aramaya başladım. İlk çalıştan sonra arama Sibel tarafından reddedildi. Kaşlarım çatılırken mesaj kısmına girdim.

Neden açmadın?

Görüldü atman hoş değil.

Cevap versene.

İyi misin?

Sibelll!

Ve tek bir mesaj gelmişti Sibel'den.

Sibel~
Bir daha konuşmayalım.

B

ir daha konuşmayalım...

Hadi ama! Yıllardır arkadaş olduğum kız bana böyle bir mesaj atacaktı ve bende tamam olur deyip konuyu kapatacak mıydım? Asla.

Yeniden aradım ve yeniden reddetti. İnatla üçüncü kez aradığımda çalmadı bile. Hayretle ekrana bakakalırken ne hissedeceğimi bilemedim. Profili kaybolmuştu çünkü beni engellemişti.

"Noluyor ya?" Kaşlarım çatılırken ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim. Ayakkabılarımı giydiğim sırada Baran sonunda yerden kalkıp merakla yüzüme bakmıştı.

"Nereye?"

"Sibel'e." dedim aceleyle. Baran ayağa kalkıp yanıma gelirken çoktan evden çıkmıştım. Otobüs durağına kadar hızlıca yürüdükten sonra arkamdan koşan Baran'ın sorularını duymazdan geliyordum.

Evlerimiz çok fazla uzak değildi zaten. Dakikalar içinde Sibel'in kapısının önünde olmuştum. Büyük bir kamyona eşyalar yüklenirken Sibel'in bütün ailesi babası Ahmet Amca'nın arabasındaydı. Sibel elinde küçük bir koliyle evden çıktığında kızarmış gözlerle yüzüme bakakaldı. Gözleri benden ayrılıp Ahmet Amca'ya çevrilince beni görmezden gelmeyi seçerek arabaya doğru ilerlemişti.

Parmak Uçlarındaki YabancıWhere stories live. Discover now