27.Bölüm-"Maskelerin Ardında"

487 47 51
                                    

Senin için değerli olan birisini kaybetmek bedenini ayakta tutan iskelet sistemini kaybetmekten bir tık daha kötüdür. O gidince bedenin ayakta kalamaz, haraket dahi edemezsin; üstelik bir bataklığın içindeyken. Batarsın, batarsın... Burnuna kadar pisliğe boğulursun da devamı gelmez, öylece kalakalırsın. Az daha batarsan öleceğini bilmene rağmen arafta kalmak seni tüketir. Yalvarırsın içinden bir santimetre daha batmak için ama hayat büyük bir acımasızlıkla ne batırır seni, ne de kurtarır o çukurdan.

Hiçbir zaman geçmeyecekti bu his biliyordum ama yine de iskelet sistemimi paramparça ederek beni bir et yığınına çeviren kişinin hayatı parmak uçlarımdaydı. Ondan intikam almak, içinde boğulmak üzere olduğum ama asla bir sonuca ulaşılmayan pisliği benim için kabul edilir hâle getirecekti.

Kanı ben akıtmıştım, sebebi o'ydu. Bu sebep küllerin bile ona acıyarak bakacağı duruma gelene kadar yanacaktı ve onu yakan kişi olmaktan hiç çekinmeyecektim.

Mezardaki ıslak toprak tırnaklarımın arasına dolmuş, avucumdan taşarken ağlamaktan kan çanağına dönen gözlerim mezar taşının üzerindeki isimden bir an olsun ayrılmadı. Yanına gidecektim onun, en kısa zamanda... Tabi önce yakıp küllerini bile paramparça etmem gereken birisi vardı. Şuan bu toprağın altındaki kişi yerinde olmak için yalvartacaktım onu.

Nefret mi? Hayır. Daha fazlasıydı.

Bazen beynimin içindeki çarkların benden bağımsızca haraket halinde olduğunu hissederdim. Bu kafamdaki tüm damarların küçük cam parçalarıyla ayrılması gibi bir şeydi. O anlarda zihnimden sayısız düşünce geçer, bu çarklar durduğu zaman hastalıklı olarak adlandıracağım derecede korkunç planlar oluşurdu. Yine de bu planlara sadık kalırdım çünkü kim kendi zihnine karşı çıkabilirdi ki?

Kim sevdiği kişiden bu denli nefret ederken hisleri arasında seçim yapabilirdi? Kimin yaptığı umrumda bile değil, ben bunu yapamıyordum.

Bu sefer çarklar onun için çalışıyordu. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar kurguluyordu zihnim. Yapacağı araştırmaları, vereceği tepkileri, hissedeceklerini. Şüphelendiği kişilerden şüphe etmesini bile ben sağlayacaktım. Bundan sonra onun aldığı nefes bile benim kontrolüm altında ciğerlerini dolduracak, yine benim kontrolümde boşalacaktı.

Birinci adım Ayaz'a aşık olmasıydı.

Bu yüzden gittikleri barda kamera görüntülerini almak için o odaya girdiklerinde kapıyı üzerlerine kilitlemesi için o adamı ayarlamıştım. Kardeşi gibi sevdiği kızı kaybetmiş, yüreği yaralı bir erkekle kendini güvende hissetmeyen bir kızın yakınlaşması için bundan iyi fırsat geçemezdi elime. Onu Ayaz'ın kollarında gördüğümde harika bir çift resmi oluşmuştu bile kafamda.

Sonradan öğrendiğim karanlık korkusuysa çok işime yaracaktı. Ona kendisiyle oynayan birisi olduğunu gösterecektim ama asla kuklaları haraket ettiren o kişiyi göremeyecekti. Sadece parmak uçlarında ipler bağlı olan bir el, daha fazlası değil. Her zaman dokunabileceği kadar yakınında olmama rağmen parmak uçlarında yürüyen bir yabancı olarak kalacaktım. Beni, ben ona kendimi gösterene kadar görmeyecekti.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Jan 02 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Parmak Uçlarındaki YabancıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang