Cursed Doll 屮JiKook

屮 двадцать один 屮

BEBEKLERİM YENİ KİTABIM OLAN HAFAZA'ya (BXB) BİR ŞANS VEREBİLİRSİNİZ. Jikook değil o yüzden isteyen okusun. 

Tutmaz ama reklamını her zaman yapacağım sdkşoawwodşal

ha bu arada okuyupta oy vermeyenin evini basıyorum haberiniz ola

...

Valeri parmaklarıyla oynarken yanında oturan Jungkook'a yandan bir bakış attı. Genç çocuk üzerinde hissettiği bakışlarla kafasını çevirdiğinde kızıl kafanın yüzüne merakla baktı. Bir süredir böyle oturuyorlardı, kimseden ses çıkmıyordu. Valeri'nin üstüne gitmemek adına hiçbir şey sormuyordu ama gergin vücudu konunun çok da iç açıcı olmadığını anlatıyordu.

Kızıl kafalı bakışlarını kaçırıp geldikleri parkın etrafına görmeyen gözlerle baktı. Üstündeki yükü azaltmasını umarak hızlıca "Özür dilerim." dediğinde, zaten ona doğru bakan Jungkook daha da bir meraklandı.

"Ne için?"

Valeri gözlerini saniyelik olarak kapatıp içine derin bir nefes çekti. Bakışlarını Jungkook'a çevirirken daha cesaretli görünüyordu fakat dürtsen bayılacak gibi de bir aurası vardı. "Ben aslında Mikael'i ikinizi kurtarması için çağırmadım. Aklımda başka bir plan vardı. Normalde sadece göğsündeki izi silmesini istemiştim, Viktor'la aranızdaki bağ sökülsün diye."

Jungkook'un kaşları anlamak amaçlı çatılınca Valeri bunu olumsuz bir tepki olarak algılayıp yapabilirmiş gibi daha çok stres yaptı. Oynadığı elini stresten kaynaklı salladığında Jungkook uzanıp elini kendi elleri arasına aldı. "Devam et." derken sesini yumuşak tutmaya çalışıyordu. Olayın nereye doğru gittiği endişelenmesini sağlasa da ilk önce her şeyi Valeri'nin ağızından duymak istiyordu.

Kızıl kafalı onu tutan ellere bakınca dişlerini sıktı. Yapmamış bir şey için vicdanı çok sızlıyordu. Mikael onun istediği şeyi yapsaydı karşısında oturan gencin yanlarında olmayacağı düşüncesi, canını yakıyordu. "Aslında sizi bu iyi duruma getiren Mikael'in planıydı, benim değil." dediğinde Jungkook şaşırsa da bir şey demedi ve ellerinin arasındaki eli baş parmaklarıyla hafifçe okşayıp devam etmesi için cesaretlendirdi.

"Benim planım..." dediğinde Valeri içindeki bütün oksijeni dışarıya salıp bir çırpıda her şeyi söyledi. "Viktor'un aklındayken Aima'yı akıl gücüyle yok etmeniz veya mühürlemenizin imkanı yoktu, bunları biliyordum ama yine de seni Viktor'un aklına girmen için ikna ettim. Yapmamam gerekirdi fakat seni bir adak olarak Aima'ya sunup geçici de olsa olayları kontrol altına almaktan başka düşünebildiğim bir şey yoktu. Mikael'i de göğsündeki izi silsin diye çağırdım, böylelikle sana bir şey olduğunda Viktor'a olmazdı." Jungkook bir çırpıda söylenen şeyleri sindirmeye çalışırken yüzü ifadesizdi fakat parmakları kıpırtısını kesmişti. Kızıl kafalı karşısında öylece boşluğa bakan çocuğun ellerini kendi elleri arasında aldı bu sefere. "Çok özür dilerim." 

Jungkook cevap vermediği her saniye kızıl kafalının bedeni soğuyordu. Alt dudağı titreyince tuttuğu ellere eğilip alnını dayadı ve kendi kendine sayıkladı. "Özür dilerim, çok özür dilerim. O tür bir şeyi düşünmem bile hataydı ama bilemedim. Ne yapacağımı bilemedim. Lütfen, bir şey söyle." Ağzından onca stres sonrası bir hıçkırık kaçınca Jungkook kendine gelmişçesine irkilip alnını ellerinin üstüne yaslamış kızıla baktı. Gözleri irileşirken ellerini çekip Valeri'nin omuzlarına koydu ve yüzünü görmek için hafifçe eğildi. Dolu dolu olmuş gözler ona baktığında Jungkook'un içi burkuldu. 'Abisini' böyle görmek istemiyordu.

"Ağlama, o an bunu düşünmüşün o kadar. En azından düşündüklerin olmadı o da bir şey." diye söze başladığında Valeri'nin alt dudağı titredi. Gözlerindeki ifade içinin rahatladığı belli ederken "Fakat," diye söze başlayan ve ellerini geri çeken gençle gözlerindeki umut yandığı gibi söndü. "Her ne kadar kardeşini bu kadar büyük bir karar alabilecek kadar sevdiğin için sevinsem de, bilemiyorum. En azından ölme ihtimalimin olduğunu söyleseydin."