25. BÖLÜM

163 14 17
                                    

"Ben gelmek istemiyorum, sen git."

Kerim, genç kızın ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktı. Evet, gayet ciddiydi. Bugün bütün ekip toplanacak, felekten bir gün çalacaklardı. Doyasıya eğlenmek vardı planlarında. Her yerde düşmanları vardı, ama hayatlarının sonuna kadar da düşmanlarını düşünerek yaşayamazlardı. Çünkü bu düşmanlar bitmek bilmezdi. Zaten harekette bulunan bulunurdu. Nasılsa İntikam Meleği, Şeytan ve akabinde onların ekibini de yenmek bir hayli zordu. Cevap olarak iyi bir ders verirlerdi. Şimdi onları düşünme zamanı değildi.

Biraz da onlar eğlensindi.

"Neden gelmek istemiyorsun?" diye Bade'ye sordu. Onu da çağırmıştı gözünün önünde olması daha iyi olur diye ama o gelmek istemediğini söylüyordu. Böyle evde kös kös oturması daha mı iyi olacaktı sanki?

Genç kız ise, Kerim'in kendisini de götüreceğini söylediğinde çok mutlu olmuştu önce. Zira evde dura dura canı fazlasıyla sıkılıyordu. O da gezmek eğlenmek istiyordu. Onun da bunlara hakkı vardı. Fakat sonra aklına giyecek hiçbir şeyi olmadığı gelmişti ve vazgeçmişti gitmekten. Zaten buraya kaçarak gelmişti, hiçbir eşyası ya da valizi olmadan... Abisinden kaçmıştı o. İşlerin bu noktaya geleceğini düşünmemişti açıkçası. Dört aydır onların arasındaydı. Bu esnada Adel'iin veya diğer kızların verdiği kıyafetlerle yetinmiş, onlardan giyinmişti. Ve şu an giyecek hiçbir şeyi yoktu.

Bade, genç adamın sorduğu soruya karşılık gözlerini kaçırdı. "Gelmek istemiyorum işte."

Kerim sabırla gözlerini kapatıp açtı.

"Bende sana sebebini soruyorum."

Dik dik kıza bakmaktaydı, bir cevap vermesi için bekliyordu. Onun sabrının taşmaya başladığını fark eden kız, bir an önce doğruyu söylemesi gerektiğini anladı.

"Çünkü giyecek hiçbir şeyim yok..." diyip, üzerine kısaca göz attıktan sonra tekrar adamın gözlerine odakladı kendini. "Üzerimdeki bu kıyafetlerle dışarı çıkacağıma, evde dururum daha iyi."

Genç adam da kısaca kızın üzerini süzdü ve kaşlarını yukarı kaldırarak, "tek sorun bu mu?" diye sordu. Bade gözlerini bir kez daha kaçırarak başını sallayarak onayladı. Derin bir nefes alan genç adam, "kalk, gidiyoruz." diyerek kapıya yürüdüğünde kız şaşkınlığından olsa gerek olduğu yerde durmaya devam ediyordu. Bu adam dalga mı geçiyordu? Hiçbir kıyafeti olmadığını söylediği halde hâlâ nereye gidecekti onunla? Şu an bunları düşünmekteydi. Kerim kapının önünde durmuş, arkasını döndüğünde hâlâ kızın oturduğunu gördü ve gözlerini devirerek ona doğru ilerlemeye başladı.

"Hadi dedim, gidiyoruz." diyip elini tutarak beraberinde kızı da sürüklercesine arkasından götürmeye başladı. Bade kendine gelince yavaşça elini onun elinden çekti ve önden yürüdü. Ve ardından evden çıktılar. Yalnızca iki ay olmuştu bu evi tutalı. Kerim'de kendi evinde oturmak istediği için Adel ve Kerem'in villasından buraya taşınmışlardı. Hem, Bade'nin abisi orayı biliyordu ve sürekli kardeşini almak için geliyordu o zamanlar. Bir sebebi de oydu yeni bir eve oturmalarının... Şimdi ki evi bilmiyordu kızın abisi. Ev o kadar küçük değildi, o kadar da büyük değildi.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolun ardından geldikleri yer bir alışveriş merkeziydi. Bade anlamayarak başını yan tarafına doğru çevirdiğinde genç adamla göz göze geldi. "Buraya neden geldik?"

"Giyecek bir şeyim yok demedin mi?"

Genç kız bu soruyla birlikte başını sadece olumlu anlamda salladı.

İNTİKAM MELEĞİ 2 Där berättelser lever. Upptäck nu