İNTİKAM MELEĞİ 2

26. BÖLÜM

Ben geldimmm. Adel ve Kerem geldiii. 💜💙

İntikam Meleği ve Lucifer'i özleyenler burada mı? 🥰

Oy ve bol bol yorum bekliyorum. 💖💖

Keyifli okumalar... ❤️

❇️❇️❇️❇️❇️

Doğmak ve ölmek kolaydı, zor olan hayatın kendisiydi.

❇️❇️❇️❇️❇️

Genç adam öfkeden kuduruyordu. Saatlerdir kendisine aynı soru soruluyordu ve bu durumdan gerçekten sıkılmıştı.

"Bana doğruyu söyle, Kerim misin her ne haltsan..."

Derin bir nefes alan adam bilmem kaçıncı kez sorduğu soruyu bir kere daha sormak için hazırlandı.

"Bade, hangi delikte?"

Saatlerdir kendisine yöneltilen soru buydu. Ve o yine sessizliğini korudu. Karşısındaki adam Bade'nin abisiydi. Ama yerini ona söylemeye hiç niyeti yoktu. Henüz genç kızın, ikizi Kerim'in yanından abisine gitmek için ayrıldığını bilmiyordu. Zaten kendisini de bu akıl almaz benzerlik yüzünden Kerim sanarak kaçırmışlardı. Ama Kerem, bunu da açık vermemeyi tercih etti.

Hâlâ sessiz kalmaya devam ettiğini gören adam, "nerede?" diye bağırdı.

Günlerdir onu bu odada tutuyorlardı. Kim bilir onun için ne kadar çok endişelenmişlerdi. Elinde olsa şu an bağlı olduğu ipleri çözüp bu adama haddini çok güzel bildirirdi ama yapmaması gerektiğinin farkındaydı. Çünkü bu adam onu ikizi Kerim sanıyordu. Öyle bir harekette bulunursa kolunda dövmesi olmadığı ve onunda Kerim olmadığı pekala anlaşılırdı. Karabasan'ın kendine has dövmesi vardı çünkü. O yüzden yerinde sakince oturmalı ve beklemeliydi. Tabi ne kadar sakin kalabilirse. Lucifer'de sakinliğin 's' si bile yoktu ama yapacak bir şey de yoktu henüz.

Diğer yandan İntikam Meleği ve ekibi de hız kesmeden Kerem'i aramaya devam ediyorlardı. Mafya camiası ayağa kalkmıştı. Adel odasında kara kara düşüncelerine dalmıştı ki, kapı tıklandığında başını o yöne doğru çevirdi. "Gir!"

Gelen Enes ve Araf'tı. Onlara sorgu dolu bir şekilde bakmaya başladı. Olumlu bir şey duymak istiyordu. Buna rağmen de soğukkanlılığını koruyordu. Bu bakışları anlayan iki genç adam önce başlarını olumsuz anlamda salladı. Ardından ilk konuşan Araf oldu. "Orada da değilmiş." Ondan sonra da Enes, "yok yenge, Kerem hiçbir yerde yok!" diye sürdürdü sinirle.

Adel'de ellerini iki yanından yumruk yaptı. Öfkeyle tıslarcasına konuştu. "Kerem'i kim kaçırmış olabilir? O nerede olabilir?"

Hepsininde akıllarında bir isim vardı. Hepsi de Alev ve iş birlikçisi Yusuf'tan şüpheleniyordu. Çünkü Kerem'in kaçırıldığı o gece Alev kapılarına bir not bırakmıştı. Notta da yakında Adel'in yerine geçeceği ve bunun için de çok az bir zaman kaldığı yazıyordu. Zaten Kerem'de o geceden beri yoktu ortalıkta. Hava alacağım diye gitmişti, gidiş o gidişti.

Adel Melek salak değildi. Aptal hiç değildi. Elbette anlamıştı o kadının asıl amacını. Alev'in lakabıyla hiçbir ilgisi olmadığını, onun sadece nişanlısını istediğini elbette anlamıştı. Onun kaçırdığını düşünüyordu. Ne yazık ki Bade'nin abisi olabileceği aklının ucundan bile geçmiyordu. Çünkü o gece Bade'nin de Kerim'e veda ettiğini, abisine gittiğini biliyordu. Ertesi gün söylemişti Kerim.