İNTİKAM MELEĞİ 2

21. BÖLÜM

Biraz-cık uzun bir aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım. 😁

***

Bu bölüme geçmeden önce, neler olduğunu hatırlamak adına lütfen 20. Bölümü okuyun... 🙏

💟💟💟💟💟

Mühim olan yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak değildir; mühim olan ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir.

💟💟💟💟💟

Son sınavlarından da çıkmışlardı. Bugün Kerem ve Adel'in nişanı vardı. O yüzden de hemen arabalarına binip hazırlanmak için eve doğru sürmeye başladılar.

Geldiklerinde de hepsi de Defne'nin evine girdiler. Hazırlıklar son hızla devam ediyordu. Adel'in anne ve babası da gelmişlerdi yardım etmek için. Derya'nın ve Vildan'ın arasından ise su sızmıyordu. Gerçekten çok iyi anlaşıyorlardı artık.

Bu akşam nişan vardı. Bir kaç ay sonra da düğün olacaktı. Ama İstanbul'da... Nişandan sonra geri dönmeye karar vermişlerdi çünkü. Doğup büyüdükleri şehri daha fazla bırakmak istemiyorlardı. Kendi evlerini ve orada ki eski yaşantılarını özlemişlerdi. Hem İstanbul'da ki holdinglerini de çok boş bırakmışlardı. Eski kuralları tekrar yaşatacaklardı...

Ama sadece onlar değildi. Defne'de onlarla gitmek istiyordu. Yani yine grup dağılmayacaktı. Araf'ta o grubun içindeydi ve ona da teklif edeceklerdi nişandan sonra. Kabul edeceğini düşünüyorlardı.

Eve girdikleri zaman kızlar bir odaya, erkekler de başka odaya geçti. Bir süre sonra Selin ve Arel'de okuldan çıkmış, ve direkt oraya gelmişlerdi.

Selin'de kızların arasına katılırken, Arel'de erkeklerin olduğu odaya gitti. Ama Kerem düşünceliydi yine. Son bir kaç gündür düşünceliydi aslında. Çünkü bir kaç gün önce ikizi Kerim'in İzmir'de olduğu haberini almıştı. Onu çok aramak istemişti, yanına gitmek, nişanına çağırmak... Ama yapamamıştı. Çünkü ona hâlâ çok kızgındı. En çokta, kırgın. Hiç bir şey söylemeden yurt dışına gitmişti sonuçta. Ve bir kere de olsun gelmemişti ailesini görmeye. Sırf okumak için gittiği ülkeden de geri döndüğünü öğrenmişti işte. Ona ne kadar kızgın da olsa, yine de nişanına gelmesini çok istiyordu. Kardeşiydi sonuçta...

Zaten bu yüzden de dün Kayla Nur'un evine gitmişti. Adel'le iki kere kurtarmıştı onu. Ama oraya gittiğinden de Adel'in haberi yoktu. Babasından Kerim'i bulması için yardım almıştı. Kendisi kızgın olduğu için aramaya gururu yoktu ama en azından başkasından isteyebilirdi bunu. Zaten Kayla'nın babası Semih Doğan'ı da tanıyordu mafya aleminden. Bulacaklarını söylemişti ona, hatta Kayla bu nişana geleceğini kesin bir dille bile belirtmişti. Kerem'de bunu istiyordu zaten ama gelecek miydi ki? İşte bundan hiç emin değildi. Onları da çağırmıştı nişana. Adel'e ise sadece bu kısmını söylemişti. Onun veya diğerlerinin ikizi olduğundan hâlâ haberi yoktu. Nasıl söyleyeceğini bilemiyordu ki. Anne ve babasının da Kerim'in burada olduğundan haberi yoktu...

'İnşallah bulurlar seni kardeşim. İnşallah' diye mırıldandı sessizce.

"Bir şey mi dedin?"

Kerem, Enes'in sesiyle kendine gelebildi. Ona bakarak, "hayır." dediğinde bu sefer de Serhat konuştu.

"Sen iyi misin? Kaç gündür düşünceli gibi bir halin var."

Araf ve ondan sonra da diğerleri onayladılar. Sesini normal tutmaya çalışarak cevap verdi.

"İyiyim. Sadece, nişan için biraz heyecan var işte." diye aklına ilk gelen şeyi söyledi. Ve ardından diğerlerinde oluşan muzip bakışlar...