18. BÖLÜM

1.8K 127 115
                                    

Saati bulan insan diyorum; saati icat ettiği sırada, saat kaçtı? Ya yanlış ayarladıysa?

😂😂😂

Adel Melek bu konuşulanları duyar duymaz hemen kampüste aldı soluğu. Etrafına göz gezdirdiğinde onu uzakta bir yerde arkadaşlarıyla konuşurken gördü.

Hemen oraya doğru yürümeye başlarken, "Yusuf!" diye bağırdı. Genç adam isminin seslenilmesiyle birlikte başını o tarafa doğru çevirdi. Adel'in kaşları çatık bir şekilde kendisine doğru geldiğini görünce onunda merakla kaşları çatıldı. Kampüstekiler de meraklı bir ifadeyle bakıyorlardı. Neye sinirlendiğini merak ediyorlardı. Buna Kerem ve diğerleri de dahil.

Genç kız ona yaklaşır yaklaşmaz, yanında ki arkadaşlarını umursamadan sertçe kolundan tutarak ayağa kaldırdı birden. Yusuf ise anlamaz gözlerle bakıyordu ona.

"Senin derdin ne lan!" diyerek bir yumruk attı yüzüne. Herkes şaşırmıştı. Durup dururken ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Ama durup dururken değildi ki.

"Hem Defne'yi aldatıyorsun, hem de sürekli onun peşindesin!" diyip bir yumruk daha attı. Yusuf acı bir şekilde bağırarak yere düşerken, Adel Melek umursamayıp devam etti.

"Yüzsüzlüğünde bu kadarı!" diyerek üzerine çıkıp yumruklarına devam etti.

"Adel?"

Sesin geldiği yöne çevirdi başını öfkeli gözlerle. Kerem'di seslenen. Arkasında da diğerleri vardı. Ve meraklı bir şekilde bakıyorlardı genç kıza.

"Seni bu kadar sinirlendiren ne güzelim?"

Başını tekrar Yusuf'a çevirdi. Yüzü gözü kötü bir durumdaydı şu an. Ve öfkeyle Adel'e bakıyordu. Büyük bir sinirle ayağa kaldırdı onu. Ve hâlâ öfkeyle ona bakarken Kerem'in sorusunu cevapladı.

"Daha ne olsun! Bu şerefsiz, dün akşam Defne'yi sıkıştırmış, zorlamış. Araf kurtarmış onu!"

Yusuf bu sefer gözlerini kocaman açarak bakmaya başladı. Ama birden Kerem'in onu Adel'in elinden alarak sert bir şekilde yumruk atmasıyla birlikte neye uğradığını şaşırdı. Acı içinde bağırarak yere düştü. Çok sinirlenmişti çünkü duyar duymaz. O hâlâ Yusuf'u yumruklarken, Adel'de etrafında gözlerini gezdirmeye başladı. Ve Defne'yi gördü. Şaşkınlıkla bakıyordu. Daha sonra da oraya doğru hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Araf'ta vardı yanında.

"Sen kimsin lan! Sen benim kuzenimi nasıl sıkıştırmaya, nasıl zorlamaya cüret edersin!" diye bağıran Kerem'e bakmaya başladı Adel'de.

"Ben senin gibi bir yüzsüzün-"

Cümlesinin kesilmesinin sebebi Defne'nin araya girmesi oldu.

"Kerem."

Genç adam kuzenine dönerken hâlâ sinirliydi.

"Boşver." ve Defne'nin yalvarır gibi bakışlarını görünce başını son defa Yusuf'a çevirdi öfkeyle. Ve bir yumruk atarak, "sen Defne'ye dua et!" diyip sertçe yere doğru itti. Bu sefer de Adel onun üzerine yürüyerek yüzüne en sertinden bir yumruk atıp öfkeyle bağırarak;

"Bir daha Defne'nin 1 metre yakınına yaklaşmayacaksın!" diye uyardı. Ondan hiç bir ses çıkmazken genç kız ona bu sefer de tekme atarak, "anladın mı lan!" diye bağırdı. O ise zorlukla başını aşağı yukarı salladı. Kampüstekiler hâlâ şaşkın ve korkulu gözlerle bakıyorlardı.

Murat birden, "bakmayın lan artık!" diye bağırınca önlerine dönmeleri de bir oldu.

Kerem Araf'ın yanına gidip, "sana ne kadar teşekkür etsek az. Defne benim kuzenim değil, kardeşim." dediğinde gülümseyerek, "lafı bile olmaz. Görmezlikten gelemezdim." diye cevap verdi. Daha sonra Kerem elini Araf'a uzatarak konuştu.

İNTİKAM MELEĞİ 2 Where stories live. Discover now