4.4

13.1K 661 92
                                    

Merhabalar, bölüm sonunda sizinle biraz konuşmak istiyorum.

Ayrıca iki şey hakkında açıklama yapmam gerekiyor, bazı durumlar ve karışıklıklar olmuş anladığım kadarıyla.

İlk bilgilendirme;

Hande'nin modeli yani Çağla ile konuştuk. Modellik yapmak istemediğini söyledi ve değiştirmemi rica etti. Hande için başka bir model bakıp, izin aldıktan sonra gerekli düzenlemeleri yapacağım.

İkinci bilgilendirme;

ARKADAŞLAR GÖKSUN KIZ, ERKEK DEĞİL.

Bilgilendirmeler bitmiştir. Teşekkürler.

İyi okumalar!

(Öpüşme sahnesi vardır, rahatsız olacakların okunmaması tavsiye edilir!) 

Açılan kapıdan direkt olarak kendimi içeriye attım. Eve yeni gelebilmiştik. Bütün gün eşyaları yerleştirdiğimiz için kemiklerimin sızladığını hissedebiliyordum. Özgür benden daha iyi durumdaydı, bordo bereli olmanın avantajlarıydı bunlar sanırım.

Ve ben birazdan yorgunluk falan dinlemeden son günüm olduğu için yiğidimi biraz daha yoracaktım.

Kapıyı kapatır kapatmaz direkt olarak cilveli bir şekilde gülümseyip elini tuttum. Onun da benden eksik kalmayacak şekilde gülümsediğini karanlık hole rağmen hissedebiliyordum.

Karanlık holde bir anda beni kendine çekti ve dudaklarını yanağıma sürttü. Yanağımın üstündeki dudakları yanağımı derince öptü ve dudaklarını yüzümden hiç ayırmadan sürterek dudaklarımın üstüne getirdi.

Öpmedi, birkaç saniye o şekilde bekledi. Sanki öpüşsek bile kendimizi tatmin etmek için değil de, sevgiyle, aşkla birbirimize karışmak için öpüşecektik.

Onu istedim. Cinsel olarak değil, özlemle istedim. Sürekli yan yana olsak bile onu özlüyordum. Bu aşk denen şey insana hiç iyi gelmiyordu, en iyi örneklerinden biri de bendim.

Artık sarbımın sonuna geldiğimde oldukça yumuşak bir şekilde dudaklarımı haraket ettirdim. Direkt olarak bana karşılık verdi. Kesinlikle sert değildik, hatta garip bir şekilde fazla yumuşak davranıyorduk birbirimize.

Dudaklarımız uyumla dans ederken, sırtım holun duvarına yaslandı. Işıklar hâlâ kapalıydı, sadece karanlığa alışmış gözlerim Özgür'ü az da olsa görmemi sağlıyordu.

Sırtım duvara yaslıyken, nefes almak için dudaklarımız saniyelik olarak ayrıldı. O bir saniyelik ayrılmada güzel kokusu burnuma doldu. Huzur buldum. Ardından tekrar dudaklarımız buluştu.

Bu sefer daha hoyrat bir şekilde haraket ediyorduk. İki kolunu bel hizamda olacak şekilde duvara yaslayarak üzerime doğru daha fazla eğildi. Dudaklarımın arasından ağzımın içine yavaş bir şekilde sızan dilini hissettiğimde ellerimi omuzlarına koydum ne yapacağımı bilmeyerek.

Öpüşmemizin başındaki yumuşaklık şuan da kesinlikle yoktu.

Dili ağzımın içinde gezinirken, sesli bir şekilde inledim. Diliyle dudaklarımı kavradığında pürüzlü dilinin nasıl bu kadar iyi hissettirebildiği konusunda şaşkınlığa uğradım. Fazla iyiydi.

Diliyle ağzımın içini iyice talan ettikten sonra dudaklarımızı ayırdı. Islak dudakları karanlık odada adeta parlıyordu. Dudağındaki ıslaklığı baş parmağımla sildim ve parmağımı gözlerinin içine bakarak emdim.

Gözlerindeki şevk her geçen saniye daha da artıyordu. Birden beni kucağına aldığında gülümseyerek bacaklarımı beline sardım. Alnımı alnına yaslandığımda, burunlarımız birbirine değiyordu.

Komutan | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin