4.5

9.6K 541 243
                                    

1 hafta sonra, 12 Nisan.

Bugün Özgür'ün doğum günüydü. Ufak bir mekan ayarlamıştık ve herkes telaş içindeydi. Çoğu şeyi organizasyon ekibi halletse de pastayı ben yapmak istemiştim ve her yer batmıştı.

"Ayberk!" diye bağırdım içeriye doğru. Bugün Ayberk, Sinan, ailem ve Hande gelmişti. Onlar da ilk defa Özgür'le yüz yüze tanışacaklardı. Annemde ayrı bir heyecan vardı tabii. Hiç görmese de çok sevmişti Özgür'ü.

Annem ve babam ilk başta Ayberk'e samimiyetsiz davransalarda sonradan onlarda özledikleri için normal hâllerine dönmüşlerdi.

Ayberk'in böğüren sesiyle. "Ne?" diye bağırdığını duymak, güzel kulaklarıma eziyet olmuştu.

"Gel yardım et bana."

Annemi de çağırabilirdim tabii ama iki saat söyleneceğini bildiğim için Ayberk'i çağırmıştım.

Mekanın mutfağının kapısı birden açıldı. Ayberk üstü başı krema olmuş bana ufak bir bakış attı.

"Beyza yapacağın işi," dedi ama devamını getirmedi. Büyük ihtimalle küfür edecekti.

"Gel yardım et, yapamıyorum." dedim isyan ederek. Güldü bu hâlime.

"İlk yaptığımız pasta aklıma geldi." dedi bir anda gülerek. Hatırlamaya çalıştım, hafızama bunca zaman silmeye çalıştığım anılar dolunca hem hüzünlendim hem de güldüm. Pastayı mahvetmiş, üstüne bir de onun annesi olan Sultan abladan bir güzel azar işitmiştik. O gün dün gibi aklımdaydı.

18 Mart 2015

Alnıma sürülen krema ile Ayberk'e tekme atmaya çalıştım. Lakin çok başarılı olduğumu söyleyemezdim, sinirden nereye vurduğumu bile görmüyordum.

Sadece krema olsa bu kadar sinirlenmezdim fakat sabahtan beri yapmadığı kalmamıştı. Bu günlük onların evinde kalacaktım ve ailesi işte olduğu için akşam yemeğini biz hazırlamak istemiştik. Sonuç; hüsran.

Poğaça yaparken ağzıma un doldurmuştu, çiğ poğaça hamurunu yanlışlıkla saçımın ucuna yapışturmıştı, yağlı elleriyle ellerimi tutulmuştu ve ben özellikle elimi yağlandırmak istemediğim için o işi ona vermiştim.

Bir de şimdi krema sürünce artık sinirden götümü yırtacak dereceye gelmişim. Yeterdi.

Tekmelerimi durdurdum. "Ayberk aptal mısın?" dedim ve bir anda bir kaşık kremayı suratının ortasına çaktım. Dona kaldı. Evet, bildiğin koskoca kaşıktaki kremayı suratına çakmıtım. Şlakk diye de ses çıkmıştı. Canıma değsindi. Helaldi bana. Aferindi.

Derin bir nefes alıp. "Ohh," dedim 'canıma değsin' der gibi. Hâlâ kal gelmiş gibi duruyordu.

Elini yavaş yavaş kaldırdı ve yüzündeki kremanın bir kısmını almayı başardı. Bana tip tip bakarak masadaki ıslak mendil pakedini eline aldı.

"Normalde karşılık verirdim de, hak ettim." dediğinde gıcıklığına belini cimcikledim. O yüzünü temizlerken ben etrafı süzmeye başladım.

Komutan | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin