❄TAMAMLANDI❄
Hafif geri çekildi ama uzaklaşmadı. Ben titrek bakışlarla ona bakarken yüzümün kırmızının hangi tonu olduğunu düşünmek bile istemiyordum. Utançtan gözlerine bakamıyordum ve bana bunu yapmasına engel olabilecek gücü, iradeyi kendimde bul...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Karşısında heyecandan titrerken kalbimin üzerinde ki elimle beraber donakaldık. Başını kırıkça yana eğerken "Bana sarılmayacak mısın Safir?" diye sordu masum bir sesle. Ona gülümserken aramızda ki bir adımı da ben kapatıp parmaklarımın üzerinde yükseldim ve kollarımı boynuna doladım.
Demir hiç fırsat kaybetmeden kollarını belime sıkıca doladığında başını boynuma gömerek derince soludu. Saatler sonra ilk kez nefes almış gibi, kaybetmekten korkarcasına sarıldı. Alkol bile kendi güzel kokusunu bastıramazken geriye çekilip güzel yüzünü avucumun içine aldım.
Yanağını avucuma bastırırken "Şimdi sen gidip güzelce bir duş alıyorsun, bende bize kahve hazırlıyorum ve seni ayıltıyoruz. Sonra da oturup güzelce konuşuyoruz. Tamam mı?" dedim naif bir sesle. Bana gülümserken "Sende gel, bende kal bu gece." Dedi büyük bir istekle. Bir süre tereddütte kalsam da başımı sallayarak onayladım.
Eve girip uzun eteğimi eşarbımı ve seccademi alıp telefonu aldıktan sonra gece lambalarını açık bırakıp evden çıktım. Demir bahçe kapısına yaslanmış güçlükle ayakta dururken bu kadar içmiş olmasına daha çok üzüldüm. Yanına gidip kolunun altına girerek kendimce destek olduğumda bana gülümsedi.
Evine ulaşınca o açamadığı için evi açıp odasına çıkardım. Onu bırakır bırakmaz sendelediğinde bu haline istemsiz güldüm. Bana sinirli bakmaya çalışırken "Ben ayılınca da böyle gülebilecek misin bakalım." Dediğinde yine güldüm. O banyoya yönelirken bende odadan çıkıp aşağı indim hızlıca.
Mutfağa girdiğimde dolabın bomboş olduğunu görmek kaşlarımın kalkmasına neden olmuştu. Evde hiç yemek yemiyor muydu? İşten fırsat bulup yapacak hali mi kalıyordur benimki de soru işte. Ayrıca bana yardımcı olduğunda ne kadar beceriksiz olduğunu da görmüştüm. Domateslerin suyunu çıkarmıştı.
Kendi düşüncelerime gülerek kahve aramaya koyulduğumda bulunca güzelce iki tane bol köpüklü sade kahve yaptım. O sırada merdivenleri inen Demir'i görünce gülümsedim. Fincanları tepsiye koyup salona ilerlerken o da peşimden uslu uslu geliyordu. İçki içtiği için ona tavır yapacağımı ya da kızacağımı düşünüyor olmalı ki sessizce benden bir tepki bekliyordu.
Düz bir yüz ifadesiyle fincanı bırakıp "İç." Dedim sadece. Güzel gözleri bir süre yüzümde dolandıktan sonra ikiletmeden kahveyi yudumladığında bu masum hallerine gülememek için zor tuttum kendimi. Kahvesini bitirip kenara bırakırken yorgun ve uykusuz gözleri aşırı kanlanmıştı. Ona kıyamayan yanım daha fazla uzatmadan kalkıp yanına oturdum.
İlgili gözleri üzerimdeyken elimi uzatıp usulca gözlerini kapatmasını sağladığımda ona yaklaşarak önce sol sonra sağ gözünden hafifçe öptüm. Demir derin bir iç çekerek "Safirim..." diye fısıldadığında gülümsedim. Ellerim yanaklarını bulduğunda araladığı gözleri bana hayranlıkla bakıyordu.
