《 20. Bölüm 》

549 58 128
                                    


Selamın aleyküm kar çiçeklerim 🙋‍♀️

Sembolümüzü alayım ❄💕

Multi: Güneş Lara Soykan

Keyifli Okumalar...

Leblebi'nin huysuzluk yapması ile gözlerimi araladığımda acıkdığı için sinirlenmiş ve bana tavır yaptığını fark ettim. Ona buruk bir şekilde gülümseyerek yataktan kalktıgımda başını okşayarak tatlı bir sesle " Özür dilerim canım şimdi vereceğim mamanı tamam mı?" Dediğimde biraz daha sakinleşmişti.

Miskin adımlar ile yataktan inip alt kata geçtim ve Leblebi ile Gofret'in mamasını kaplarına koydum. Sumru'nun azalan suyunu koyduktan sonra Miki'ye yemini attım ve koltuğa kendimi attım.

Dün gece geç saatlere kadar düşünmüş ara ara ağlamıştım ve gözlerim çok acıyordu. Kararımı vermiştim. Hep onun istediği gibi olmak zorunda değildi. Biz diye bir şey olmayacaktı ancak sevdiğim adamın yüzüne bunu söyleyebilecek kadar cesur değildim. Sadece normal bir hocamla konuşuyor gibi konuşacaktım ve o da zaten bana artık eskisi gibi olmayacağını söylediği için utanıp çekineceğim bir durumun olacağını düşünmüyordum.

Benim bu tavrımdan ne anlardı bir fikrim yoktu lakin benden uzak duracağını düşünüyordum. Bu her ne kadar kalbime zarar versede doğru olan buydu.

Yerimden kalkıp odama çıktım ve güzel bir duş aldım. Üzerime beyaz pantolonumu ve kırmızı boyunlu kazağımı geçirip saçlarımı kurutup taradıktan sonra sıkı bir at kuyruğu yaptım. Ayağıma siyah botlarımı geçirip yüzümde ki uykusuzluktan oluşan göz çukurlarımı kapattım ve yanaklarıma allık sürerek beyaza çalan tenimi renklendirdim. Dudağıma hafif bir parlatıcı sürdükten sonra siyah montumu giydim ve çantamı da aldıktan sonra her yeri kontrol edip evden çıktım.

Biraz yürüyüş yapmak istediğim ve bu soğuk havayı hissetmek istediğimden erken çıkmıştım zaten. Serinleşen havada sakin adımlar ile okula ilerlerken onu görünce ne yapacağımı ya da nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum. En iyisi normalde nasılsam öyle olmaktı.

Okula geldiğimde kafeteryaya gidip kendime bir kahve aldım ve masalardan birisine oturup kahvemden bir yudum aldım. O sırada karşımda ki sandalye çekilip sınıftan benimle durmadan dalga geçen çocuk oturdu ve arkasında üç kız iki erkek daha bana bakmaya başladı.

Sakin bir şekilde bardağımı masaya bırakıp tam karşımda ki çocuğun gözlerine baktığımda gözleri büyük bir şaşkınlık ile irice açıldı. Onun ne düşündüğünü görmezden gelirken " Masama oturmadan önce izin aldığını hatırlamıyorum." Dediğimde sesim gayet net ve kendinden emin çıkmıştı.

Çocuk ikinci kez şaşkınlığa uğrarken arkasında ki grubu güldü kendi arasında. Başımı kaldırıp her birine bakıp göz teması kurduktan sonra " Komik bir şey vardı kaçırdım sanırım. Rica etsem bana da söyler misiniz bu aralar gülmeye ihtiyacım var çünkü?" Dedim oldukça kibar bir şekilde.

Hepsi şaşkınlık ile birbirine döndüğünde masada oturan çocuk şoku atlatmış olacak ki bana sesini yükselterek " Ne bu tavırlar ezik? Hayırdır bir cesaret gelmiş kime bu güvenin ? Yoksa ailen artık senden utanmamaya mı başladı?" Dediğinde arkasındaki ekip yine güldü. Bende sakince gülümsedim ve masada ki kahvemden bir yudum aldım sakince. Onlar dikkatle bana bakarken kahveyi masaya tekrar bırakıp bakışlarımı tekrar o çocuğa çevirdim.

Kumral tenli, ela gözlü, kıvırcık saçlı ve keskin yüz hatları ile oldukça yakışıklı ve durumu iyi olduğu için bunu kullanarak popülerlik ilerleten birisi için kendisine güveni oldukça fazla olduğu aşikardı?

KAR ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now