《 23. Bölüm 》

555 59 63
                                    


Selamın aleyküm kar çiçeklerim 🙋‍♀️

Sembolümüzü alayım ben ❄

Söz verdiğim günde yine geldim (:

Keyifli Okumalar...


Heyacan, bazen çok güzel hissettirir bazense sanki ölecekmişsin gibi hissettirir ya ben işte şu an ölecekmiş gibi hissediyordum. Kalbimin hızını tarif edemiyorum nefeslerimin düzensizliğini anlatamıyorum ama her an kalp krizi geçirecekmiş gibi olduğumun farkındaydım. Sanki mideme kramplar giriyordu. Hâlâ inanamıyorum.

Demir'e deneyelim dedim!

Ben dedim.

Demir'e dedim.

DENEYELİM DEDİM.

O an gözleri öyle güzel baktı ki bana nutkum tutulmuş gibi bakakaldım koyu kahve harelerine. Sanki gökteki yıldızlar gözlerine inmiş parıl parıl parlıyordu. Sonra cevabımı duyunca etli dolgun dudakları iki yana kıvrılmış inci gibi dişleri ile gülmüştü. En çok kalbime dokunan ise dolan gözleri ve titreyen elleriydi...

O kadar temiz ve güzel seviyordu ki ona attığım bir adımda bu şekilde heyecanlanıp bana karşı nasıl davranacağını şaşırmıştı koskoca adam küçük bir çocuk gibi.

Ben şimdi ne mi yapıyorum? Demir için akşam yemeği hazırlıyorum.

Az önce ben deneyelim dedikten sonra ikimizde ne diyeceğimizi bilememiştik ve sonunda gözlerimi silip çekinen bir şekilde " Yemek yiyelim mi ?" Diye sormuştum. Demir heyecanlı ama şaşkın bir sesle " Dışarıda mı?" Diye cevap vermişti. Başımı iki yana sallayarak " Ben hazırlarım olmaz mı?" Derken gözlerine baktığımda ışık saçan gözlerle onaylayarak " Çok güzel olur." Diye iç çekmişti.

Ben hazırlığa başladığımda o da ekmek almaya çıkmıştı ve gelince yardım edeceğini söylemişti. Şu an heyecandan ne yapacağımı şaşırmış halde mutfakta tezgaha bakarken kendime gelmek için başımı iki yana sallayarak hızla dolaptan malzemeleri çıkarmaya başladım. Her şeyi yıkayıp kenara koyarken kapı çaldığında yeni yeni sakinleşen kalbim tekrar hızlanmaya başlamıştı.

Sakince gidip kapıyı açtığımda ellerinde ekmek ve bir sürü abur cuburla bana bakan Demir'e gülümseyerek " Bunları neden aldın?" Dediğimde ensesini kaşıyarak " Ben fırından önce şaşırıp bakkala girince boş çıkmak istemedim." Dedi utanarak. Başımı yana eğerek güldüğümde gözleri dudaklarıma kaymıştı bir saniyeliğine. Kenara geçip " Gel hadi." Dediğimde onaylayarak içeri geçip aldıklarını masaya bıraktı.

Bana dönüp ne diyeceğini bilemeyen bir şekilde " Ne yapayım?" Diye sordu. Birimizin daha sakin olması gerekiyordu ve bu kişi kesinlikle Demir olamazdı çünkü durmadan heyecandan bir şeylere çarpıyordu. Çok tatlı bir hali vardı ve gülümsemeden yapamıyordum. Salata malzemelerini göstererek " Onları doğrayabilir misin salata için?" Dediğimde başını sallayarak yanıma gelip önce ellerini yıkadı ve az önce yıkadığım malzemeleri doğramaya başladı.

Bende önce pilav suyu koyup yemek için patlıcanları soymaya başladım. Karnıyarık yapacaktım. İşimle ilgilenirken Demir sakin bir sesle " Safir ?" Diye seslendiğinde patlıcanları soymaya devam ederek " Efendim?" Dedim sıcak bir sesle. Derin bir nefes aldığını duyunca bakışlarımı ona çevirdim. Bana güzel gözleri ile bakarken " Yemekten sonra birbirimizi tanımak amaçlı biraz sohbet edelim mi?" Diye sordu çekinen bir sesle. Ters bir cevap vereceğimi düşünüyordu sanırım.

KAR ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now