《 27. Bölüm 》

460 45 63
                                    

Selamın aleyküm kar çiçeklerim

Sembolümüzü buraya alayım

Multi: Demir Han Gündoğan

Keyifli okumalar...

<3

Demir'in kimseye belli etmeden kolumun altını okşamasını gerginlik ve tedirginlik içinde bitirmesini bekliyordum. Bana dediği sözden sonra arkama yaslanmış bir daha yüzüne bakmamıştım ama o uslu durmayıp arada ki kolçağa koyduğum kolumun dirsek kısmını usul usul okşamaya başlamıştı. İçimde ki heyecan ve kalp atışlarımın aksine dışımda diken üstünde oturur gibiydim. Sanki her an yerimden fırlayıp kaçıp gidecektim.

Sonunda Halil Hoca konuşmasını bitirdiğinde derin bir nefes bırakıp çabucak kolumu çektiğimde Demir'in nefeslenir gibi güldüğünü fark ettim ama yine de bakmadım. Zaten konuşma boyunca bana bakması yeterince huzursuz etmişti. Hayır bakması hoşuma gidiyordu ama onca insanın içinde böyle bakması korkutuyordu aynı zamanda. Demir'in ismi duyurulup sahneye davet edildiğinde herkesle birlikte bende alkışlamaya başladım.

Bana eğilip sessizce "Gözlerin üzerimden ayrılmasın Safir." Dediğinde başımı salladım nefesimi tutmuş halde. Sakince kalkıp ceketini düzelterek kürsüye çıktığında derin bir nefes alarak onu izliyordum. Sahneye geçtiğinde öyle heybetli ve iyi görünüyordu ki nefesimi vermeyi unuttum birden. Gözleri bana kısaca kayıp onu izlediğimi gördükten sonra çıt çıkmayan salona bakarak tebessüm etti.

Kürsüde beklerken "Öncelikle herkese iyi günler dilerim. Şu an karşımda asistanımın hazırladığı oldukça uzun ve güzel bir konuşma metni var." Derken eline onun için hazırladığım konuşma metnini alıp sahnenin ortasına geldi. Bakışları bana dönerken "Bu metin için çok teşekkür ederim." Diyerek başını eğdiğinde şaşkınlıkla ona bakıyordum. Ne yapıyordu?

Bazı bakışların bana döndüğünün farkındaydım ancak gözümü ondan bir dakika ayırmadım. Gözleri tekrar salona dönerken "Ben kendimi tanıtayım. Sizler gibi doçent ya da profesör değilim. Ben Demir Han Gündoğan. Sizlerin de bildiği gibi bir iş adamıyım. Burada yapacağım öğrenim hakkında ki konuşma sizlere yapacağım bir saygısızlık olacaktır benim nezlimde. Çünkü sadece bir dönemlik Halime hanımın yerine bakan geçici bir öğretim üyesiyim." Dedi kendinden emin bir sesle.

Gülümseyerek sahnede gezinirken "Turizm hakkında konuşabilirim, sağlık alanında ya da eğlence sektöründe konuşabilirim ama eğitim alanında gelişmiş insanlara eğitim hakkında anlatacak bir şeyim yok. Burada yazanları okumak benim tarzımda bir sunum olmaz maalesef. Eminim ki asistanım eşsiz bir konuşma hazırlamıştır. Ancak bu sunumu yapmayacağım." Dediğinde gülümsedim.

Salondakilerin de yüzünde tebessüm olurken "O halde burada durup Remzi Hocamın zamanını çalmayayım. Herkese teşekkürler." Diyerek selam verip sahneden inmek için merdivenlere yöneldiğinde tüm salon memnuniyetle alkışlamaya başladı. Bu eşsiz bir saygıydı gerçekten.

Yaptığı mesleğinde saygı bulmuş insanlara verilmesi gereken bir tavırdı. Öyle ince düşünceliydi ki, günümüzde ilkokul mezunları profesörlere sunum yapar olmuştu maalesef ve bu hareketin herkesin hoşuna gitme sebebi de buydu.

Yanıma gelip otururken ona olan hayran bakışlarımı görünce göz kırparak sahneye döndü. Bende arkama yaslanırken sahneye gelen kadın hayranlıkla Demir'e bakarak "Demir Beye teşekkür ederiz. Bu nazik hareketin için ayrı olarak ben teşekkür ederim." Dediğinde Demir sadece başı ile onayladı sakince.

Demir'in oldukça ince düşünceli olduğunu biliyorum elbette ama bu nazik yanının sadece bana olmaması daha çok hoşuma gitmişti. İçim kıpır kıpır olurken ona sarılmak isteyen yanımı güçlükle zapt ettim. Hep okuduğum kitaplarda ki gibi bir adamın hayatımda olmasını istemişimdir çünkü onlar benim gözümde eşsiz bir mükemmelliğe sahipti.

KAR ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin