《 16. Bölüm 》

605 66 163
                                    

Selamın aleyküm kar çiçeklerim 🙋‍♀️

Biliyorum bu defa geciktim ama inanın çok halsizim bu aralar bütün günüm uyuyarak geçiyor o nedenle fazla ilgilenemedim kusura bakmayın lütfen.

Sembolümüzü bırakabilir misiniz rica etsem ❄

Keyifli Okumalar...

Gözlerim gördüğüne inanamıyor gibi irice açıldığında kafenin kapısında durup bana bakan Aysel teyze ile gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hızla yanına gidip önünde dizlerimin üzerinde çökerken ona sarıldım
" Aysel teyzem." Sesim öyle çok titremişti ki içimi çeke çeke ağlamaya başladım . Aysel teyze kollarını etrafıma sararken beni sımsıkı göğsüne bastırdı . " Şşh neden ağlıyorsun melek kızım beni gördüğüne bu kadar mı üzülüyorsun?" diye sordu şakayla karışık . Başımı iki yana sallayarak hızla savunmak için geri çekilip gözlerine bakarak konuştum telaşla .

" Öyle şey olur mu hiç. Ben çok... Çok mutlu oldum. Bir haftadır seni görmüyordum çok özledim Aysel teyzecim. Nasılsın iyi misin ? Özür dilerim seni ihmal ettim..." diye konuşmaya devam edecekken konuşmalarım ağladığım için bölük bölük oluyordu. Yanaklarıma avucunu koyup göz yaşlarımı silerken beni susturdu o mükemmel konuşması ile. " Tamam melek kızım ağlama. Ben çok iyiyim merak etme. Özür dilenecek bir şey yok güzel kızım ağlama . "

Aysel teyze benim yüzümden sakat kalmıştı . Bundan üç dört yıl önce ben daha İzmir'e yeni gitmiştim . O zaman yine benimle dalga geçen bir grup yüzünden ağlayarak yürüyordum gözlerim görmüyordu göz yaşından . Çok bulanıktı. Farkında olmadan yola çıkmışım o sırada Aysel teyzemin arabasının önüne çıktığımı bilmiyordum. Bana çarpmamak için direksiyonu kırdığında yoldan çıkmış o kaza yapmıştı ve o günden beri yürüyemiyordu . Benim yüzümden benim dikkatsizliğim yüzünden bacaklarından olmuştu . Vicdan azabından günlerce uyku uyumamıştım . Her gün her Allah'ın günü yanına gittim beni kovsa da kızsa da yanından ayrılmadım. Babamı annemi ikna ettim ve bizim hastanede tedavi olmasını sağladık . Çok içine kapandı başta ama ben peşini hiç bırakmayınca o da atlattı sonunda. Ben her zaman onu görür asla tek bırakmazdım ama buraya geldim. Gelmeden önce onunla yine görüştüm ama bir haftadır görmüyordum ve onu gerçekten ailemden biri gibi annem gibi seviyordum .

Burnumu çekerek " Burada ne işin var peki gerçekten iyisin değil mi ?" diye sordum ilgiyle . Saçlarımı okşayarak " İyiyim kızım İzmir'de ki doktor burada ki bir doktora görünmem gerektiğini söyledi ilerleme varmış. Onun için geldik. Geçerken seni terasta gördüm ağlarken hemen gelmek istedim. Sağ olsun İlker getirdi beni . " dediğinde başımı sallayarak ellerinden öpüp " İyi olacaksın değil mi Aysel teyzem . Başka bir şey yok değil mi ? Bana söylememezlik yapmıyorsun?" dedim .

Bir kaç saniye gözlerini kaçırıp tekrar bana bakarken zoraki bir gülümseme ile " Ben iyiyim merak etme sen. Sen neden ağlıyordun güzel kızım . " dediğinde başımı dizlerine koyarak " Hiç öyle ben hep ağlarım zaten biliyorsun ." dediğimde saçlarımı okşayarak onayladı . Bir süre muhabbet ettikten sonra yorgun olduğunu söyleyip dinlenmek için gittiğinde kafenin kapısında ağlayarak giden arabaya bakıyordum. Benim yüzümden olmuştu. Benim yüzümden bu hayat dolu kadın yürüyemiyordu. Ben üzülmeyeyim diye söylemedi ama sakladığı bir şey olduğunu biliyordum çünkü onu tanıyorum .

Aklımdakileri yapmak için hızla masaya dönüp çantamı aldım ve kimseye bir şey söylemeden kafeden çıktım . Cemre ve Uraz bana seslendi ama onları duymazdan geldim. Telefonumu çıkarıp Aysel teyzemin doktoru olan Naide hanımı aradım . İkinci çalışta açtığında " Güneş hayırdır güzelim bu saatte bir sorun mu var ?" diye sorduğunda saate baktım ve baya geç olduğunu fark ettim gerçekten . Yaptığım şey yüzünden utanmıştım . Yanaklarım kızarırken " Naide abla rahatsız ediyorum kusura bakma ama ben hastan olan Aysel teyze hakkında konuşmak istiyorum. " dediğimde bir süre sustu.

KAR ÇİÇEĞİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt