《 10. Bölüm 》

848 104 135
                                    

Verdiğim tarihte yine geldimmsjdjwkdjskd

Sembolü buraya alayım sonra ben aranızdan çıkayım❄

Keyifli Okumalar...

Ben utançla ve sinirle ona kısa bir bakış atıp "Saçmalama istersen." diye dişlerimin arasından konuşurken Nihat kapıya gelip "Kahvaltı ne oldu ya? Bu arada gelen arkadaşlar henüz birlikte değiller hayırlısı ile yakında olur ama." deyip gülerek içeri gitti. Öfkeyle elimi alnıma vurup "Geçin içeri geç." dedim. Alpay ve Nilay bir şey anlamadan içeri geçerken Demir Hoca kapının pervazına yaslanmış büyük bir keyifle benim utançtan pancara dönen suratımı izliyordu. Az önce yüzüne bakarak yakışıklı olduğunu da söylemiştim aptal gibi daha ne olsun.

Salonda herkes otururken Nilay Nihat'a bakarak "Sana ne oldu tır mı çarptı?" diye alayla konuştuğunda Nihat istifini bozmadan "Aynen bana birkaç güne izleri geçecek bir tır çarptı sana ömür boyu iz bırakacak bir tır çarptı herhalde evi badana yapacak kadar boya sürmene rağmen düzeltememişsin sıfatını." ellerim büyük bir şaşkınlıkla ağzıma giderken gözlerim kocaman açılmıştı. Nilay da beklemiyor olacak ki büyük bir afallama ile ve sinirle bakakaldı. Sonra kendisini hızla toparlayıp "Yüzün düzelse ne olacak karakterden sınıfta kaldın." diye çıkıştı.

Nihat cevap vermek için ağzını açacakken yine ters bir şey söyleyeceğini anlayarak "Eee siz köye gitmeyecek miydiniz buraya nasıl geldiniz? Yani yanlış anlamayın sevindim ama şaşırdım." diye sordum. Alpay bana bakıp göz kırparak "Yok güzellik niye yanlış anlayalım. Köye gidiyorduk ama bu salak bu tatilde gitmeyelim Güneş'in de aklını çelip bizim şehir dışında ki eve gidelim deyince mantıklı geldi çıktık geldik bizde." heyecanla ellerimi birbirine çarpıp "Bu çok güzel olur. Bende burada zaten delirmek üzereyim gidelim çok iyi olur." derken yandan Demir Hocaya bir bakış atmıştım ona söylediğimi anlaması için.

Kaşlarını çatmış bu fikirden hiç hoşlanmadığını belli ederken Nilay nezaketen sormuş olacak ki Demir Hocaya "Hocam sizin de işiniz yoksa bizimle gelir misiniz?" dedi. Ben bir anda neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum ama telaşla "Yok canım o ne alaka hocamız o bizim arkadaşımız mı sanki? Gelmez bence." dedim. Nilay ve Alpay böyle bir kabalık yaptığıma inanamıyor gibi bana bakarken Nihat kıs kıs gülüyordu. Demir Hoca da serseri bir şekilde dudağını kıvırıp beni süzerken sakince konuştu. "Aslında benimde bu aralar farklılığa ihtiyacım vardı güzel olabilir."

Nihat bir anda "O zaman kambersiz düğün olmazmış bende geliyorum." dediğinde benim bütün hevesim bitti. Yüzüm asılırken sakince "Şey ben gelemem gerçi malum Gofret, Leblebi ve diğerleri var. Onları bırakamam." dediğimde Nihat sanki inadına yapar gibi "Güneş ne saçmalıyorsun memlekete giderken bize bırakıyorsun da şimdi mi bırakamayacaksın. Annemler bakar onlara zaten çok uslular." dedi. Nilay bana şüpheci gözlerle bakarken Alpay ellerini çarparak "Tamamdır o zaman akşam yola çıkalım." dedi. Herkes onaylarken ben mutfağa gidip az önce burada olanları unutmaya çalışarak kapattığım çayın altını yakıp doğradığım patatesleri tavaya attım.

Kahvaltıyla uğraşırken Nilay gelip kapıyı kapattı ve tezgaha yaslanarak yüzüme baktı ama ben patatesler ile uğraşıyordum. Nilay dürterek "Anlatmayacak mısın?" diye sordu. Ona bakmadan "Neyi?" diye sordum anlamamazlıktan gelerek. Gözlerini devirdiğini yüzüne bakmadan bile anlamıştım. "Neyi olacak kızım Demir Hoca ve sen ne alaka? Ayrıca bir garip davranıyorsun. Demir Hoca desen gözünü üzerinden çekmiyor baya aşık aşık bakıyor. Anlat ne olduğunu yoksa ona sorarım."

Telaşla ona dönüp "Saçmalama kızım ya yok öyle bir şey. Tamam birazdan giderler sana en baştan anlatacağım söz tamam mı? Şimdi sessiz kal." dediğimde başını sallayarak onayladı. Tekrar hazırlığa döndükten sonra masayı tamamen hazırladım ve içerdikleri çağırdım. Güzelce karnımızı doyurduktan sonra Demir Hoca ve Nihat eşyalarını hazırlamak için evine gitmişti. Alpay ise biraz uyumak için salona gidip yatmıştı. Bizde Nilay ile masayı toplayıp benim odama çıkmıştık ve şimdi benim olanları anlatmam için cesarete gelmemi bekliyorduk.

KAR ÇİÇEĞİWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu