12. BOMBA

1.6K 156 107
                                    

Yirmi üç yıllık hayatımda sadece üç insanla cinsel anlamda yakınlaşmıştım.

Yakışıklı biriydim. Suratım, herkesin sahip olmak isteyeceği bir güzelliğe sahipti. Saçlarım kıskanılan bir sarılıktayken mavilerimin bir gökyüzü gibi parladığı söylenirdi. Beyaz tenliydim. Boyum idealdi. Yüzüm ve vücudum küçüklüğümden beri yapılan bakımlar sayesinde harika durumdaydı.

Benden hoşlanan herkes beni över dururdu. Karakterimi, fiziksel özelliklerimi. Her şeyimi.

Fakat sadece üç tanesiyle cinsel olarak yakınlaşmıştım.

İlki on dört yaşındayken bir kızla olmuştu. Akbulut ailesinin dost ailelerinden olan Karaceviz ailesinin benden bir yaş küçük kızı yaşına rağmen birçok şeyi bilen biriydi. Yurt dışında bu normal karşılansa da bizim ülkemizde cinsellik geç öğrenilen bir şeydi.

O yüzden onun bana yaptıkları ve benim içgüdülerime uymamla hayatımdaki ilk cinsel birlikteliğimi yaşamıştım. Sonradan anlaşılmıştı ki bu Karacevizler tarafından planlanan bir şeydi. Benimle evlendirmek istiyorlardı kızları Kayra'yı.

Tabii ki de evlenmemiştim. Aramız bozulmuştu bu olaydan sonra. Kayra'yı bir daha görememiştim. O kızın cidden benden hoşlandığını biliyordum. Kötü hissetmiştim.

İlk birlikteliğim acemi olsam da harika hissettirmişti. Garip bir şeydi. Pek anlamazdım bu tür şeyleri ancak içgüdülerimin yönlendirmesiyle yaşadığım zevk kafamı bulandırmıştı. Bunu daha çok denemek istesem de ailem o kadar katı kurallar koymuştu ki talep bile edememiştim.

Bu ben on beşimin sonlarına gelene kadar sürmüştü. On altıma yakınken o meşhur balo olmuştu. Yakut küpelerimi taktığım, hayatım boyunca olabileceğim en harika halime büründüğüm o gün.

Kendimi biliyordum. Ne kadar güzel ve yakışıklı olduğumu. Yürüdüğümde bana dönen bakışlardan da hissetmiştim o gün zaten.

Kayra ile olan birlikteliğimden sonra cinselliğe artan ilgim yüzünden bir sürü araştırmalar yapmıştım. Her şeyi öğrenirken erkeklerin de bana çekici geldiğini fark etmemle korkmakla meraklanmak arasındaki ince çizgide yürümeye başlamıştım.

Nasıl oldu bende bilmiyorum. İki cinsiyetten de hoşlandığımı çabuk kabullenmiştim. Öğrendiğim andan beri içimin hoş olduğu anlar da anlam kazanmıştı zaten. Güçlü erkekler her zaman bana çekici gelmişti.

Onlar gibi olmak istediğimi sanmıştım. Meğersem onlarla olmak istiyormuşum.

Ben doyumsuz bir çocuk olarak büyütülmediğim için ilk başta çevremden dolaylı yoldan fikirlerini dinlemiştim. Yaşıma göre zeki biri olduğumu düşünüyordum. Çünkü dinlemeden harekete geçseydim ailemiz başka bir felakete daha adım atabilirdi.

Akbulut ailesi eşcinselliği umursamazdı. Ancak benimkisi umursanırdı.

Ben çocuk yapmak zorunda olandım. Aile nesli devam etmeliydi ve mükemmel genler bende toplanmıştı. Ayrıca varis de bendim. En mükemmeli.

Ha, tasvip de etmiyorlardı. Aileden eşcinsel çıksa bile bunun dışarı yayılması engellenirdi. Ki, daha önce de yaşanmıştı görünüşe göre. Dedemin babasının hem erkeklerle hem kadınlarla birlikteliği olduğunu ben soruyu sorduktan sonraki gün babaannemin gizlice başkasına bunu mırıldandığında duymuştum. 

Ama dedemin babası istenildiği gibi çocuk yapmıştı. O yüzden istediğini yapmasına izin verildiğini duymuştum.

Neyse, benim için imkansızdı. Söylentinin bile ailemize leke olacağı söylenen bir olay olarak nitelendirildiği için erkeklere karşı ilgimi baskıladım.

KARA GECENİN GÜNÜ AYMAZ | bxbWhere stories live. Discover now