18. DOYUMSUZ

2.1K 168 181
                                    

Ağzında soluklandığım adam yüzünden tir tir titriyordum. Hayır, bu soğuktan değildi. Korkudan da değildi. Heyecandan mı? Belki. Farklı bir duygu vardı. Adına hala karar verememiştim.

Öp beni demiştim ona. Ne beni ittirmişti ne de bağırıp çağırmıştı. Dediğimi yaptı. İhsan şuan beni öpüyordu.

Kalın dudakları dudaklarıma yaslanmıştı. Eli hala ensemdeydi. İkimiz de dudaklarımızı oynatmamıştık. O kadar gerilmiştim ki ellerimin kaskatı kestiğini fark ettim. Elimi kaldırıp onun yanağını okşamak istiyordum. Midem kasıldı. Sık sık nefes alıp vermek dışında bir şey yapamadım.

Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. O kadar sıkı kapatmıştım ki göz suyum bir damla olarak yanağıma akabilirdi. Bunun hayalini ne zamandır kuruyordum saymamıştım. İhsan rüyalarıma kadar girmişti. Beni o kadar çok etkiliyordu ki onu her gördüğümde elim ayağıma dolaşır olmuştu. Şimdiyse hoşlandığım adam beni öpüyordu.

Kısa süre hareketsizlikten sonra dudağını araladı ve yavaşça alt dudağımı öptü. Kalbim bu hareketle hoplarken kaskatı kesildiğini düşündüğüm elim çözüldü ve onun yanağına ulaştı. Yeni çıkmaya başlamış sakalına yasladım elimi ve baş parmağımla okşadım. İhsan bundan cesaret aldı ve beni yavaşça öpmeye başladı.

Dilimizi kullanmadık. O alt dudağımı kendi dudaklarına arasına aldı. Ona biraz daha yaklaştım. Şeker emer gibi emmesine izin verdim. Beceriksizce karşılık verirken İhsan'ın boştaki eli belime kaydı ve beni kendi yamacına çekti. Yanağındaki elim omzuna kayarken seslice inledim ve kafamı sağa eğerek öpüşmeyi derinleştirdim.

Belimdeki elini daha çok sıkan İhsan anında istediğimi kaptı ve bu sefer öpüşünü sertleştirerek dudağımı yemeye başladı. Evet, bildiğin yiyordu şuan.

"Ah-" dedim dişlerini alt dudağıma geçirip çekiştirince. Gözlerim yavaşça aralandı. O da aynı anda aralayıp yaşlanmış mavilerime baktı. Dudak hareketlerimiz durmuş ve biraz uzaklaşmıştık. Dudaklarımız arasında bir salya köprüsü oluştu. İhsan yüzümü izledi, dişlerini sıktı ve ensemi tuttuğu gibi dudaklarıma yumuldu.

Ah...

"İhsan-" dedim dudaklarına arasına. O anda bir dil ağzıma girdi ve benim dilimi dürttü. İhsan'ın dili ağzıma sızmıştı. Sanki mümkünmüş gibi beni kendisine daha çok çekerken, "Daha çok arala." dedi ağzımın içine doğru. Neyi diye soramadım. Ağzımı araladım ve istila etmesine izin verdim. Öpüşmede o kadar iyiydi ki...

Eli belimi yavaşça okşarken dilimi bırakarak tekrardan dudaklarıma yönelmişti. Bacaklarımı birbirine bastırdım. Sadece öpüşmeye tepki veren organım yüzünden bacaklarım titredi. Daha fazla... daha fazla!

Bilinçsizce elim onun baldırlarına gitti. Sertçe tutup sıkarken seslice ağzına inleyerek, "İhsan, lütfen..." diye mırıldandım. İhsan bir elini saçlarıma attı ve sertçe tutarak kafamı geriye yatırırken ağzını ağzımdan ayırmadan biraz yükselerek üstten öpmeye devam etti. Ensemdeki acı bile zevk verirken gözlerimden akan yaşlarla ona karşılık vermeye devam ettim. Çok iyiydi!

Derin nefesler alıp verirken nasırlı elleriyle kafamı geriye çekmesine izin verdim. Ellerim omzuna tutunmaya devam ederken dilimle dilini ben dürttüm bu sefer. Dişlerini dilime geçirmesini beklemiyordum tabi. Yerimde sıçrarken hıçkırdım. Bu bile zevk vermişti...

Ancak nefes alamamaya başlıyordum. 

Üstüme eğilen beden yüzünden sırtım bükülürken sırtımın bankın kenarına yaslandığını hissettim. Nefes nefese kollarımı boynuna dolarken bir öpüşmeyle kıvama gelmiştim. Müsait ortamda olsaydık onunla şuracıkta birlikte olurdum. Şaka yapmıyordum. Onu aşırı istiyordum. Deli gibi.

KARA GECENİN GÜNÜ AYMAZ | bxbWhere stories live. Discover now