yardım.

463 22 4
                                    


bana sarılan bedeninden sonunda kurtuldum. ellerim aramıza görünmez bir duvar çekerken gözlerine bakmamaya çalıştım.

"bunun sana yaşattığı ızdırabı görebiliyorum" dedi. gülümsemeye çalıştım ancak Yüzümdeki ifadenin beni ele vereceğini biliyordum.

"bu sana zevk vermiyor. sen de bunu biliyorsun. yıllar önce aile karşı almış olduğun bir tavırın seni böylesine yok etmesine nasıl izin verebiliyorsun!" bu bir soru değildi. bu beni kabusumdan uyandırmaya çalışan ateşin aptal çabasıydı.

önümdeki en büyük engel oydu. ya sonra...? sonra ne olacaktı. diyelim onunla işim bitti. sonra ne yapacaktım?

"çizdiğin o korkusuz profilinin arkasını defalarca kez gördüm. ve belirtmeliyim ki senin bana verebileceğin acı beni korkutmuyor yalnızca..." duraksadı. "gözlerindeki pişmanlık beni boğuyor!"

omuz silktim. "öyleyse neden benim boğuluyor olmamı hiç umursamıyorsunuz. benden uzak durmaya ne dersiniz. nefes alamıyorum!"

"beni kaçıran sendin?" ellerimle saçlarımı çektim.

"beni delirtmeye mi çalışıyorsun!!!"

"erica yalnızlık seni delirtiyor. izin ver... izin ver sana yardım edelim-"

"siz" diye bağırdım. alaycı bir hiddetle sözlerime devam ettim. "siz bana yardım edemezsiniz! hiçbiriniz bana yardım edemez!"

"erica delirmek üzeresin!"

odada yankılanan bir kahkaha attım. "belki de çoktan delirmişimdir ha? ne dersin!"

kafasını olumsuz anlamında salladı.

"içindeki iyiliğin çevresini öyle sıkı duvarlarla örtüyorsun ki kendini boğuyorsun. kimseye muhtaç değilmişsin gibi davranmayı kes!"

sinirden delirirken çığlık attım "esas sen bana ne yapacağımı söylemeyi kes!!!"

elimi göğsüne bastırdım. ve geniş bodrumu gösterdim. az kalmıştı. ışıklar otomatik olarak açılırken kayıtsız ifadem onun kanını dondurmaya yetmişti. bu kadarını beklemiyormuşcasına duvarlarda duran eşyalara baktı. şaka yaptığımı düşünüyor olmalıydı. öfkeyle tısladım.

"benim dünyam! benim kurallarım!"

baktı. Tüm duvarlara. izlere. her izde bir insanın çığlığı gizliydi ve bunu gördüğünden emindim. sonra tekrar tekrar baktı. eserlerime. benim gerçekliğime baktı.

gözlerindeki dehşeti gizleme zahmetine girmeden fısıldadı. "sana iyileşebileceğini söylemiştim ya..." yüzünde hayalkırıklığı belirdi. "yanılmışım. sen bir canavarsın. çocukları... zavallıları... sen..."

yerden destek alarak ayağa kalktı.

"bu dünya belki senin, ama bu dünyada senden başkasına yer yok Erica mendson." geri geri gitmeye başladı. bana değil dehşetle etrafına bakıyordu. o an korktuğu kişinin ben olmadığımı anladım. benden korkmuyordu. gerçek dengemi sarstı. ne olursa olsun onu korkutamamıştım. korkulacak insan Değildim. beni bir çocuk olarak görüyordu! bu yaptıklarım bu yüzden onu dehşete düşürmüştü.

"senin dünyanda bana yer yok."

"Hayır!" diye bağırdım ama o başını sağa sola salladı. takılmış bir plak gibi sürekli aynı şeyi tekrar etti.

ona yaklaşmaya çalıştım. "sakın erica! bitti. bu sefer gerçekten bitti. şaka zannettmiştim. Tüm bunlar... seni bir canavar yapmış. o çok istediğin yalnızlık artık senin."

kapının yanına gelmişti. son kez baktı. "ne demişler ne dilediğine dikkat et? gerçekten istediğin bu muydu!" odayı gösterip bağırdı ve arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla uzaklaştı.

istediğim bu muydu?

duvarlardaki kanlar korkunç görünmeye başlamıştı bana. Artık oyundan çok vahşet gibi gelmeye başladı. çığlıklar duymaya başladım. sesler arttı benim kahkahalarım duyuldu sonra. "Hayır!" kahkahalar arttı çığlıklara karıştı.

"Hayır bu ben olamam!"

bu sensin! ve kahkalar fısıltılara döndü. yaptığına bak bu sensin! imdat çığlıkları sessizleşti. Her şey bitti. biz kaldık. sen kaldın. istediğin bu muydu?

"hayır! Hayır değildi ben..." ama kazandığın şey bu!

duvarlar nasıl olduysa hareket etmeye başladı. üzerime doğru geldiler. yüzler gözümün önünden geçti. ağlayan insanlar... ailem... arkadaşlarım... ateş... ateşin yüzü önce gülümsedi. sonra kapıdan çıkarkenki dehşet anı gözümün önüne geldi.

"Özür dilerim..." ne dilediğine dikkat et...

oda etrafımda dönmeye başladı. gözlerim beynim!! çığlık atmaya başladım. duvardaki kirli aynada kendimi gördüm. 

"Hayır bu ben değilim!" yansıma hareket etti ve konuşmaya başladı. bu sensin. bu biziz. ve gülmeye başladı. oda daha hızlı dönmeye başladı gülümsenin gözlerimin önünden gitmesinin sebebi birden gelen karanlık oldu.

bu arada sevgili insan tanesi okurlarım. dear friendler. acaba birazcık da diğer kitabim GECE ye göz atsanız? mümkün mü acaba daha profesyonellikle yazıyorum ve onu da beğeneceginizi umuyorum.  simdiden Teşekkürleerr :**

psikopat ve sadistWhere stories live. Discover now