chapter twenty-five

2.1K 79 46
                                    

İçimde hissettiğim erkekliği kasıklarımdaki deli gibi zonklamayı doruklarına çıkartıyorken, aldığım zevk kadar da acı çekiyor gibiydim. Yine de daha fazlasını istiyordum. Boynumda hissettiğim sıcak nefesi beni tam anlamıyla daha da deli ediyordu. Tam 10 dakika boyunca içime girmek için çabalamıştı, bu yüzden canımı yakmamak adına yavaş hareket ediyordu.

Yavaşça içime girdiğinde, kızlığımda hissettiğim yanma hissi tarifsizdi ancak beni böylesine doldurmasından zevk alıyordum.

Hızlanmaya başladı. Ensesine geçirdiğim tırnaklarımı pek umursamıyor gibiydi. Bakışlarında sadece daha fazlasını istediğini görüyordum, bu yüzden hızlandığında kendimi zevke bırakmaya çalıştım. Karşımda aylardır arzuladığım adam duruyordu ve hayallerimin de ötesinde bir durumun içindeydim. Bu yüzden durumun acısını veyahut herhangi bir şeyi düşünerek mahvetmek yerine kendimi sadece anın ihtirasına bıraktım. Ufak iniltilerim de acının ve müthiş bir zevkin arasındaki ince çizgileri belirtiyor gibiydi.

Hırsı ve tutkuyu mavinin en derinliklerinde hissediyordum. Bakışlarındaki ihtiras hissettiğim ufak acıyı bana unutturuyordu. Dudaklarını benimkilerle buluşturduğunda içimde kopan arzuyla ona karşılık verdim. Dilimle ağzını keşfe çıkmışken içimdeki hareketini sürdürüyordu. Her geçen saniye, içimde olmasına rağmen onu daha da çok istiyordum.

Tüm bedenim zevk ile yanıp tutuşurken istemsizce ağzımdan kaçan inlemeler odayı dolduruyor, kontrolden çıktığıma birebir şahit oluyordum. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

"Biraz daha hızlanmanı istiyorum." Güldü ve erkekliğini içimden çıkarttı. Doğrulup biraz gerilediğinde ben de doğruldum. "Arkanı dön." dedi. Onu ikiletmeden arkamı döndüm ve ellerimi yatağın üzerine koyarak tam olarak kedi pozisyonunu aldım. Elini kalçama yerleştirdikten saniyeler sonra onu tekrardan içimde hissettiğimde aldığım zevk dudağımı dişlememe sebep oldu.

Yavaşça hızını arttırırken ağzımdan kesikçe çıkan iniltilerin şiddeti de artmaya başladı. Elini boğazıma götürüp kafamı kaldırdığında bana doğru yaklaştı ve boynumu emmeye başladı. Hareketini hızlı olamasa da sürdürüyordu ve bu yavaşlık beni çileden çıkartacak derecede azdırıyordu. "Ateş, daha hızlı." dediğimde dudaklarını boynumdan çekip güldü. "Yavrum, şansını fazla zorlama istersen." Uyarırcasına söylediği cümlesine "Daha fazlasını istiyorum." diyerek cevap verdim. Cevap vermek yerine olabildiğince hızlandığında kendimi kontrol etmekte gittikçe zorlanmaya başlıyordum. Kasıklarım, içimde ilerleyip gerilediği her an zonkluyor ve yaşadığım zevkin beni kudurtacak boyuta gelmesine sebep oluyordu.

Ateş'in derin soluk seslerini işitsem de odayı dolduran iniltilerimden fazlasıyla duyamıyordum. Daha önce yaşadığım hiçbir birliktelikte hissetmediğim bir şeydi bu... İlk kez tattığımı düşündüğüm zevk beni deliye döndürmüştü.

İçimden çıktığında "Yüzünü görmek istiyorum." dedi. Ona doğru döndüm ve yatağa oturdum. Üzerime doğru eğilip dudaklarımızı buluşturduğunda sıkıca ensesinden tutup ona karşılık verdim.

Nefesimiz kesilene dek öpüşürken ıslak kızlığım kendini sürekli olarak bana hatırlatıyor gibiydi. Dudaklarımızı ayırdığımda hızlıca soluklanırken bir yandan da kollarımı ensesine doladığımda beni kucağına almıştı. Yatak başlığına omuzlarını uzatarak yatar pozisyona geçtiğinde kucağında hareketlendim. Kontrolü almak istiyordum. Sebepsizce kendimi ona kanıtlama isteğiyle dolup taşmıştım.

İçime tekrardan girdiğinde ellerimi kaslı göğsüne yerleştirip hareketlendim. Onun kadar hızlı olamasam bile içimdeki hareketlilik beni doyurmaya yetiyordu. Yine de hızlanmaya çalıştım ve hızlanmaya çalıştıkça baldırlarımdaki sızlanma da kasıklarımdakiyle beraber kendini gösterdi. Bunu fark etmiş olacak ki ellerini kalçalarıma yerleştirdi ve inip kalkmamda biraz olsun yardımcı olabilmek adına sıkıca kalçalarımı tuttu. Kendimi zorluyordum çünkü içimde bitmek bilmeyen bir arzu bedenime dolup taşıyordu.

you can be the boss, daddy. +18Where stories live. Discover now