Benimle Kal

7.3K 571 96
                                    

Taehyung

"Nasıl yani?"

"Sen bana mesaj attıktan 10 dakika kadar sonra kapım çaldı. Tabii ben o sırada- her neyse. Üstümü başımı düzelttim ve kapıya bakmaya gittim. Karşımda bir omega kız vardı ve bana kızgınlığımı kendisi ile geçirmeyi teklif etti. Kabul etmedim tabii ki de. Sonra tam ben kapıyı kapatıcakken kız bayılıyormuş gibi numara yaptı, anlamama rağmen yine de kıza ona su getireceğimi söyledim. Bana sormadan eve girmiş ve koltuğa oturmuştu. Muhtemelen o sırada telefonum açık kalmış olmalı ki sana mesaj atmış. Yoksa ben sana öyle bir mesaj atmadım. Acı çekeceğini bile bile böyle birşey yapmam."

"Peki o zaman neden etkilendim?" Derince bir nefes aldım ve devam ettim.

"Çünkü kız ona suyu vereceğim sırada gelip kucağıma oturdu ve feromon salgıladı. Ama ben onu hemen kapı dışarı ettim. Yemin ederim Jungkook, ben sana zarar vermek istemedim. İsteseydim zaten çoktan yapmıştım."

"Sen bana zarar verdiğin zaman farkında olmuyorsun ki?"

"Ne?"

"Bana her kötü söz söylediğinde, çıkıştığında veya emir verdiğinde içim yanıyo' ama ben bu acıyı çekmiyormuş gibi davranıyorum."

"Ama, hissederdim..."

"Hissedemezsin, çünkü kurduma bunu görmezden gelmesini istedim. O da zorla da olsa kabul etti."

Duyduklarım beni dumura uğratmıştı. Karşımdaki beden her ne kadar fiziksel olarak güçsüz olsa da ruhsal olarak güçlü durmaya çalışıyordu. Güçlü değildi ama onu bağlayan bir neden vardı sanırım.

"Taehyung."

"Evet."

"Bu bağı nasıl bozabiliriz?" Sorusu şok olmama neden oldu.

"Jungkook sen, sen ne diyorsun!?"

"Bağı bozabilirsek bozalım."

"Olmaz. Ruh eşi bağı ölene dek bozulmaz."

"O zaman ben ölürsem bu bağı bozar mıyım?" Hayır, sen ölürsen bende ölürüm. Çünkü ruh eşleri birdir.

"Birlikte ölürüz."

"O zaman bana yaklaşma, yani ben sana yaklaşmam. Uzak dururum senden."

"Jungkook, zorunda değilsin." Zorunda değil, sırf ben onu sevmiyorum diye bunu yapmaz.

"Beni sevmiyorsun, istemiyorsun. Boşuna zorlamaya gerek yok. Kızgınlık zamanında sana yardım ederim ama onun dışında konuşmayalım." Hayır, hayır, lütfen... Kurdum içimde hayır demem için çıldırtıyordu ama bunu yaparsam ona daha çok acı çektirirdim.

"Tamam." Aklıma başka birşey gelmemişti. Hayır dersem neden diye sorgulardı. Buna bir cevabım yoktu.

"Jungkook, evden atılmışsın."

"Hımm."

"Nerede kalacaksın?"

"Bi' süre Jimin'de ama sonra nerede kalırım bilmem. Belki okulu bıra-"

"Evimde kal."

"Ne!?"

"Benim evimde kal. Yalnız yaşıyorum zaten, hem eşimsin. Doğru olan bu."

"Olmaz."

"Lütfen Jungkook." Utanmasam şurada yalvaracaktım resmen. Yapardım.

"Uzak kalalım dedikten sonra..."

"Sana yaklaşmam. İstediğin zaman yanıma gelebilirsin."

"Bilemiyorum."

"Başka seçeneğin yok. Uzun süre kalacak kimsen yok."

already, i'm hurt.Where stories live. Discover now