already, i'm hurt.

Ne İstiyorsun Vita'(m)?

Jimin

Hayatımda ilk defa bir kızgınlığımı yanımda bir alfa ile geçiriyordum. Üstelik bu alfa baskındı ve bana kendini sunmuştu, alfam olmak istemişti. Bu davranışları ona iyiden iyiye âşık olmama neden oluyordu. Ayrıca kendime bazı şeyleri hatırlatmama...

Pasif omega olduğumdan dolayı her zaman dışlanmıştım. İğrenç sıfatlarla adlandırılmış, zorbalık görmüştüm.

Notlarım çok yüksek değildi ama herkesin düşük aldığı sınavlardan bile ortalama notlarla çıkardım. Tabii bu onların gözüne batmıştı. Okulda öğretmenlerle yatarak onlardan not istediğime dair söylentiler yaymışlardı. Okul değştirmeme neden olan buydu.

Bu olay hiç olmasaydı dediğim zamanlar benim için artık maziden ibaretti. Çünkü eğer bunlar olmasa Yoongi ile tanışamayacaktım. Jungkook, Seokjin ve Hoseok gibi sadık arkadaşlara sahip olamayacaktım.

Yaşadığım kötülüklerin üstüne merhem gibilerdi onlar... Ama ben onu hakediyor muyum ki?

Şuan tam olarak iyi ki olmuş dediğim anlardan birini yaşıyordum. Onun kucağında oturuyordum ve o ise boynuma hafif öpücükler veriyordu.

Kucağında oturduğum beden düşüncelere daldığımı farketmiş olmalıydı ki başını kaldırdı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Sorun mu var güzelim?" Eğer sorun varsa da şuan yok olmuştu.

"Hayır, gerçekten yok. Devam et, lütfen." Gözlerim girdiğim düşüncelerden dolayı biraz dolmuştu ve o bunu farketmişti.

"Jim, yalan söylemeyi beceremiyorsun." dedi. Haklıydı. Eğer biraz daha konuşmaya çalışırsa ağlayacaktım. Ki öyle de oldu. Sağ gözümden yanağım üzerinde akan bir yaş süzüldü. Yavaşça yüzüme yaklaştı ve dudaklarını gözyaşım bastırdı. Akan her bir yaşa aynısını yaptı.

"Ne oldu sana Jim? Söyle bana, lütfen anlat." Yalvarırcasıba konuştu ve kafasını boynuma gömdü. Canımın acıması onunda canını yakıyordu sanırım. Onunla başlayan ilişkimizde kurtlarımız birbirlerine bağlanmıştı. Hissediyorduk birbirimizi.

"Canımı acıttılar, kanattılar beni." Gözyaşlarım daha da artmıştı. Yüzüme yaklaştı ve dudaklarını dudaklarıma kapattı. Oldukça yumuşak davranıyordu. Çok minik hareketler vardı dudaklarımızda. Dudaklarımdan ayrıldı.

"Kanattıkları yerlerden öperim."

•

(Dı dı dı dım. (Smut))

Taehyung

Jungkook bana eziyet çektiriyor ve karşımda kendi kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Bu ilk kızgınlığıydı. Oldukça zor geçiyor olmalıydı. Hele ki o bir Vita'yken...

"Yardımına ihtiyacım yok. Kurallar hiç de saçma değil..." Hem inliyor hemde bana laf yetiştirmeye çalışıyordu. Cesurca kendini önümde çekmesi dışında beni azdıran bir sebepte inlemeleriydi.

İnleyerek kendini çektiği anlardı bir yandan da gözlerimin içine bakıyordu. Benim tek ilgi odağımsa şuan içine girmem için kasılıp gevşeyen deliğiydi. Kendimi tutmak bir hayli zor olacaktı.

"Yardım etmeme izin ver Jungkook."

"Sadece, benim dediğim kadar..."

Dediği şeyle gözlerim parlamıştı. Kurdum mutluluktan çıldırıyordu. Uzun zaman sonra kendisini bu kadar mutlu görüyordum. Her zaman somurtkan olan o kurt gitmiş, yerine mutluluktan havalara uçan kurdum gelmişti. Vitası onun mutluluk sebebiydi. Ayrıca benimde...

Jungkook nefes nefese bir anda elime uzanmıştı. Islandığı için nemli olan elimi suyun için soktu. Parmaklarımı iyice çekerek deliğine dayadı. Şuan resmen onu oarmağımla becermemi istiyordu benden.

İşaret parmağımı yavaş yavaş deliğinin etrafında gezdirdim. İnlemeleri çoğalmış ve bir yabdan da küfürler savurmaya başlamıştı.

"Siktir, sok şu parmağını Tae!" Cesurca söylediği sözler daha da yükselme sebep olmuştu. Eğer şuan ilki olmasaydı... Yavaş yavaş işaret parmağım deliğinin ine girdi ve sıcak ve dar alanı keşfetmeye başladı. Parmağımı soktuğum anda derince bir çığlık atmıştı.

Yavaş yavaş hareket ettirdiği parmağımın yanına orta parmağımı da eklemiştim. Derin inlemeleri banyo içinde yankı buluyordu.

Parmaklarım içinde gezerken bir yandan da kendimi tutmaya çalışıyordum. Şuan benim parmaklarım sayesinde bu kadar zevke gelmişti. Benim yüzümden, benim sayemde... Bu daha da delirmeme neden oluyordu.

Parmağımı dokundurduğum nokta ile derince inledi. "Orası, ah... Daha sert..."

Parmaklarım az önce bulduğu noktaya baskısını arttırmıştı. Bir an dayanamadım ve iki parmağımı makas hareketi yaparak hareket ettirmeye başladım. Bu onun daha çok inlemesine neden oldu. Bu inlemeler beni gaza getirmiş olmalı ki üçüncü parmağı da ekledim.

"Ah, Delta lütfen! Ah!"

"Ne istiyorsun Vita'm?"

"Daha hızlı Delta! Ah!" Hızının artmasıyla birlikte inlemeleri daha çok çığlıklar dönüşmüştü.

Bir anda elime boşalmış ve kendini salmıştı. Rahatlamıştı. Gözleri kapanıyordu resmen. Küvetin tıkacını açıp tüm suyu boşalttıktan sonra onu yıkamış ve giydirip yatağına yatırmıştım. Çok yorulmuştu. Ama şimdi de benim yorulmam gerekiyordu.

&

❗Bu kısım karakterlerin karakteristik özellikleri ile ilgilidir. Okumanızı öneririm. ❗

Jungkook içine kapanık bi' yapıya sahip. Ailesinin üzerinde oluşturduğu baskılar ona insanlara karşı itaatkar davranmayı öğretmiş. Taehyung'un isteklerini kıramıyor bu yüzden.

Taehyung'un durumu ise bunun tam tersi. Onun da yaşadığı şeyler onu yıpratmış. Bundan gelecek bölümlerde bahsedeceğiz. Tüm kırıklıklarını üzerini umursamaz bir tavır ile kapatmış ama bu tavrını Jungkook'a karşı gösteremiyor. Bunun bir sebebi var.

İkisinin de smut bi' anlatım bölümü olduğu için şuna değinmek de isterim. Jungkook zevklerini arka plana atarak konuşuyordu fakat Taehyung hepsini ön plana almıştı.

Jimin'in kendisine verilen sevgiye karşı ne kadar çekingen olduğunu görmüşsünüzdür. Geçmişte aldığı yaraların üstünü kapatmaya çalışan ama her an sızısını hisseden birisi.

Yoongi'nin Jimin'e her an kırılacakmışçasına baktığını da farketmişsinizdir. Aralarındaki bağ sadece aşk değil.

500 OYU GEÇMİŞ HİKÂYEEEEE🎉🎉🎉
İLK BÖLÜM 1000 OKUMAYI GEÇTİİİİİİ🎉🎉🎉

Ayrıca 10.000 okumaya Osmanlı'nın Viyana kapılarına dayandığı gibi dayandık BDLRNLFJFKF (en yayınlayana kadar oldu.)

#vkook'da üçüncülüğe düştük 🥺

Oy sınırı: 30 (Oy sınırı en çok oy olan ve en az oy alan bölümlerin ortalamasıdır.)

Oy sınırı ile alakalı profilimdeki konuşmalar kısmında bir duyuru var, okuyabilirsiniz.

Nise🦋💙