Başlangıcın Sonu

Mekanik Savaşçılar

Mekanik Savaşçılar. Piyasaya bile sürülmeyen, sadece bu gizli birliğin kullanması için tasarlanan bir dizi teknolojik alet, yıllardır durmaksızın üretiliyordu. Belli bir kitle tarafından bilinen bu silahlardan bazılarının, insan vücuduna entegre edilmek için özel olarak tasarlandığı söyleniyordu. Hiçbir haber ajansında yayınlanmayan, sivillerin asla ulaşamayacağı bilgilerden sadece birkaçıydı bunlar. Mekanik Savaşçılar gerçekte, yıllar önce tasarlanan bir projeydi. Ülkelerin, olası bir tehlike için bir araya geldiği ve akıl almaz yatırımların yapıldığı önemli bir projeydi.

Yaklaşık 7 yıl önce gerçeğe dönüşen bu proje için en iyi askerler uzun süre boyunca tek tek en zorlu sınavlara tâbi tutuldu. Birliğe katılan her asker zamanla fiziksel anlamda olmasa da, en azından düşünme şekliyle çok büyük değişiklikler yaşamıştı. Zaman geçtikçe insanlıklarını kaybettikleri de söylentiler arasındaydı. Bunun gerçek olup olmadığını doğrulayacak kişilerse elbette yine ve yine kendileriydi.

Kayıtlara geçmeyen milyonlarca ölümün ardındaki bu grup, herkesin gözünde yenilmez bir güce sahipti. Son teknolojik aletlere, en iyi askerlere, en geniş haber kaynaklarına ve sonu gelmez bir para kaynağına sahiplerdi. Elbette ki güçlü olacaklardı.

Reyna uzun uzadıya ofisindeki camdan ormana doğru baktı. Mekanik Savaşçılar gelişleriyle beraber büyük bir yıkımı da getirecekti. Eğer işler Martinez kardeşlerin dediği gibi ilerlerse onlarla karşılaştıkları ilk yer, önünde uzanıp giden bu ormanın kendisi olacaktı. Kâbuslar Şehri her ne kadar Reyna'nın bölgesi olsa da konumu ıssız bölge diye anılan yere çok yakındı. Hatta şu anda bakmakta olduğu orman da o bölgenin bir parçasıydı. Bu yüzden de eğer Mekanik Savaşçılar ortaya çıkacaksa, tam da buradan çıkıp geleceklerdi.

Reyna, gözlerini uzun çınar ağaçlarında gezdirirken gülümsedi. Bu durum için liderlerin bir araya gelip konuşacağı belliydi. Reyna'ysa yapılacak toplantıyı kendi lehine çevirecekti. Uzun zamandır bulamadıkları o katilin burnunun dibinde olduğunun farkında değillerdi ama Reyna bunu anlamıştı. Kanıt toplamak için böylesine güzel bir fırsatın eline geçeceği kimin aklına gelirdi?

Mekanik Savaşçılar elbette ki bir sorundu ama yakın zamanda kendisinin uğraşması gereken bir problem olmaktan çıkabilirdi. Onun hedefi en başından beri Kâbuslar Şehri'ni korumak veya bölge lideri olmak değildi ki. Katili bulduktan sonra kaderi için yeni bir yol çizecekti. Bunu yaparken de çalışanlarına mümkün olduğunca yardım etmeliydi ki asıl planı da zaten bütün bunları kapsıyordu.

Yine de gelecekte neler olacağını kim bilebilir?

***

Yuvarlak masada süren sessizlik baş döndürücüydü. Dört liderden ikisi, kafasındaki sonu gelmez düşünce fırtınasına yetişmeye çalışıyordu. Biri, sadece gözlem yapıyor, bir diğeriyse zihnindeki satranç taşlarını hareket ettiriyordu.

Zander için son zamanlarda değişen çok da bir şey olmamıştı. Katili bulmakla ilgileniyordu fakat asıl endişelendiği konu Kâbuslar Şehri'ni bekleyen savaştı. Hiçbir lider oranın zarar görmesini istemezdi çünkü yeraltı dünyasının asıl para, asker ve tedarik yönetimi oradan ilerliyordu. Kendisinin ve Asin'le Rowan'ın dükkân sahipleriyle yaptıkları anlaşmalar biterse kurdukları sistem de büyük ölçüde sarsılırdı. Yaptıkları anlaşmalarla bile dünyayı kasıp kavuracak bir güce erişebiliyorlarken Zander, Reyna'nın gerçekte sahip olduğu yetkiyi düşünemiyordu bile. Her şey bir yana, Mekanik Savaşçılar herkes için sarsıcı bir sürpriz olmuştu.

Rowan parmaklarını masanın üzerinde ritmik bir şekilde tıkırdatırken yüzündeki ifadeyi sabit tutmaya çalışıyordu. Vampir kralın yüzüğü sayesinde, Asin'in gergin Zander'ınsa stresli olduğunu anlayabilse de, Reyna'nın içten içe rahat oluşuna bir anlam veremiyor ve bu durum onun sinirlerini daha çok geriyordu. Yine nasıl bir plan yapmıştı da sakinliğini koruyabiliyordu? Her şeyden de öte, en ufak bir dikkatsizlikte peşindeki avcının onu ezeceği hissinden kurtulamıyordu. Bu duygudan nefret ediyordu.