4.Bölüm⚓️

4K 560 171
                                    



ŞURA

Barbaros yaslandığı arabadan kalktı. Ne diyeceğimi bilemedim. Sertçe yutkundum. Bakışlarımı kaçırmaya devam ettim.

"H-Hava almaya çıkmıştım da... Şey, uyuyamadım."

Kaşları çatıldı.

"Elindeki poşetlerle mi?"

Elimden poşeti aldığında yutkundum. İçindekilere baktı.

"Ya sen bayağı kaçıyordun." Barkın sırıttı. "Yakalamasaydık gidecektin yani." Dedi.

Hızla başımı olumsuz anlamda salladım.

"Yok, sadece hava alıyordum. Onları üşüdüm diye aldım."

Barbaros bıkkınca bana baktı.

"Kaç tane mont aldın? Çocuk mu kandırıyorsun?" Barkın'a döndü. "Siz gidin." Sesi sertti.

Barkın ve Selim bana el salladı. Hiçbir tepki veremedim. Onların arabaya binip gidişini izledim. Barbaros karşımda dimdik duruyordu.

"Nereden anladın?" Sesim kısıktı. "Kaçacağımı biliyordun değil mi?" Bana yaklaştı.

"Asiye'nin sözlerinden sonra çok üzüldüğünü biliyordum. Seninle en son konuştuğumuzda da yük olmaktan bahsettin. Anladım haliyle, aptal değilim."

İç çektim.

"Saat beşte neden kapıdaydınız?"

"Onlar geceden beri nöbetteydi."

İnanamayarak ona baktım.

"Bu havada mı?"

Sırf kaçmayayım diye adamları kaç saat bekletmişti?

"Beni buna sen mecbur bıraktın." Dedi suçlarcasına. "Nereye gitmeyi planladın?" Omuz silktim.

"Otostop çekip Rize'den kaçacaktım. Nereye olursa artık..."

"Bir planın bile yokmuş! Otostop çektiğin kişi sana zarar verseydi ne yapacaktın? Sen gerçekten aklını kaçırmışsın. İnsanlara fazla güvenme sorunun mu var?"

Omuzlarım düştü.

"Aksine, insanlara güvenmiyorum ama güvenmek zorunda kalıyorum."

Barbaros elimdeki poşetleri aldı.

"Yürü içeriye!" Diye kızdı.

İçeriye girmesini engelledim ve tam önünde durdum.

"Barbaros bana kalacak bir yer bul o zaman. Güvendiğin, tek yaşayan bir arkadaşında kalayım. Olmazsa bana boş bir ev bul. Sen kirasını ödersin, ben sana elden veririm. Ne dersin?"

Çare arıyordum...

Barbaros'un kaşları çatıldı.

"Kızım yeter da! İlla delirtecek misin beni? Kalacak yerin zaten var! Kim ne diyorsa ağzının payını ben veririm! Asiye delidir, ona mı takılıyorsun? Saçmalamış işte!"

"Bana evli barklı kadının evimizde ne işi var dedi..." Gözlerim doldu. "Çok ağrıma gitti anlasana! Annen de beni hiç sevmiyor. Seninle en ufak konuşmamızda birbirimize aşık olacağımızı sanıyorlar! Ben kendimi kötü hissediyorum. Kocamdan nefret etsem de lanet olsun ki onun soyadını taşıyorum. Başka bir adamın soyadını taşıyorken aşık olsam bile biriyle birlikte olamam ki..."

Kaşları daha çok çatıldı.

"Şura bak..." Kolumu tuttu. "Burası Karadeniz kızım. Sen inanmıyorsun, sana saçma geliyor ama insanların her şey gözüne batıyor. Sen kocandan nefret etsen de onlar bunu bilmez ya da görmezden gelir. Senin hakkında kötü bir şey söylensin istemiyorum. Sana iftira atsınlar istemiyorum. O yüzden herkes panik halinde."

Karanlık Liman AlaboraWhere stories live. Discover now