Karanlık Liman Alabora

16.Bölüm⚓️

BARKIN

Annemle telefondaki sıkıcı konuşmamın ardından keyfim epey kaçtı. Yorucu istekleri beni zorluyordu.

Kendimi ait olduğum yere götürdüm.

Denize...

Limana geldiğimde denizin tam karşısında birkaç dakika bekledim. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi denizden ayırdım. Bu beni her zaman sakinleştirirdi.

Adımlarımı küçük kulubüye yönlendirdim.

İçerde biri vardı, kimdi lan bu? Hırsız olacağını düşünüp hızla onu yakalarından kaldırdım. Karanlıkta oturuyordu geri zekalı! Ulan benim hiç normal vaktim geçmeyecek miydi? Kafa dinlemek bile haramdı!

"Kimsin lan sen?"

Işığı yaktığımda Çağan olduğunu gördüm. Kaptan'ın kardeşinin sevgilisiydi. Kaptan bu adamdan nefret ediyordu ve gördüğümüz yerde dövme izni vermişti.

"Barkın abi ben kafa dinlemeye geldim." Dedi panikle. "Zaten gidiyordum şimdi!" Onu yakasından tutup dışarıya fırlattım.

"Siktir git bir daha görmeyeyim seni buralarda! Kaptan'a söylersem kemiklerini kırar senin!"

Yakasını düzeltti.

"Burası halka açık bir yer değil mi abi? Ne var geldiysem?"

"Halka açık, şerefsizlere açık değil! İkile sikmeyeyim belanı!"

Etrafına baktı ve başını salladı. Gidişini izlerken başımı iki yana salladım.

"Korkak tavuk!" Diye homurdandım.

Asiye'nin birazcık aklı varsa bu korkak tavukla evlenmezdi!

Işığı kapattım ve küçük koltuğa oturdum. Başımı ellerimin arasına aldım. Zaten kafam gidikti bir de bununla uğraşıyordum!

Çok geçmeden yanımda bir hareket hissedip irkildim.

Ulan bu lavuk geri mi dönmüştü?

Başımı kaldırdığımda kim olduğunu göremesem de yoğun parfüm kokusundan kadın olduğunu anladım.

Tam kim olduğunu soracaktım ki aniden dudaklarını dudaklarıma bastırıp beni susturdu.

Ne oluyordu lan?

"Seni seviyorum..." Diye fısıldadı.

Bu ses...

Asiye...

Donup kaldım. Hareket etmeyi bile unuttum. Sanki ellerim tutmuyordu. Siktir, ne oluyordu lan?

"Yapma ama böyle... Teklifini kabul ediyorum işte."

Dudaklarını dudaklarımdan bir saniye olsun ayırmadı. Her kelimesinde dudaklarımız birbirine değiyordu.

Biraz duraksadı, ardından bana biraz daha yaklaştı. Yeniden dudaklarımı öptü. Islak ve sıcak bir öpücük kondurdu dudaklarıma...

Öyle donup kalmıştım ki hiçbir tepki veremiyordum.

Asiye en sonunda duraksayıp geri çekildi. Sonra yüzüne vuran hafif ışıkla gözlerinin irileştiğini gördüm.

Büyük bir hızla yanımdan kalkıp gitti. Kulübeden koşarak çıktı.

Ellerim dudaklarımı buldu. Dudaklarım hâlâ ıslaktı ve ben o baskıyı hâlâ hissediyordum...

Hızla ayağa kalktığımda arabasına bindiğini gördüm. Plakasından da onun olduğunu doğruladım.

Bana bir bakış gönderdi ve büyük bir telaşla limandan uzaklaştı...