0.6

23.3K 1.9K 1.3K
                                    


Ulaş bugün okula gelmediği için tüm gün tek takılmak zorundaydım. Öğle arasındaydık. Evden kendime hazırladığım sandviç ekmeğimi ısırırken diğer yandan yks matematik testi çözüyordum. Sınıfta kimse yoktu. Genelde zaten teneffüslerde herkes kampüs içinde vakit geçirmek isterdi. Teneffüslerimiz diğer okullara nazaran farklıydı. 25 dakika teneffüslerimiz vardı. 35 dakika ise ders saatlerimiz vardı. Okulun kendi insiyatifiyle düzenlenmişti.

Meyve suyumdan bir yudum aldım. Bir yandan ekmeğimi çiğnerken diğer yandan soruya kaşlarımı çatarak odaklanmıştım.

Öylesine konsantre olmuştum ki bir anda içeriye hışımla giren Aleyna ve arkasından gelen Melih ile kalakaldım. Aleyna hışımla sırasına gidip çantasını tek omzuna taktığında Melih umursamaz bir tavırla arkasından girmişti.

"Yavrum yanlış anladın." dedi Melih, hiç de üzgün olmayan bir sesle. Sahtekar herif.

Aleyna yüzündeki belli olan öfke ve hayal kırıklığıyla ona döndü. "Neyi yanlış anladım ya? Kızla öpüşüyordun Melih!"

"Ben bir şey yapmadım. Pat diye yapıştı. İlan-ı aşk etti bir anda, o sırada gördün. Zaten tepkimi koydum." dedi Melih.

Aleyna dolu gözlerle baktı. "Sana inanmıyorum."

Omuzlarını silkti Melih rahat bir tavırla. "Sen bilirsin." dedi serseri bir tavırla.

Yüzümü buruşturdum ona bakarken. Melih tanıdığım en sahtekar insan olabilirdi. Üzerindeki beyaz gömleğin üzerine siyah kolej ceketi giymişti. Altında ise siyah kotu vardı. Kulağında üç küçük küpe vardı. Okul kurallarına asla uymuyordu ve bariz bir şekilde ona müsamaha gösteriliyordu. Babasının okulu olması ona bu hakkı vermemeliydi. Hepimiz gibi okulun ceketli üniformasını giymesi gerekirdi.

Aleyna ise kız öğrencilere özgü siyah kareli mini okul eteğiyleydi. Erkek ve kız öğrencilerin üniformalarının arasındaki farklardan biri; biz kravat takıyorduk onlar ise kurdele şeklinde arma takıyorlardı.

Aleyna ile Melih arasında hep ne olduğunu anlayamamıştım. Sevgili gibilerdi ama aynı zamanda değil gibilerdi.

"Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun?!" diye çıkıştı Aleyna.

Melih gözlerini devirip koyu kahve saçlarını geriye yatırdı. Bakışları beni bulunca göz göze geldik. "Ne bakıyorsun lan!" diye patladığında hızla bakışlarımı çektim onlardan. Gözümün önünde kavga ediyorlardı, istemsizce şahit oluyordum ne yapabilirdim?

Ben kitabıma geri dönüyor gibi yaptığımda onlar da tartışmasına geri döndü.

"Kızım sen bana neyin hesabını soruyorsun? Sevgilim değilsin farkındaysan. Biz sadece takılıyoruz." dedi Melih.

Yandan bakışla baktım onlara.

Boyu o kadar uzundu ki Aleyna ona bakarken sanki boynu kırılacaktı.

"Takılıyoruz?" dedi Aleyna hayret edercesine. "Pekala, o zaman ben de başkalarıyla öpüşürüm. Hım? Ne dersin?"

Melih alaylı bir gülüş bıraktı. "Saçmalama." dedi umursamazca.

Aleyna çenesini sıktı. Bir süre Melihle bakıştıktan sonra bana baktı. Göz göze geldik. Hızla bana doğru yaklaşınca tedirginlikle gözlerimi büyüttüm. Aleyna tam sıramın önünde yanaklarımı pat diye kavrayıp dudaklarıma yapışınca gözlerim dehşetle açıldı.

Saniye geçmeden omuzlarından ittirmeye çalıştığımda ilk birkaç saniye izin vermeden sıkıca tuttu yanaklarımı. En fazla beş saniye sonra onu nihayet sertçe ittirince geri çekildi. Elimdeki kalemi ve ekmeği bıraktım. Elim ayağım titriyordu.

ZORBA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin