3.0

16.3K 1.9K 1K
                                    


"Melih dur!"

Bir yandan kısık sesle konuşmaya çalışıyordum ama sesimi yükseltmeden edemedim. Melih hızlı adımlarla yürürken arkasından kolunu tutmaya çalıştım.

Gerçekten manyaktı. Bana daha sert bir tepki vermesini beklemiştim ama açıkçası o kadar da kötü bir tepki vermemişti. Sanırım okuldan gidecek olmam daha çok ilgisini çekmişti.

"Melih diyorum!" Dişlerimin arasından konuşurken kolunu tutup çekiştirerek durdurmaya çalıştım. Yanımızdan geçenler ne olduğunu anlamadan bakıyordu. Bir yandan merakla bakıyorlardı ama Melih bir şey der diye çekiniyorlardı da.

"Ya nereye?!" dedim sinirle.

"Müdürün odasını basmaya." dedi rahat ama kendinden emin bir tavırla.

Gözlerimi büyüttüm. "Yapma sakın! Melih Allah aşkına bak." diyerek anında yalvarmaya başladım çünkü annemle babam onu görseydi ne hesap verirdim. Her şeyden önce annem Melih'i ve onunla anlaşamadığımızı az çok biliyordu. Melih'i tam olarak karşısında görürse neler olurdu tahmin edemiyordum.

İki elimle kolundan sertçe çekiştirdiğimde durmak zorunda kaldı.

"Ya vazgeçersin ya da gider ortalığı yakarım. Seçim senin."

Sinirden ve bıkkınlıktan gözlerim dolduğunda titrek bir nefes verdim dışarıya.

"Yapma lütfen. Bırak gideyim." dedim kısık bir sesle.

Çenesini sıktı. Tam ağzını açacakken etrafına bakındı. Öğle arasına kadar zor tutmuştum onu. Şimdi ise öğle arasıydı ve herkes okulun içindeydi. Dikkat çekmememiz lazımdı.

"Gel." Bizim sınıfın hemen dibinde olduğumuz için sınıfa girdi. Sınıfta duran birkaç kişiye "Çıkın." dedi soğuk bir sesle.

Kızlar birbirine baktıktan sonra gözlerini devirip ayaklandılar. Köşedeki iki kişi de ayaklandı ve ses etmeden dışarıya çıkarlarken bana da bakmayı ihmal etmediler. Hepsi alışkındı. Büyük ihtimal burada Melihten dayak yiyeceğimi düşünüyorlardı.

Herkes çıktıktan sonra kapıyı kapattı ve tekrar karşıma geçti.

"Sen bana iftira attın ama ben gerçeği söyleyeceğim." dedi.

Kaşlarımı çattım. "Neyi söyleyeceksin?"

"Ara sıra öpüştüğümüzü."

Gözlerim irileşti. Bunu yaparsa ben tam anlamıyla biterdim. Annem muhafazakar bir kadındı ve beni bu halde bilirse kim bilir ne kadar üzülürdü. Babam annem kadar olmasa da gelenekçi bir adamdı. Yani benim için tam anlamıyla bir fiyasko olurdu.

Zaten kendimi son zamanlarda kötü hissetmemin, okuldan gitmeyi istememin sebebi buydu. Melihle aramızdakiler yüzünden kendimi günahkar hissediyordum. Namaz kılmaya bile ara vermiştim. Sürekli aklım bu okulla ve Melih'in dengesiz tavırlarıyla dolu olduğu için namazları bile unutuyordum.

Melih daha şimdiden beni her şeyimden uzaklaştırıyordu. Bir de ilerlersek kim bilir neler olurdu. Herhalde kendimi bile unuturdum. Benliğimi...

"Yapamazsın bunu." dedim.

"Öyle bir yaparım ki." dedi dişlerinin arasından.

"Neden gitmeme izin vermiyorsun?" diye sordum.

"Dedim ya, benimsin sen. Uzak kalamazsın. Sikerim Yağmur, harbiden dağı taşı sikerim gidersen." dedi sert ve kendinden emin bir sesle.

ZORBA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin