ZORBA | BXB

1.6

Islak kirpiklerimi elimin tersiyle sildim. İki gündür okula gitmiyordum. Gitmek de istemiyordum çünkü en son duyduğum şeyler artık bardağı taşıran son damlaydı benim için.

Beni her gördüklerinde küçümseyici bakış atan tiplerin soyunma odalarında arkamdan yaptıkları pis, bel altı konuşmalar zoruma gidiyordu. Bir erkek olarak hele fazlasıyla zoruma gidiyordu. Hiçbir kadın istemezdi böyle konuşulmasını ama bir erkek için kalçalarının söz konusu olması kadar utanç verici bir durum olamazdı sanırım. Bu nedenle inanılmaz rahatsız edici bir durumdu benim için.

Hele Melih'in bana bildiğin sürtük iması yapması daha çok sinirimi bozmuştu. Bunca zaman tüm zorbalıklarına katlandım. Beni sevmediğini, tipimin veya karakterimin hoşuna gitmediğini biliyordum. Hepsini dile getirirken acımasızca kalbimi kırmıştı ama bu başkaydı. Bunca zaman hakkımda düşündüğü tek şey ezik birisi değilmiş demek ki. Aynı zamanda sürtük birisi. Resmen bana bunu ima etti. Çıldıracaktım!

Mavi bu sabah mesaj atmıştı. Ona olayı anlatmalı mıydım emin değildim. Mesajına bakmaya bile mecalim yoktu.

Kapım tıklandığında kırık bir sesle 'gel' dedim. Annem kapıyı açıp bir umutla bana baktı ama hala aynı modda olduğumu görünce burukça kaldı. Benim için endişeleniyordu. Ona anlatamazdım.

"Ulaş geldi oğlum. Seni görecekmiş."

Şaşkınlıkla yatağın içinde doğruldum. Buraya kadar gelmesini beklememiştim. Uzaktı çünkü evimiz. "Gelsin anne al içeri."

Hemen annemin arkasında olan Ulaş içeriye girdiğinde yataktan indim.

"Selamunaleyküm kardeşim." dedi bana sarılırken.

"Aleykümselam." dedim sarılışına karşılık vererek.

"Merak ettim seni kanka. Dayanamadım."

"Sağ ol kardeşim. Gel oturalım." dedim. Yatağıma tekrar gidip oturdum ve sırtımı duvara yasladım. Ulaş da yanıma gelip oturdu.

Ulaşa anlatmıştım zaten. Biliyordu. O nedenle endişeliydi zaten benim için.

"Yağmur, ne zaman okula gelmeyi düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum." dedim ellerimle yüzümü ovalarken. Gözlüğüm komodinimin üzerindeydi. "Hiç gelesim yok."

Bir nefes verdi Ulaş. "Ya umursama o kahpe orospu çocuklarını. Oğlum öyle tipler kafaya takmaya bile bile değmez."

Durgun bir şekilde baktım ona. "Sen hiç duydun mu benim hakkımda dediklerini? Melih'in dediği tarzda şeyler..."

Duraksadı. Sanki demekle dememek arasında kaldı fakat sonradan söze girdi. "Bir-iki defa duydum. Kızlardan duydum ama ben. Böyle kendi aralarında sınıftaki erkekleri yakışıklılık sırasına sokuyorlardı orada geçti muhabbet. Beyza söyledi bana da." dedi Ulaş gözlerini kaçırarak.

"Kaçıncı sıradaymışım?" diye sordum üzgün bir sesle.

Ulaş omuzlarını düşürdü. "Kanka ya boş ver."

"Ulaş söyle." diye üsteledim. "Sanki bilmiyorum gerçekleri."

Sıkıntılı bir şekilde "Son sıradasın." dedi. "Ama sana tatlı demişler kanka. Tam kızlarla arkadaşlık yapacak erkek kanka vibe'ı veriyormuşsun. Yani onlar öyle dedi. Merak etme kankamı en güzel şekilde savundum. Adam gibi adam dedim." dedi elini sırtıma getirip pat patlarken.

"Sağ ol." diye mırıldandım. "Başka bir şey dediler mi?"

"Ya işte bu popo mevzusu var. Biraz çıkık ya senin..."