2.6

24.6K 2.1K 1.9K
                                    

Ondan fazlasıyla zorbalık görmüştüm. Bu okulu kazandığımda içinde verilen kör kuyunun zebanisiydi. Maalesef katlanmak zorunda olduğum tüm bu şeylere gerçek manada neden katlanmak zorunda olduğumun farkındaydım.

Fakat artık bir önemi var mıydı?

Belki de istediğimiz o şeye sahip olduğumuzda zannettiğimiz kadar güzel olmuyordu. Hani derler ya hayırlısını isteyin diye. Sanırım ben sadece tek bir şeye odaklanmıştım. Bu okulu kazanmaktan başka istediğim bir şey yoktu. Nereden bilebilirdim ki böyle şeyler yaşayacağımı?

Bankta ona olabildiğinde uzakta oturmuştum. Bir ucunda o otururken diğer ucunda ben oturuyordum.

Nasıl hissettiğimi anlatamazdım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordum. Göğsümde sızıya neden olan şeyler vardı ve her nefes alışımda boğazımı acıtıyordu.

Elinde termos çay ve karton bardakla parkın içinde dolaşan adamı fark ettik.

"Çay alayım mı? İçin ısınır."

"İstemez." dedim ters ve soğuk bir sesle. "Ne diyeceksen de çabuk."

Yüzüne bile bakasım yoktu.

Maviyken olan konuşmalarımızı düşünüyorum da... Ben ona çoğu şeyimi anlatmıştım. Ona olan nefretimi bile yine ona bahsetmişim meğer. Her şeyi yapabileceğine inancım vardı ama bu kadar duygusuz bir pislik olduğunu tahmin edememiştim.

O kadar güzel sözler söyleyen, anlayışlı olan ve insanı rahatlatan sözleri söyleyen kişiyle bankın diğer ucunda oturan kişi nasıl aynı kişi olabilirdi aklım almıyordu.

"Ne diyeyim ki? Benim işte." dedi.

Hışımla ona dönüp baktım. Hayal kırıklığıyla kaşlarımı çattım.

"O kadar kolay değil." dedim dişlerimin arasından.

'Benim işte' diyerek işin içinden böyle kolayca sıyrılacak mıydı gerçekten? İki aydır beni bir aptal yerine koyarken, laflarına kanmamı sağlayıp beni yalancı bir rüzgarın esişine kaptırdıktan sonra gerçekten bu kadar basit miydi ona göre?

"Ne diyeyim başka?"

"Neden yaptın?" diye sordum. Sesim sert çıkarmaya çalışıyordum ama kırgın çıkmasına engel olamadım.

Ela gözleri bir süre bana baktı. Ardından bir nefes verdi. "İlk başta dalga geçmekti amacım."

Çenemi sıktım. Gözlerim dolmaya başladığında histerik ve üzgün bir şekilde güldüm.

"Bravo sana. Yaşın kaç senin?"

İlk kez sıkıntılı bir halini gördüm. Sanki kafasında toparlamaya çalıştığı şeyler vardı.

"Aslında..." Duraksadı. Birkaç saniye bekledi. "Aslında tek dalga geçmek de değil. Ben galiba seni merak ettim."

Kaşlarımı biraz daha çattım. "Ne saçmalıyorsun sen? Ne alaka?"

Dudağını yaladı. "Çok sıradan bir tipsin ama neden bilmiyorum seni merak ettim. Benim hakkımdaki düşüncelerini merak ettim. Hayata bakışını merak ettim."

"Ve sende sahte hesapla bana yazarak duygularımla oynamaya karar verdin?" diye çıkıştım.

"Neden bu kadar abarttın amına koyayım? Altı üstü fake hesap. Bir şey hissettiğini söyleme." dedi ukala bir tavırla.

Dayanamadım ve dişlerimi sıktım. "Geri zekalı!" diye bağırdım yüzüne. "Sen duygusuz olabilirsin. Her şey senin için bu kadar basit olabilir ama benim için değil!"

ZORBA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin