Bölüm 7 : Isyan bayrağı

5.5K 428 25
                                    


- Annnee !

Kuzey ' in sesi hastaneyi ayağa kaldırmıştı. Ters dönerek olduğu yere çöküp sırtını duvara verdi. Ellerini dizlerinin üzerine koymuş çaresizce duruyordu. Yoğun bakımın kapısı açıldı. İçeriden çıkan hemşireler giderken doktor durup " Başınız sağ olsun " dedi. Dönüp Kuzey ' in annesinin güzel yüzüne bir kez daha bakmak istedim. Kafamı çevirdiğim de gözüm direk kalp ritim ekranına takıldı. Tek çizgi giden ekran bir an da yukarı aşağı gitmeye başlamıştı. Konuşmak istiyor ama konuşamıyordum. Dilim lâl olmuştu sanki. Dönüp elimle doktoru dürttüm. Şaşkınlıkla yüzüme bakamaya başlamıştı. 

- Aaa ... at.

Bu aralar kekelemek bende huy olmuştu. Ama şuan da hiç sırası değildi. Kendimi zorlayarak bir kez daha konuşmayı denedim.

- At.. atıyor

Şaşkınlıkla yüzüme bakan doktor gözlerini yoğun bakım odasına çevirdi. Ekranı görünce gözleri yuvalarından çıkacaktı.

- Mu..mucize

Diyerek hemen içeri girdi. O sırada Kuzey kafasını kaldırmış yaşlı gözlerle bakıyordu. Şoka  girmiş olacak ki olanları anlamamıştı. Yanına çökerek kolumdan tuttum. Onu yavaşça ayağa kaldırmaya çalıştım. Anlamayan gözlerle bakarken o da bana yardımcı olmuştu. Ayağa kalktığın da onu bana doğru çevirdim. Gördüklerine inanmamıştı.  Bir dakika içinde annesini kaybetmiş ve bu yüzden  yıkılmıştı. Ama şuan annesinin yaşadığını görmek ona şoka sokmuştu. Yavaşça kafasını çevirip yüzüme baktı. Tıpkı ben ve doktorun kekelediği gibi kekeleyerek " ya..yaşıyor " dedi. Kafamı onaylar gibi salladım. Kocaman gülümseyerek kollarını bedenime sarmıştı. O kadar çok sıkıyordu ki bir ara kemiklerim  kırılacak sanmıştım.

* * *

Yaklaşık 10 dakikadır Kuzey ile birlikte yoğun bakım ünitesinin karşısında ki koltuklarda oturmuş bekliyorduk. Kuzey ' in kemiklerimi kırarcasına sarıldığı dakikalar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Yoğun bakımın kapısı açıldığında ikimiz de yerimizden fırlamıştık. Doktor yüzünde ki tebessümle konuşmaya başladı.

- Hayatı tehlikeyi atlattı. Gerçekten çok güçlü bir kadın . 18 yıllık doktorum böylesine dirençli bir hastam olmamıştı.

Doktorun söyledikleri karşısın da Kuzey ' in yüzünde acı bir tebessüm oluşmuştu. Büyük acılara göğüs geldikleri çok belliydi. Doktor Kuzey ' in omzunu sıvazlayıp yanımızdan ayrılmıştı. Tekrardan oturduğumuz koltuklara döndüğümüz de içimde ki deli cesareti tekrardan  kendisini ön plana çıkarmıştı.

- Annen gerçekten çok güçlü . Bak güçlü oldu seni bırakmadı.

Kafasını yavaşça çevirip gözlerimin  içine bakmıştı. Bir kaç saniye öylece durup tekrar önüne dönmüştü. Israrla onunla konuşmak istiyordum. Üç yıldır aynı okuldaydık ve ben ilk gördüğüm gün ona vurulmuştum. Okulda ki diğerlerinden çok farklıydı. Bu farklılık gün geçtikçe beni ona bağlıyordu. Derin bir nefes alarak tekrar konuşmaya başladım.

- Annen ne hastası ?

Tekrardan aynı yavaşlıkla dönüp yüzüme bakmıştı. Cevap vermeyeceği düşünürken " kanser " diye kısa ve net bir cevap vermişti.

- Ne kanseri ? Ne zamandır ? Tedavisi yapılamıyor mu ?

Sorduğum her soru karşısında gözleri biraz daha büyüyordu. Gözlerimi gözlerinden ayırıp dudaklarına bakmaya başladığımda dudakları aralanmıştı.

- Her zaman böyle çok mu soru sorarsın sen ?

İçimden " bunlar daha hiç bir şey yakışıklı " diye geçirdim. Kafamı öne arkaya onaylar biçimde sallayarak sorusuna cevap vermiştim.

VİMALAWhere stories live. Discover now