Bölüm 8 : Hesap

5.4K 401 38
                                    

Soğuk soğuk terleyerek gözlerimi açmıştım. Kötü bir kabus gördüğümü anlayınca derin bir nefes aldım. Kuzey ' in annesinin hayatını kaybettiğini ve Kuzey ' in de ben bu acıya dayanamam diyerek intihar ettiğini görmüştüm. Kalbim sıkışmıştı. Ama kötü bir rüya  görmüştüm iste . Biraz kendime gelince telefonuma uzanıp saate baktım. Bu da gerçek olmamalıydı.  Ne demek saat 11.55 di. Hafta sonu olduğu için alarmım çalmamıştı. Kış uykusuna yatmış ayı gibi yön dahi değiştirmeden uyumuştum. Aklıma Kuzey gelince hemen yataktan fırladım. Koşturarak banyoya gidip hızlı bir duş aldım. Saclarıma hızlandırılmış bir fön çekerek banyodan ayrıldım. Siyah dar paça pantolonumu üzerine de kırmızı lacosumu giydim. Gözlerime de siyah göz kalemi çektim. Anneme verdiğim  hafif sorgudan sonra ayakkabılarımı da ayağıma geçirip evden ayrıldım.

* * *

Hastaneye girdiğim de yoğun bakımın yerini bildiğim için merdivenlere yöneldim. Yoğun bakımın önüne geldiğim de kimseyi görmemiştim. Kalbim gördüğüm kabusun etkisiyle de sıkışmaya başlamıştı. Merdivenleri ikişer üçer inip nefes nefese danışmaya koştum.

- Arkadaşımın annesi burada yoğun bakımda  yatıyordu. Ama bulamadım.

Görevli kız aniden gelip konuşmama başlamamla şaşırmıştı. Bir kaç saniye durup cevap verdi.

- Hastanın ismi neydi ?

Hasta ismimi ama ben Kuzey ' in annesinin adını bilmiyordum ki. Cevap vermeyince kız sorusunu tekrarlamıştı.

- İsmini bilmiyorum ki .

Kız şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. "  Dilerseniz arkadaşınızı arayıp sorun isim olmadan size bilgi veremem hanımefendi. " demişti. Hiç sormuyor ki telefon numarası var mı diye . İçimde ki merak duygusu hat safhaya ulaşmıştı. Sırada bekleyen insanları görünce ümitsizce danışmanın önünden ayrıldım. Hastane kapısından çıktığım da karşıda gördüğüm ile gözlerim yerinden pörtlemişti.  Kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.

* * *

Sigarasından son kez çekip dumanı dışarı üflemişti. İzmaritini yere atıp elleri cebinde üzerime doğru yürümeye başladığında hastaneye doğru dönüp var gücümle koşmaya başladım. Koridordaki insanlara çarpa çarpa aralarından geçerken her biri farklı şekilde söyleniyordu. Koşmaktan nefesi tıkanmaya başlamıştı. Merdivenleri hızla çıktım . Arkama dönüp baktığım da yakalanmama çok da bir şey kalmadığını görünce daha hızlı koşmaya başladım. Koridorun sonuna gelmiştim. Arkamı döndüğüm de elleri cebinde durmuş yüzünde ki maske ile bakıyordu. Mayıs ayında maske ile gezen bir adam neden kimseye garip gelmiyordu ? Yüzünde ki maskeden dolayı sadece gözleri görünüyordu. Gözlerinde ki öldürücü bakışlar beni gerçekten çok korkutuyordu. Bir yıldır peşimdeydi.

Göğüs kafesim hızla inip kalkarken nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Kaçacak hiç bir yerim kalmamıştı. Üzerime doğru yürümeye başladığın da "  imdat " diye bağırdım. Gülümsemesi daha çok yüzüne yayılmıştı.

Tam önümde durdu. Ellerini omzuma koyarak hızla ittirdi. Sırtımı duvara çarptığım da büyük bir acı hissettim. Kemiklerim sızlamıştı. Hızla üzerime gelip bedenini bedenime yaslandığın da nefesini hissetmiştim. Sağa sola hareket edip vücudunu sürtüyordu. İttirmeye çalışsam da gücüm yetmemişti. Kulağıma doğru eğilip fısıldadı. "  Bana yaptıklarının hesabını vereceksin demiştim " 

İliklerime kadar korkuyu hissediyordum. Kalan son gücümle " İmdat " diye bağırdım. Elini ağzıma kapatıp " Aa çok ayıp burası bir hastane sessiz olmalısın güzellik " dedi .

VİMALAWhere stories live. Discover now