Bölüm 11 : Sarıl

5.3K 385 23
                                    


Kuzey ' den

- Bırakın beni !

Hifa ' nın acı bağırışıyla gözlerimi açtım. Alnından boncuk boncuk ter damlaları düşüyor , gögüs kafesi hızla inip kalkıyordu . Yaşadıkları ona ağır gelmişti. Bedeni fazlasıyla yorgun düşmüstü. Uyandırmak için hafifçe dokundum. Ardından kendime lanet okudum. Çünkü korkmuş ve sıçrayarak uyanmıştı. Komidinin üzerinde ki suya uzanarak ona içirdim. Titreyerek suyu içmişti. Onu böyle görmek içimi sızlatıyordu.

Küçük bedenini incitmemeye çalışarak tekrar yatırdım. Yüzünü bana doğru dönerek ellerini çenesinin altın da birleştirdi. Öyle masum öyle şirin gözüküyordu ki insanın sarıp sarıp bırakmayası geliyordu. Biraz kımıldarak iyice yanıma sokulmuştu. Elimi saçlarına götürüp okşamaya başladım. Gözlerimi yüzünden ayıramıyordum. Her zerresine aşık olasım geliyordu ama ben aşık olmakdan korkuyordum.

- K..korkuyorum

Gelen ince ve titrek sesle kendime geldim. Yavaşça biraz onu kendime çektim ve biraz da ben ona sokuldum. Kollarımı sımsıkı bedenine dolayarak alnına küçük bir buse kondurdum.

- Ben burdayım güzelim.

Derin bir iç çekip tekrarladım içimden.

- Buradayım aşık olmaya korktuğum...

Hifa ' dan

Kıpırdanarak uyanmaya çalıştığım da burnuma gelen güven kokusuyla gözlerimi araladım. İki çift koyu kahverengi gözle karşılaştığım da gülümsedim. Uyanmış ve beni izleyen Kuzey ' den biraz utanmıştım. Yanaklarımın kızarmaya başladığını hissediyordum. Ne zaman uyanıp beni izlemeye başladığını merak etmiştim.

- Erken uyanmışsın ?

Cümlemi bitirdiğim de biraz düşündüm. Her gün kaçta uyandığını bilmiyordum ki. Belki de ona göre geç bir zaman dilimiydi. Dudakları aralandığında pür dikkat konuşmasını bekledim.

- Uyumadım ki uyanayım.

Uyumamışmıydı ? Nasıl yani bütün gece böyle beni mi izlemişti ? Ahh kesin rezil oldum (!)

- Neden ?

Ses tonumdan şaşkınlığımı ve merakımı anlamış olacakkl ki hemen cevap verdi.

- Uyuyan bir prensesi izlemek uykudan daha güzeldi.

Bu nasıl bir ses tonuydu böyle. Duydukça içim kıpır kıpır oluyordu. Tabi söyledigi cümle içinde içimden sevinç dansları yapmıştım. Ne kadar da romantik bir prens.

- Hadi bakalım uykucu prenses. Hazırlaman gereken bir kahvaltı var.

Ne demek hazırlaman gereken bir kahvaltı var. Ona kahvaltımı hazırlayacaktım. Tıpkı hayallerim gibi . " Açım " diye uyararak beni yatakdan çekeleyince kalkdım. Boyu benden biraz fazlaca uzun olduğundan ayaklarımın üzerinde uzanarak yanağına bir buse kondurdum.

- Teşekkür ederim.

Bu öpücüğü ve cümleyi beklemiyor olacak ki epey şaşırmıştı. Gözleri kocaman açılmış yanakları kızarmış emoji gibi suratıma bakıyordu. Gözlerinin yerinden fırlamaması adına ekledim.

- Dün beni kurtardın kahramanım.

Ellerini saçlarının arasından geçirip gülümsedi. Kuzey Siyahoğlu utanmışmıydı ? Yoksa bana mı öyle geliyordu.

- Çok açım.

Diyerek odadan dışarı çıktığında ağzım aralanmıştı. Heh tam da bir odundan beklenecek hareket. Aç kurt gibi olan Kuzey ' i daha fazla aç bırakmamak adına gülümseyerek  odadan çıkmak üzere ilerlerdim. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra buradan ayrılıp mutfağa girdim.

VİMALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin