Bölüm 15 : Oyun

4.8K 323 24
                                    

- Yarın o eteği üzerinde görmicem Hifa Nur Sipahi !

Eve gelmiştik ama Kuzey ' in etek mevzusu hala bitmemişti. Bu çocuk neden bu kadar taktı ki eteğime. Hayır kıskandı desem demiyim çünkü buna ancak kahkaha atılır. Kuzey Siyahoğlu kim beni kıskanmak kim.

- Anladın mı beni (!)

Kafamı sallayarak cevap vermekle yetindim.

- Sevindim. Hadi evine.

" Hadi evine " bu ne be yaylan yanımdan der gibi sanki ben zorla yanında duruyorum gibi. Sürekli yanımda olucaksın demesi işime gelmedi değil ama neyse şimdi oralara girmeyelim.

Gözleriyle kapıyı işaret edip " hadi " der gibi bakınca " Sana da iyi akşamlar " diyip saçlarımı savurarak kapıya yöneldim. Kısa süren anahtar arama çabamın ardındam anahtarı bulup kapıyı açtım. Dönüp arkama baktığım da Kuzey ' in hala gitmemiş olduğunu gördüm. Gülümseyerek el salladım. Yontulmamış kalas olan Kuzey Siyahoğlu ise gözlerini devirerek arkasını dönüp gitmekle yetindi. Kuzey den beklenecek bir haraket olduğu için umursamadım ve kapıyı kapattım.

* * *

Ev de kimse olmadığı için direk odama çıktım. Odamın kapısını açtığım da ağır erkeksi koku burnuma doldu. Kokunun sahibinin Kuzey olduğunu düşünerek "Kuzey ? " diye seslendim.

Cevap alamayınca Kuzey olma ihtimalinin artığını düşündüm. Çünkü o Kuzeydi , cevap verme zahmetin de bulunmazdı. Biraz ürkmeye başlasam da ilerleyip odaya göz gezdirmeye başladım. Halımın üzerinde ki kocaman ayak izi oda da birilerinin olduğunu kanıtlar nitelikdeydi. Bir kaç adım daha attıktan sonra mürdüm rengi rujumun yerde olduğunu gördüm. Kafamı yerden kaldırdığım da , içimde ki korku gözlerimi yuvalarından çıkarmak istercesine gözlerimin açılmasına neden olmuştu.

Hmmm. Bu tadı çok özledim ve yeniden bu tada kavuşucam.

                                            Maskeli     

Kim bu maskeli ? Nereden biliyor benim en sevdiğim rujumun tadını ? Bu maskeli gizemi biraz daha devam ederse kafayı yiyebirim (!)

Kendimi yatağımın üzerine atmak için döndüm. Yatağımın üzeri odaya girdiğim de boş olmasına rağmen şimdi üstünde bir kutu vardı. Kendime " Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi " den yer ayırttırsam iyi olucak galiba. Kutunun kapağını titreyen ellerimle yavaşça kaldırdım. İçinde en sevdiğim pasta olan ekler pasta vardı. Kutunun kapağında da bir not vardı.

" Bu pastaya hayır diyemeyeceğini biliyorum "

Haydee ! Bunu nereden biliyor bu adam ya. Bu durum ben artık gerçekten korkutmaya başlamıştı.Odamın içinde kim olduğunu bilmediğim gizemli bir adam vardı ve evde kimse yoktu. Babam yurt dışına gitmişti , annem de bu gece nöbete kalıcaktı. Benim de bu evi bir an önce terk etmem gerekiyordu. Sırt çantamın içindekileri yere boşaltarak dolabıma bir kaç parça eşya almak için koştum. Dolabın kapağını açtığım da geçen gün bi mağazada denediğim fakat bol olduğu ve başka bedeni olmadığı için alamadığım mor elbiseyle karşılaştım. Ve üzerine iliştirilmiş bir not kağıdıyla...

" Sen beğenirsin de nasıl o elbisenin bedenini getirmezler . Ama cezasını kestim  uzunca bir süre hastane de olucak . "

Bu maskeli kimse gerçekten psikopattı. Sanırım ben de gerçekten salaktım , arkama bakmadan kaçmak dururken hala salakça dolabın önünde bekliyordum. Elimde ki çantayı yere atıp koşmaya başladım. Merdivenleri indiğim de  odamdan gelen tıkırtıya aldırış etmeden daha hızlı koşmaya başladım. Ayakkabılarımı hızla ayaklarıma geçirdim. Yukarıdan gelen çarpan kapı sesini duyduğum gibi tekrardan koşmaya başladım. Bacaklarımın koşmaya gücü olmasa da bana bu iyiliği yapmak zorundalardı. Arkama dönmeye korksam da merak duyğuma yenilip dönüp baktım. Gelen birini görmeyince durdum ve telefonu cebimden çıkarttım.

VİMALAWhere stories live. Discover now