×DOKUZUNCU BÖLÜM×

805 48 32
                                    

"Kurtulmanın yolunu erkenden bulursan, iyi edersin Denizkızım."

Öylece Berkhan'a bakıp ne dediğini anlamaya çalıştım. Ne demek istiyordu? Neden böyle bi' cevap vermişti? Tehlikeli biri miydi ki? Kafamda bir sürü soru şimdiden oluşmaya başlamıştı bile.

"Berkhan, ne demeye çalışıyorsun?"

Bakışlarını denizden çekip gözlerimin içine baktı. Sanki derinlerde bir yerlerde bir şey bulmak ister gibiydi. Bakışlarını benden çekip tekrar denize yöneltti.

"Ben de bilmiyorum ki, ne deyip demediğimi."

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle? Bak boğarım seni!" diyerek denizi işaret ettim ve sakin kalmaya çalıştım. Sinirlenecek ne vardı ki?

"Ben boğulmuşum boğulduğum kadar."

Şimdi gerçekten de boğacaktım ama!

"Yeterince iyiyim. Gördün işte iyi olduğumu. Ben gidiyorum." Oturduğum yerden sinirli bir şekilde ayağa kalktım. Berkhan oturduğu yerden kalkmayıp denizi seyretmeye devam etti. Acaba arkadan denize itsem sinirim geçer miydi? Geçerdi belki de. Ama ya yüzmeyi bilmiyorsa ve boğulursa?

"Evet, dışarıdan gayet iyi görünüyorsun. Ama bu sadece inandırmak için yaptığın bir şey. İyi falan değilsin. Beni kandırmaya çalışma. Boşuna kendini yorma diye söylüyorum sevgilim." dedi oturduğu yerden başını kaldırıp bana bakarken.

Aman boğulursa boğulsun! Çırpınırsa yüzme bilmiyordur. Etraftaki insanlara bağırıp kaçarım. Kim bilecek benim yaptığımı? Bir dakika ya. Az önce son söylediği kelime sevgilim miydi?

''Sevgilim mi?''

''Evet.''

''Pardon da ben nereden senin sevgilin oluyorum acaba?''

''Hmm bir düşünelim. Rol olarak sevgilimsiniz hanımefendi.''

''Rol olarak. Bunu hatırlıyor olman ne güzel. O zaman neymiş? Sevgilim lafı sadece babanın yanında geçerliymiş.''

''Yo, kim diyor onu? Alıştırma yapıyoruz işte. Bunun neresi kötü?''

''Alıştırma yapmamıza gerek yok. Babanla tanıştığım sırada bir iki kere sevgilim dersin olur biter. Zaten ondan sonra köylü köylüne evli evine.''

''Tamam sevgilim. Sen nasıl istersen öyle olsun. A pardon daha demin sevgilim dedim. Kusura bakma sevgilim.''

''Bak ya! Çocuk, seni parçalarım!''

''Parçala beni sevgilim. Yi bini.''

''Ben şimdi seni bir parçalayacağım. Parçanı kimse bulamayacak!''

''Wow! Baya sertti.''

''Hey Yarabbi! Ya ben seninle niye buluştuysam? Yat evinde aşağı işte. Ne işin var dışarıda!''

''Belki bu yakışıklı tipimi görmek istemişsindir.''

''Gerçekten çok komiksin.''

''Biliyorum. Hem yakışıklıyım hemde komiğim.''

''Bence daha çok kendini beğenmiş salağın tekisin.''

''İltifatlar, iltifatlar. Bunlar benim hep duyduğum laflar sevgilim. Bana başka laflarla gel.''

''Sana tekme tokatla gelmemi ister misin?'' diyerek sinirle gülümsedim.

''A yok. Sağ ol. Hiç almayayım.''

''O zaman kes sesini!''

''Hay hay.''

Biz birbirimizle laf dalaşına girerken yanımıza bir erkek bir de kız gelmişti.

 İLANİHAYE Where stories live. Discover now