×OTUZ DOKUZUNCU BÖLÜM×

73 6 1
                                    

Herkese merhaba! Nasılsınız? İyisinizdir umarım. Yine uzun zamandır bölüm gelmediğinin farkındayım. Bunun için özür dilerim. Tatile daha yeni çıktım. Tatilde bol bol yazmaya çalışacağım. Bu arada bugün İLANİHAYE'nin 3.YILI! ♡♡ Yanımda olduğunuz, bizimle olduğunuz için teşekkür ederim! Hobidik dolusu okumalar!♡

×××

"Gerçekleri."

Yağız'ın söylemiş olduğu şeyi idrak edince içimdeki  mutluluk kaybolmuş yerini vicdanımın getirmiş olduğu ağır bir yüke bırakmıştı.

"Bu kadar mutluyken bunu söylediğim için özür dilerim Berkhan aşkım ama Pokemon'un gerçekleri bilmeye hakkı var. Ne zamana kadar sürecek bu? Ne zaman söyleyeceksin?"

Bakışlarımı Yağız'dan çekip halıya indirdim. Ona kaç kere gerçekleri söylemeye çalışmıştım ama her seferinde yapamamıştım.

''Geç olmadan söylemelisin. Gerçekleri kendisi öğrenirse veyahut bir başkasından öğrenirse onu tamamen kaybedersin.''

Miray'ı tamamen kaybetmek... Denizkızı'mı kaybetmek... Onu kaybetme korkusu tüm benliğimi sarmış ve beni boğmaya başlamıştı.

"Gülüm artık sesini kessen mi? He, ne dersin?"

"Ne dedim ki? Doğruları söylüyorum."

"Yağız sus abi."

Kendi aralarındaki didişmelerini umursamayarak hızla ayağa kalktım ve, "Ben biraz hava alacağım. Size iyi geceler." diyerek evden çıktım.

× × ×

''Gülüm hadi kalk. Alo! Huu! Kime diyorum? Dünya'dan uykucu Berkhan'a!''

''Ya oğlum bi' dur ya.'' diye homurdanarak yastığıma daha da gömüldüm.

''Duramam kardeşim duramam. Hadi kalk. Kahvaltı hazır.''

''Siz yiyin abi ben aç değilim.''

''İyi, tamam.'' 

Odadaki ses kesilince gitmiş olduğunu anladım ve kazanmış olmanın vermiş olduğu zaferle uyumaya kaldığım yerden devam ettim.

Birden birinin bacaklarımdan birininde kollarımdan tuttuğunu hissederek hızla uyandım. Karşımda sırıtarak bacaklarımdan tutan Aras'ı görünce olayı anlamam uzun sürmemişti.

''N'apıyorsunuz ya! Oğlum manyak mısınız? Bırakın lan beni!''

''Sana da günaydın Berkhan aşkım.''

''Göstereceğim ben sana Berkhan aşkımını.''

''Olur bebeğim. Bekleriz.''

''Lan bıraksanıza!!''

Beni hiç umursamadan merdivenlerden aşağı indirmeye başladılar.

''Düşersem var ya sizi öldürürüm!''

''Sen bize güven ve keyfine bak gülüm. Rahat mısın?''

''O kadar çok rahatım ki. Biri bacaklarımı biri de kollarımı koparmak istercesine tutuyor. Rahat olmayacak ne var ki? Tabii ki rahatım!''

''Ya Aras aşkım biz bu çocuğu yaparken nerede hata yaptık? Niye bu çocuk bu kadar asabi? Yani bir annesine bak bir de oğluna bak. Cık cık. İnsan biraz annesine çeker.''

Sabır dilercesine yukarı baktım. ''Allah'ım ne olur sen deli kullarına biraz akıl ver. Lütfen.''

''Asabi ama biraz da komik. Neyse ki bu özelliği bana çekmiş. Ama çok azcık.''

 İLANİHAYE Donde viven las historias. Descúbrelo ahora