Mine ★ [ÇEVİRİ]

2. BÖLÜM

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 2

Kyungsoo'nun yüzü, önündeki manzaranın nihayet farkına vardığında bir hayalet kadar soluk ve kireç gibiydi. Jongin'in yeni nakil öğrenci olduğunu ve onunla, onun sınıfında Shinjae Akademi'de okuyacağını anladıktan sonra, yanakları buz gibi soğumuştu. Boş bakışları pörtlek gözleriyle sırasına yapışmıştı, ne kıpırdayabiliyor, ne düşünebiliyor hatta ne de doğru dürüst nefes alabiliyordu.

"Kyungsoo... İyi misin?" Minseok aniden sol taraftan sordu, diğerinin nasıl aniden betinin benzinin attığını fark etmişti. "Ç-Çok solgun görünüyorsun..."

Kyungsoo birden adının söylenmesiyle aniden transtan çıktı ve Minseok'a bakarak konuştu. "H-Hayır... Ben tamamen iyiyim... Sadece... Biraz sersemledim, hepsi bu..."

"Seni revire götüreyim mi?" Minseok endişeyle sordu. İçindeki yapmacıksız ve sevimli 'hyung', böyle durumlar baş gösterdiğinde uyanıyordu. "Bir hayalet kadar beyazsın, Soo!"

"İyiyim dedim." Diğeri, Minseok'u şaşırtarak hafif rahatsız olmuş bir ses tonuyla düşünmeden söyleyiverdi; ilk defa Kyungsoo'nun böyle konuştuğunu duyuyordu. Ona kafası karışmış ve endişeli bir bakış attı ve ardından omuz silkmekle yetindi.

Öte yandan Jongin, ateş saçan gözleriyle Minseok'a bakıyordu. Ardından gözlerini bu çocuğun üzerinde tutacağına dair kendine söz verdi.

"Bay Kim Jongin ve Bay Oh Sehun bu dönem boyunca yeni sınıf arkadaşlarınız olacaklar." Bay Choi sınıfın önünde birden konuştu. "Onlara kibar davranın."

Ardından hayrete düşmüş nefesler ve şaşkın tantanalar korosu sınıfı doldurdu, her bir öğrenci bir diğerine durmaksızın soru yağdırıyordu. Hatta bir kız Minseok'a, "Babası TKS Telekom ve TBS Channel'ın sahibi olan Kim Jongin'i mi kastediyorsun?" gibisinden bir şey bile sormuştu.

"Evet." Basitçe cevapladı.

"Kim Jongdae'nin kuzeni olan Kim Jongin mi yani?" Minseok'un arkasından bir kız sormaya devam etmişti. "Bekle, senin soyadın da Kim, değil mi? Bir şekilde akraba falan mısınız?!"

"Allah korusun kız." Minseok çabucak cevapladı, aniden yeni nakil öğrenci ile aynı soyadı taşıdığı için biraz garip hissetmişti. "Farklı Kim ailelerinden." Kasten ekledi. "Of neden bu kadar çok Kim var bu Kore'de ya, neyse. Hatta Joonmyun'un da soyadı Kim!"

Sehun ve Jongin sınıfın önünde saygıyla eğildiler ki bu da öğrencilerin çenesini kapatıp tekrar iki oğlan üzerine dikkatlerini vermelerine yetmişti. Bay Choi sınıftaki boş sıralara bakınmaya başladı ve Minseok'un hemen sağ tarafında boş bir sıra olduğunu fark etti. "Ah, şurası uygun. Sehun, oraya oturabilirsin. Üçüncü sıranın sonunda, pencerenin yanında."

Sehun Bay Choi'ye bir miktar eğilip yavaşça sırasına yöneldi. Diğerlerinin, Minseok'un yanına ya da pencerenin yanına oturuyor olmasıyla ilgili ne düşünüyor olabileceği fikrine karşı son derece lakayt görünüyordu.

"Selam yeni çocuk! Kim Minseok sizinle!" Kısa oğlan, ifadesiz suratlı elemana elini uzatırken pat diye söyleyiverdi.

Sehun tembelce elini tuttu ve gevşekçe salladı ve son derece sıkılmış ve nahoş bir tavırla "Oh Sehun. Ben de tanıştığıma memnun oldum." dedi. Minseok konuşmanın daha fazla uzamayacağını görmüştü.

"Ve sen, Jongin..." Bay Choi, bir boş sıra daha için sınıfı tararken konuştu. "Orada. Oraya oturabilirsin. Dördüncü sırada, ortada. Kyungsoo-ssi'nin arkasında."