7. BÖLÜM

2.6K 246 130
                                    

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 7

"Ne?! Ciddi misin sen?!" Sehun grubun arkasında uzakta yürürlerken Jongin'in kulağına tısladı. Şatafatlı akşam yemeklerini henüz bitirmişlerdi ve hep beraber son seanslara yetişmek için aceleyle sinemaya doğru yürüyorlardı.

Jongin yaramazca diğerinin kolunu yumrukladı. "Bağırma!"

"Ama sen harbiden ciddi misin?!"

"Ciddiyim, o yüzden küçük bir velet gibi davranmayı kes ve bana şu iyiliği yap!"

"Burada velet sensin, ben değilim!"

"Bak, sana her gün bubbletea ısmarlarım, haftanın kalan her günü boyunca!" Jongin diğerine sanki rüşvet verir gibi teklif etti. Arkadaşının bubbleteayi nasıl sevdiğini biliyordu ve ne zaman ondan bir iyilik istese bu numara Sehun'un üzerinde asla başarısız olmamıştı.

"Kendi bubbleteami kendim alabilirim, Jongin. Bu numara bende artık bir işe yaramıyor." Sehun net biçimde cevapladı, yürümeye ve didişmeye devam ederlerken kollarını çaprazlamıştı. "Yapmayacağım."

"Sana 10 gün boyunca günde üç tane bubbletea ısmarlarım!" Diğeri panikle cevapladı. "Bana orada yardım etmelisin, Sehun-ah! Yardım etmezsen planım işe yaramayacak, seni hain Kostok!"

"Önce yalvardığını duymak istiyorum." Sehun yaramazca ve afacanca sırıtırken sataştı. "'Lütfen Sehun-ah' de."

"Ölürüm de söylemem." Jongin somurtarak geri cevap verdi. "Ben asla 'lütfen' demem çünkü istediğim şeyi alırım. Biliyorsun." Utancı yüzünden kızarmamak için kendini kontrol ederek bitirdi; yalan söylediğini ve Kyungsoo geçen cumartesi akşamı söyleyeceklerini dinlemek istemediği zaman 'lütfen' dediğini biliyordu.

"Her neyse." Sehun kısaca cevaplayıp ardından omuz silkti. "Önümüzdeki 10 gün boyunca her gün üç bubbleteami bekliyor olacağım, Kkamjong."

Jongin pörtlek gözlerle arkadaşına baktı. "Yapacak mısın yani?!"

"Yani, başka seçeneğim mi var?" Sehun homurdanarak yanıtladı. "Dayak yemek istemiyorum. Güzel yüzümün yara berelerle mahvolmasını istemiyorum, o yüzden yapacağım."

Jongin içten bir şekilde kahkaha atıp arkadaşının sırtına kuvvetle vurduktan sonra konuştu. "Yapmazsan dayak yiyeceğini kim demiş? Ben öyle bir adam mıyım Sehun-ah?"

Diğeri Jongin öyle deyince kusacakmış gibi yaptı ve çoktan sinemaya geldiklerini, arkadaşlarının onların yetişmesini beklediklerini fark ettiler.

"Ayağınızın altında yumurta mı var çocuklar ya!" Jongdae, geldikleri zaman ikiliyi azarladı.

İkili sadece rahatça güldüler, ardından Chanyeol aniden Jongin'e ulaşıp ona bir şey sordu. "Jongin, biliyorsun gerçekten biletleri ısmarlamak zorunda değilsin çünkü buradaki çalışanlar kim olduğumu biliyorlar ve tabii ki ödemek zorunda değilim çünkü—"

"Ama herkesinkini ısmarlamak istiyorum." Jongin sözünü kesti. "Sorun değil, Chanyeol."

Diğeri inanmazlıkla ona baktı ve gülümseyerek konuştu. "Tamam, nasıl istersen!"

Öte yandan Kyungsoo, izlemek üzere oldukları filmin afişine pörtlek gözlerle bakarken titreyip ürpermekle meşguldü. Cidden Kyungsoo için cehennemin dibindeki şeytanlar tarafından yapılmış gibi görünüyordu ve yüzde yüz emindi ki ponçik minnoş kalbi bu filmi kaldıramayacaktı. Titremesini durdurmaya çalışarak yutkundu.

Mine ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now