11. BÖLÜM

2.3K 216 69
                                    

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung

// Jung Yonghwa - You've Fallen For Me //

BÖLÜM 11

Ertesi sabah, Kyungsoo kendi yüzünden sadece birkaç santim uzakta olan Jongin'in uyuyan yüzünün tapılası manzarasıyla uyandı. Dün gece diğeri ona arkasından sarılırken tamamen farklı yönlere bakarak uyuduğunun son derece farkındaydı ancak nedense sabah birbirlerine bakar biçimde bulmuştu kendini.

Kendini yavaşça, ona hâlâ sanki yumuşak bir yastığa sarılıyormuş gibi sıkıca sarılan Jongin'den ayırdı ancak kendi kollarının da diğerine sıkıca dolandığını hissettiğinde burada sarılma işini tek yapanın Jongin olmadığını fark ederek şaşırmıştı.

Kızararak, diğerini ani hareketiyle uyandırmak gibi bir düşüncesi olmaksızın çocuğu itiverdi. Gece boyunca onunla bu şekilde sarmaş dolaş olduğuna da inanamıyordu.

Bronz tenli oğlan, Kyungsoo tarafından aniden itilmesiyle homurdanarak kaşlarını çattı. "Hey..." Boğuk bir sesle geveleyerek söyledi. Kyungsoo onun hâlâ yarı uyur ve bilinçsiz olduğunu düşünüyordu.

Ahu gözlü oğlan onu sallamadı ve çabucak yerden eşofmanını alarak Jongin uyanıp onun belden aşağısını çıplak görmeden önce apar topar giyindi. Jongin ona sarılmak için yatakta ona katıldığında herhangi bir alt kıyafeti giymediğini tamamen unutmuştu. Diğerinin bunu fark etmediğini umdu.

"Kyungie..." Uzun oğlan uykusunda derin ve miskin bir sesle mırıldandı, sanki hâlâ rüya görüyormuş gibiydi.

Kyungsoo aniden söylenen lakabıyla şaşırmıştı. Jongin ona Kyungie diye seslenmeyeli bir süre oluyordu. Birkaç gün önce konuşup anlaştıkları günden beri, Jongin ona o isimle hitap etmekten imtina ediyordu ve Kyungsoo aslında böyle olmasına memnundu.

Bu yüzden uyurken eski, çocuksu lakabıyla onun adını mırıldanan bir adet uykucu ve saçı başı dağınık Jongin manzarasıyla neden biraz gülümsediğinden tam olarak emin değildi.

-------------

"Haftaya Cumartesi görüşürüz, Kyungsoo!" Jongin cebindeki araba anahtarlarını alırken cıvıldayarak söyledi. "Bundan sonra her Cumartesi burada vakit geçireceğim! Ve ailen buna izin verdi o yüzden hiç kaçarın yok!"

Kyungsoo somurttu ve kollarını önünde çaprazladı. "Neyse ne."

Jongin aptal ve bazen de düz mantık biri olabiliyordu ancak yapmak için kendi numaraları ve madikleri vardı. Kyungsoo'nun babasının onu ve oğlunu yakın görmeye bayılacağını biliyordu, bu yüzden bu fırsattan istifade etmişti.

"Ama haftaya Cumartesi gelemezsin." Kyungsoo yarı kapalı gözlerini ayılmak için ovalarken söyledi. "Hepimiz Joonmyun'un partisine gidiyoruz, unuttun mu?"

"Ah, doğru ya..." Diğeri arabasına zıplarken söyledi. Kyungsoo'ya bakmak için camı indirdi ve ona çekici bir tebessümle gülümseyiverdi. "O zaman ondan sonraki Cumartesi olur!"

Kısa oğlan gözlerini devirdi ve Jongin ona çocuk gibi öylece gülümsemeye devam etti. Ardından arabasının motorunu çalıştırdı ve dikkatlice ve yavaşça arabasını geri geri götürdü. "Hoşça kal, Kyungsoo!"

Kyungsoo cevaben sadece tembelce elini salladı. Diğeri arabasının camını kaldırdı ve Do malikânesinden uzağa doğru sürmeye başladı.

Ahu gözlü çocuk tekrar malikâneye girmeden önce esnedi ve kendini esnetti, en sevdiği çay ve kurabiyeleri onu bekliyordu.

Mine ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now