Mine ★ [ÇEVİRİ]

14. BÖLÜM

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 14

Spor salonunda yaşanan gergin ve yürek hoplatan olaylardan sonra, Jongin 3 günlük uzaklaştırma alarak dersleriyle kulüp faaliyetlerine katılamamıştı.

Jongdae o Pazartesi okuldan sonra onun için okul müdürüyle konuşup cezasını biraz azaltmasını isteyebileceğine dair kuzeniyle konuşmuş ancak Jongin 3 gün uzaklaştırma cezasını kabul edeceğini ve sırf müdürün yeğeni olduğu için kendisine diğer öğrencilerden farklı özel bir muamele yapılmasına gerek olmadığını söylemişti (ki bu Kyungsoo'nun gurur duyacağı bir şeydi, aslında).

Olaydan sonraki üç gün şaşırtıcı biçimde Kyungsoo için yalnız geçmişti. Küçükken yaşadıkları her şeyin ardından diğer oğlanı özleyeceği kırk yıl düşünse aklına gelmezdi, bazen arkadaşlığından keyif aldığı gerçeğini düşüneceğini ve yokluğunda bu kadar yalnız hissedeceğini hiç sanmazdı.

Kyungsoo oğlanın yüzünden yaşadığı travmayı tamamen unutmuş değildi; Jongin'den kendini iyileştirmek ve onu kabul etmek için birazcık daha zaman istemesinin esas sebebi buydu. Sadece Kyungsoo 9 yıl önceki hadiseyi kendi başına aşmak istiyordu; özgür olmak istiyordu. Jongin değişse de değişmese de bu olayı tamamen unutmak istiyordu.

Haftalar geçtikçe daha da yakınlaştıkları gerçeğini inkâr edemezdi ve Kyungsoo bu durumdan tam olarak meyus değildi. Aslında Jongin yanındayken böylesine ufak tefek korkak bir kedi olmaktansa durumun bu şekilde olmasını tercih ederdi çünkü bu onu travmatik çocukluğunu atlatma amacına gittikçe ve gittikçe yaklaştırıyordu. Kyungsoo hayatının kalanını 9 yıl önceki olayın etkisinde geçiremeyeceğine karar vermişti, haksız mıydı? Bu yüzden son zamanlarda kaydettiği ilerlemeyi ziyadesiyle tercih ederdi.

Ancak ilerleme derken, Kyungsoo âşık olmayı kastetmiyordu da. Bunun aşk olup olmadığına emin değildi ama Jongin için sahip olduğu o zaafın daha da derinleşip güçlendiğini biliyordu ve bildiği bir diğer şey de şimdiden ondan hoşlanmak ve nefret etmek arasında kaldığıydı, özellikle de Pazartesi günkü olaydan sonra. İlerlemek ve geçmişini arkasında bırakmayı planlıyordu ama âşık olmayı değil.

Ve Kyungsoo hunharca bir kez daha aşka daha derin düşmesine izin vermek ile bu şeyi şu an olduğundan daha derin bir hâl almadan önce kontrol edip durdurmak arasında kalmıştı.

-----------

"Hey, Soo?" Baekhyun elinde bir müzik dosyası tutarken arkasından aniden seslenmişti. "Karadeniz'de gemilerin battı galiba."

"Ah, pardon." Dalgınlığından çabucak sıyrılırken hızlıca cevapladı.

Çarşamba günüydü ve çocuklar müzik kulüplerinde toplanmış, çiftlere ayrılarak enstrümanlarıyla çalınabilecek bir şarkı veya ona benzer bir şey besteleme çalışması yapıyorlardı. Ama Kyungsoo pek enstrüman çalamadığından, melodiye uyacak iyi sözler düşünürken Baekhyun'un piyanosunda çalabileceği bir melodi bestelemesine yardım ediyordu.

Bestenin son kısmını bitirme aşamasındaydılar ve Kyungsoo tekrar hindi gibi düşüncelerine daldığında şarkıya iyi bir başlık bulmaya çalışıyorlardı. Jongin etrafındayken onu düşünmek ve endişelenmekle meşguldü ve etrafında yokken de hâlâ onu düşünüp endişeleniyordu. Kyungsoo'nun zihni Jongin'in yörüngesinde dönen bir duygular ve düşünceler treni gibiydi.

"Tüm bestelerinizi önümüzdeki hafta bitirmek ve performansını sergilemek zorundasınız." Kulüp başkanları Zhang Yixing (nam-ı diğer Lay) sınıfın önünde dikilirken konuştu. "Hepsini kulüp odamızda çiftler halinde sergileyeceğiz ve ben ardından en iyisini seçeceğim."