4. BÖLÜM

4K 292 131
                                    

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung


BÖLÜM 4

Adım 1: Kyungie'yi geri kazan, aşırı sahiplenici olmayı kes. Yani hadi ama Jongin şu korkutucu herifi ortaya çıkarma. Harbiden.

Adım 2: Arkadaş grubuna yakın ol. Ve Kyungie'ye kötü bir şey yapmadıkları sürece onlara zarar verme.

Adım 3: Kyungie'ye onun uğruna değişebileceğini kanıtla. Kyungie'ye buna değer olduğunu ispat et. Sadece sana ihtiyacı olduğunda diretmeyi kes çünkü Jongin, öyle olmadığını zaten biliyorsun.

Adım 4: Her şey iyi ve normal olduğunda, itiraf et ve Kyungie'yi resmî olarak senin yap!

Adım 5: Kyungie'yi öp ve muradına er, kerevetine çık! (Henüz düğünün ne zaman olacağına çok emin olma ama evet, baba Kyungie diye ben ~) 

Jongin pahalı telefonunun ekranına baktı, dün gece kılı kırk yararak -aşırı- dikkatlice (aptalca) planladığı notlar önünde parlıyor, onu gülümsetiyor ve kıpır kıpır ediyordu.

Salı günüydü, Jongin'in Shinjae'de ve Kyungsoo'nun Jongin ile aynı sınıfta olduğu ikinci gündü. Koyu tenli çocuk bundan daha mutlu hissedemezdi, zarif limuzinleri onu yeni okuluna götürürken sabırla içinde bekliyordu.

Yine de diğeri hakkında emin olamıyordu. O, burada sırıtıp Kyungie ile dolu bir gün geçirmeyi iple çekiyorken diğeri somurtup okul yolunda küfürler yağdırıyor olabilirdi.

Jongin bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. 

Telefonuna o notu Kyungsoo ile işleri tekrar bu noktaya getirmeyi başarmasını daimi olarak hatırlatması için kaydetmişti ve aralarındaki şeyleri düzeltmesi gerekiyordu. Bu fırsatı kaçıramazdı. Çok zaman alacaktı, diğerinin çekmesine sebep olduğu acının geçmesini istediği kadar hızlı geçmeyeceğini biliyordu. Ama yine de çok zor olmaması gerekiyordu; Jongin'in gerçekten yaptığı her şeyde kendine güveni vardı. Ve elde etmek istediği şeyi bir şekilde eninde sonunda elde ederdi.

Ve Jongin'in samimi fikrince, buna Kyungsoo da dâhildi. O çocuğu geri kazanacaktı. Buna emindi.

--------------------

Kyungsoo, Jongin'i Sehun ile birlikte sınıfa girip yan yana oturarak kahkaha atıp gevezelik ederken gördüğünde bundan daha garip hissedemezdi; Sehun kendi sırasında ve Jongin de diğeri henüz ortalarda olmadığı için Minseok'un sırasında oturuyordu. Sanki etraflarındaki kimseyi umursamıyorlarmış gibi konuşuyor, kahkahalar atıyor ve eğleniyorlardı, sanki tamamen kendilerine ait bir dünyaya taşınmışlar gibilerdi.

Dün yüz yüze geldiği kalp krizi geçirten yoğun Jongin olaylarından sonra cidden tüm gün uyumak ve bu sabah okula hiç gelmemek istiyordu, ta ki annesi ciddi anlamda odasına dalıp onu okula gitmesi için zorlayana kadar (ki görünüşe bakılırsa Kyungsoo azimli bir öğrenci olduğundan bu ilk kez oluyordu).

Dersler başlayıp hakikaten de rahat ve havalı hissettiği zaman bu ona çok daha tuhaf hissettirmişti. Kyungsoo sadece ona mı öyle geliyordu bilmiyordu fakat artık arkasındaki yoğun bakışları hissedemiyordu. Artık ürperip titremiyordu çünkü Jongin'in artık ona bakmadığını, derse odaklanmak için önündeki tahtaya baktığını biliyordu.

Ve onu kasten sinir etmek için yan tarafındaki Joonmyun ile konuştuğu zaman kesinlikle daha da garip hissediyordu. Hızlıca bir bakış atmak için pek dikkatlice ve tereddütle bakışlarını arkasına çevirdi, Jongin'in nasıl tepki göstereceğini görmeye çalışıyordu.

Mine ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now