-27.Bölüm- "Koku"

3.7K 1.2K 69
                                    

"Namazını burada kılar mısın?"

Dört kelimeden oluşan bu soru cümlesi, içimdeki zelzeleye talipti. Beni hızla geçmişe götürmüş, geri getirirken korkunç bir yolu seçmişti. Bu korkunç yoldan bir türlü kurtulamamamın verdiği çaresizlik, hoşuna gitmişti sanırım. Gitmişti ki hala çırpınıp duruyordum olduğum yerde. Gözlerim, kestane rengi saçları görüyordu veya gördüğünü sanıyordu. Güneşin batıp ayın olduğu, ayın koca gökyüzünü tam olarak ışıtamadığı bu vakit, kestane rengi saçları capcanlı seriyordu önüme. Rüzgar inceden esiyordu, saç telleri birer birer uçuşuyordu çehresinde. Çehresi... Garip bir tebessüm vardı. Belki de bu yıkılışım en çok onun hoşuna gidiyordu. "Sen kim, Tarık olmak kim... Duygularımı çaldın, çırpınışının sonu ölümdür ancak!" diyerek kahkaha atmaya zemin hazırlayan bir tebessüm gibiydi. Yok hayır, hayır... Bu durumdan zevk alacak biri değildi o!  Öyle miydi ya da? Aaaıh! Lanet olsun! Geçmişin karanlık yolculuğundan güven konusu apaçık aydınlanmıştı işte! Namaz! Dedem demekti, namaz! Bu soru cümlesi, biriciğimin, kız kardeşciğimin, yıllar önce ağzından tatlı sesiyle çıkmıştı.

 "Dede... Namazını burada kılar mısın?" Önce sımsıcak gülümsedi. Ölüp gitmişti, bu yüzden de yalana gerek yoktu! O gülümsemesini her gördüğümde gözlerimi hiç kırpmadan onu izlemek isterdim. Sımsıcaktı işte... Sonra çekingen bir eda ile -söz konusu annem ve babam ise her halinde gizli de olsa var olan bu eda ile- anne ve babamı süzdü, "Evim beni bekler, küçük kızım." diyerek başına öpücük kondurdu biriciğin. Adi herif! Adi herif! Aaaıhh! Adi herif! Kardeşimi benden alıp, o küçük bedene acımadan kıyan herif! Beni yalnızlığa mahkum eden, saçma laflarıyla beynimi dolduran, kardeşimin şefkatini bana çok gören herif!

Beni seven tek kişi, oydu be... Beni çok seven, tek insan, tek kız, tek kardeş, tek anne, tek çocuk... Biricikti...

Kulaklarıma, yabancı fakat aşina olduğum ses doluyordu. Bana sesleniyordu yalnız başka bir isim ile...

Mısra...

Tanıdığımı zannetsem bile, o, bana yabancı...

Kimliğimi bilmediği için, ben, ona yabancı.

"Tarık... Tarık..."

Belki de bunların hepsi bir oyundu. Belkide oyun için de oyun vardı. Gerçekten, kütüphanede verdiğim tepki gibi "kamera şakasından ibaretti" belki de her şey! Bu kız masum değildi. Selim, masum değildi. Sami, masum değildi. Tarık, masum değildi. Ferhat... O zaten her halükarda masum değil. Neye güvenecektim ben? Mısra'nın endişeli yüzüne bakarken gözümün önü bulanıklaştı. Ya da hep bulanıktı. Göz kapaklarımı kapattım usulca. Açacaktım ve geçecekti.

Açacaktım...

Ve geçecekti...

Aralanan gözlerime büyük bir voltla parlayan ışık yardımcı oluyordu. Bembeyaz bir ışık...

Bembeyaz bir gökyüzü...

Bembeyaz bir yeryüzü...

Gök mavi, yer yeşil olurdu halbuki...

Beyazlığın boşluğunda uçan bir kuş. Güvercin ya da değil. Ayırt edilmesi güç. Kuş olduğunu anlamak dahi güç. Yer yüzünde mi uçuyor, gök yüzünde mi uçuyor, bu bile muamma.

Uzansam tutacak, uzansam kaçacak gibi...

Adım atsam korkacak, adım atmazsam geldiği gibi gidecek gibi... 

Yaklaşıyor.

Evet evet, bana doğru yaklaşıyordu. Yaklaştıkça büyüyor, büyüdükçe güzelleşiyor. Kanat çırptıkça şekli değişiyor. Çok güzel bir güvercin. Bir siluete büründü aniden. Büyükken küçüldü. Küçükken büyüdü. Tüm beyazlık onu içine çekiyordu. Ya da beni çekiyor, o aynı kalıyordu. Bu durumdan bir insan ne kadar ürkerse o kadar ürktüm. Ve kaçabildiğim kadar kaçmayı düşündüm ama kalabileceğim kadar da kalmak istedim. Ağır ağır birkaç kanat daha çırptıktan sonra küçücük oldu. Bir güzel kız oldu. Bu... Bu gerçek miydi? O güzel kız, bir an da biricik olmuştu. Onu görmeyeli o kadar yıl geçmişti ki... Sesini dahi zor hatırladığım kız kardeşim, canlı kanlı duruyordu karşımda. Kaçar mı gider mi hiç düşünmedim. Elimi uzattım ve dokunmaya çalıştım. O yaşıyordu ve hala minicikti. Sesim dahi çıkmadı. "Kardeşim!" diyemedim. Elimi uzattım... Ama dokunamadım. Bir adım geri gitti. Ya da ben bir adım geri gitmiştim. O kadar garip ki... Rüyada mıyım, değil miyim anlaması güç.

Rabbini Kalbinde HissetWhere stories live. Discover now