9; "Broken Doll"

12.6K 395 11
                                    

“Zayn, bekle,” diye seslendi Trisha sabırsızlıkla. Kapının önüne öylece sinip, dudaklarımı büzdüm. “Effie’yi almadan nereye gittiğini sanıyorsun?” diye üsteledi Trisha.

 Zayn bana kaçamak bir bakış fırlattı ve omuz silkti. “Bu benim arkadaşımın partisi, Effie’nin değil.”

Zorlukla yutkundum, Trisha ise durmamakta kararlı görünüyordu. “Effie senin kuzenin, Zayn.”

Umursamazca başını salladı. “Ama Sasha benim arkadaşım.”

Kaşlarımı çattım. “Gitmek istemiyorum, Trisha!”

“Evet anne, ben de onunla görülmek istemiyorum.” Diye onayladı Zayn.

“Sersemin tekisin, Zaynie!” diye bağırdım. “Bir daha da eve gelme!”

Trisha gözlerini kıstı. “Neden, Effie’yle görülmek istemiyorsun?”

Zayn cevap vermek yerine, hediye paketini kucaklayıp, arkasını dönmeyi seçmişti. Arkasından bakarken, boğazıma dizilen hıçkırıklar dudaklarımın titremesine sebep oluyordu.

Gözlerimi birkaç defa, ardından birkaç defa ve birkaç defa daha kırpıştırdıktan sonra, yamuk yumuk da olsa bir şeyler görmeye başlamıştım. Zayn yanımda durmuş, şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmış kapının önüne bakıyordu. İfadesi karşısında dudaklarımı büzerek, ben de biraz önce zorlukla sırtımı dönebildiğim kapı tarafına baktım.

Ha?

“S-siz de kimsiniz?” diye sorabildim sonunda.

Beş çocuktan teki, bir adım öne çıkıp fotoğraf makinesini gösterip sırıttı. “Paparazzi Directioner’larız. Ben Harry.”

İfadesizce boyu ancak belime kadar gelebilen çocuğa baktım. “Adın sahiden Harry mi?”

Başını iki yana salladı. “Değil ama biz paparazziyiz. Sahte isimler takarız.”

Ona eğildim. “Yanlışın var Haz,” dedim. “Sahte isimleri CIA ajanları takar.”

“Bu gece boş musun, fıstık?”

Arkadan gelen sesle Harry’nin omuzunun üstünden oraya baktım. “Sen hangisisin?”

“Ben Liam.” Dedi sırıtarak.

Zayn boğazını temizleyip, varlığını hatırlattı. “Liam asla bunu yapmazdı, dostum. Şimdi, içeri girsek nasıl olur?”

 “Siz ona bakmayın,” dedi Harry. “Her zaman repliklerimi çalar.”

“Ben hırsız değilim, o Zayn!” diye üste çıktı Liam.

Köşede öylece bekleyip, etrafı izleyen esmer çocuk gözlerini irice açtı. “B-ben..”

Tanrım, bu çocuğu nereden bulmuşlardı? Çünkü bu çok benziyordu. Hem de çok. Öyle ki, kendimi engelleyemeden ona emekledim. “Zaynie?”

Bana gülümsedi. “Effie?”

Ona büyülenmiş gibi bakmayı sürdürürken, diğer dördünü odaya alan Zayn geri dönmüştü. Bir bana, bir de önümdeki çakma minyatür Zayn’e baktı. “Zayn,” diye mırıldandım aptal aptal. “Bak, bu Zayn..” elimi özlemle çocuğun saçlarının arasından geçirdim.

Zayn gözlerini kıstı. “Görebiliyorum.”

Bir anlığına ona baktım. Kötü haber; üstünü giyinmişti.

Behind These Hazel EyesWhere stories live. Discover now