Şimdi baylar bayanlar. Önceki bölümde bu konuda bir karışıklık oldu diye düşünüyorum. Zaynie’nin evlilik planları vardı malum, ve bunu nereden esinlendiğimi -Zerrie evlilik şeysi malum- belirtmiştim. Ama buradaki şey Zerrie değil. Yani Zayn’in evlilik planları Perrie’yle değil Shelby’le burada. Çünkü;
1) Her ne kadar öyle görünse de bu adam effie-perrie-effie-shelby-perrie yapacak kadar piç değil. (Zaten bunun mantıklı bir açıklaması da olmaz :D)
2) Perrie gerçek bir insan ve gerçek bir insanı baş kötü ilan etmek biraz ürkütücü bence, Perrie defterini kapatalım kısaca :D Böyle işte. Bölümde duygular konusunda bir kabızlık fark ederseniz suç Lisa’nın. Biraz soğuk nevaledir kendileri. Effie&ben çok özür diliyoruz Lisa adına.
Son olarak evlendirmek için niye Doniya’yı seçtim ve başıma böyle bir bela aldım bilmiyorum :D Malum kız müslüman, sevgilisi de hristiyan, hangisi ne olsa diye karar veremedim ve bölümde dini bir detay vermemeye çalıştım, iki farklı nikah diye geçiyor, siz bunu istediğiniz yere yorun :D Bu normalde olmaz, farkındayım ama inanın yapabileceğimin en iyisi buydu. Bu konuda beni mazur görün :D
Hadi, son defa iyi okumalar o zaman!
“Yine anlat,” dedi Zayn, dirsekleri üstünde doğrulup.
Yorgunlukla başımı yastığa gömerken esnedim. “Anlattım ya.”
“Bir defa daha Effie,” uzun kirpikleri arasından tatlı tatlı bana baktı.
İç çektim ve gözlerimi açık tutmaya çalıştım. “Derler ki, bir hikâye varmış,” diye mırıldandım. “Güneşin ayı ne kadar çok sevdiğiyle ilgili.”
“Ne kadar çok?” diye sordu merakla.
“O kadar çok ki,” Esnedim. “Her gece ölürmüş. Sadece ay nefes alabilsin diye.”
“Fotoğraf çek,” dedi Hunter alayla. “Daha uzun sürer.”
Normalde ağzına bir tane çarpardım ama fena dalmıştım. Gözlerimi Miami sahilinden ayırmadan “Hm?” diye bir ses çıkarabildim.
“Sahiden, Lis,” Hunter’ın sesi bu defa merak doluydu. “Şu tanrının unuttuğu boş sahilde yarım saat boyunca izleyecek ne var?”
Anılar, demek istedim. Sonra bunu zihnimde anlar, diye düzelttim. Anlar.
Bunun yerine bavulu eline tutuşturdum ve bir şey demeden ona arkamı dönüp otele ilerlemeye başladım. Gecenin ılık esintisi beni ürpertmişti.
Tam bir yıl önce, her şeye burada başlamış olduğumuzu kabullenmek zor geliyordu. Sahilde Liam’la oynadığım voleyboldan, özel çatı derslerine kadar, hepsi burada olmuştu.
Geri dönmenin bu kadar acı vereceğini düşünmemiştim. Artık iyiydim halbuki, Effie’nin hayatındaki her şeyden uzak ve iyiydim. Hayatımın ilk 17 senesini geçirdiğim kimliğin sahibi hakkında düşünmek için kendime izin vermiyordum. Her şeyi daha da zorlaştırmanın anlamı yoktu. Lisa tamamen başka biriydi. Uysaldı o. Pek sık konuşmazdı, kendini kimseye açmazdı. Kimseyi kırmazdı.
Lisa mükemmeldi. Hayatımın kalanını o olarak geçirmek fikri de öyle.
Sadece üç gün daha Effie olarak kalacaktım. Düğüne yalnızca Effie’nin geçmişiyle bağımı koparmak için gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behind These Hazel Eyes
Fanfiction“Ben Zayn,” dedi sonunda. Gözlerimi irice açarak bana uzattığı ele baktım. Ne yapmak istiyor olabilirdi? Boğazımı temizleyip, bir şekilde ona iyi görünmeye çalıştım. “Ben de, Effie.” Anlam veremediğim elini boşta bekletmek yerine uzanıp, kucağımda...
