14; "Take A Breath And Run"

14.1K 359 4
                                    

Zayn’in gelmesini beklerken, yerimde duramıyordum. Yasser amca tanrıya şükür artık bağırmıyordu. Zayn’e neden bu kadar kızdığına anlam veremiyordum, tek yaptığı ağaca çıkmaktı hâlbuki. Oradan düşse bir yeri bile kırılmazdı ve biz sadece oyun oynuyorduk!

Kapının çarpılma sesiyle odayı turlamayı kesip, sinirden kıpkırmızı olmuş Zayn’e döndüm. Yasser amcayla ne zaman tartışsa böyle olurdu, bir şekilde babasını hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyordu. Ona bakarken dudağımı ısırdım. “Zaynie… sen… iyi misin?”

Kızarmış gözlerini benimkilere dikti, usulca başını salladı. Bir şekilde ben ona bakmaya devam ederken sakinleşmişti. Neredeyse gülümseyebilirdi.

Yanına gidip, elimi yanağına koydum. “Sana kızdı mı?”

Dudakları düz bir çizgi halini almıştı, bana cevap vermedi. Aniden bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. “Ona kızgın mısın?”

İstifini bozmamıştı. “Onu görmek istemiyorum.” Dedi kırgınlığından azıcık da olsa ödün vererek.

Dudağımı büzdüm. O öfkeliyken bunu yapmanın ne kadar doğru olduğunu bilmesem de, kollarımı etrafına doladım. Elleri hafifçe belimi sardı. “Eğer istemezsen, onu görmezsin.” Dedim kulağına yükselerek. Geri çekilip yüzüme baktı, kafası karışmıştı.

Elimi ona uzattım. “Kulübeden kaçtığım için özür dilerim,” diye açıkladım. “Şimdi, benimle gelmeye ne dersin? Gerçek bir kaçışa var mısın?”

Gözlerinden bir heyecan parıltısı geçti. Tehlikeyi ne zaman hissetse böyle olurdu.

 

 

İçimi saran öfkeyi anlatmaya çalışmam anlamsızdı. Tam olarak ne istediğimi bilmiyordum, ancak burada böylece oturup Zayn’in gelmesini beklemek olmadığı kesindi.

Bu yüzden, çok geçmeden Paul’u geri arayıp, Vegas uçağını iptal etmesi gerektiğini, çünkü zaten Vegas’ta olduğumu haber verdim. Bana gülüp, Zeffie’den çok şey beklediğini söylemekten başka bir şey yapmamıştı. Ah, bir de hemen bir saat sonrasına ders koymaktan.

Güzel, sadece dersle Zayn Malik’in kökünü kazıyacaktım. Yeniden.

Beklemeden soluğu banyoda aldım. Gece, o seks sonrasında horul horul uyurken zaten yıkanmıştım ve o da ben yattığımda yıkanmıştı ama kendimi yine de bir şekilde kirli hissediyordum. Kullanılan kızlar böyle hissediyor olmalıydı.

Suyun altında beynim daha iyi çalışıyor olmalıydı ki, bir şeylerin farkına varabildim. Eğer gece banyoyu birlikte kullanmış, birlikte duş almış olsaydık bu yaptığımızın seksten fazlası olduğu anlamına gelirdi; duyguların da işin içinde olduğu anlamına. Ama bizim yaptığımız bu değildi, bildiğiniz Friends With Benefits yapmıştık. Tabii ki bu faydalı arkadaşlık değil de, faydalı dostluk gibi bir şey olmalıydı. Zayn Malik resmi belgeler eşliğinde düşmanımdı.

Banyodan çıkıp, siyah bir tayt ve atlet giydikten sonra, saçlarımı topladım. Tüm bu süre içinde milyon kadar işkence çeşidi düşünmüştüm. Geneli fiziksel yüklüydü; Jigsaw ve Dexter’dan ortaya karışık bir şeyler. Ama bir şekilde bunlar beni yeterince tatmin etmiyordu. Onu incitmek istiyordum ve bahsettiğimin fiziksellikle alakası yok. Şey, tabii ki fiziksel derken orgazm çığlıklarının yırttığı bir boğazdan bahsetmiyorsak. Neyse, tamam seksi sonraya saklayabiliriz. Yıllardır yaptığımız da bu değil miydi zaten?

İşin iyi tarafı, Miami’nin aksine burada, Vegas’taki otelde bir dans salonu olmasıydı. Herhangi bir sebeple çatıya çıkmaya ya da bodruma inmeye ihtiyacım yoktu. Daha az yürüyecek ve savaşmaya- ee dans etmeye daha çok enerji saklayacaktım.

Behind These Hazel EyesWhere stories live. Discover now