Taehyung sınav kağıtlarını toplayıp öğretmene götürdükten sonra tekrar sırasına oturdu. Sınıf başkanı olduğundan dolayı bu tür görevleri hep onun üstlenmesi gerekiyordu. Zil çalınca kelebek sisteminde dağılmış öğrencilerden her biri sınıfına gitmeye çalıştı.
Sınıfına girip sırasına yerleşti Taehyung. Kolunu başının altına koydu ve kulaklıklarını taktı. Sınav hakkında konuşulanları dinlemek istemiyordu. İçeri giren nöbetçi öğrenci ile başını kaldırdı ve kulaklıklarını çıkardı.
"Müdür sınıf başkanını çağırıyor."
Seslice nefes verip mp3 çalarını cebine koydu. Müdürün odasının kapısına gelince elini iki kere vurarak 'tak tak' sesinin çıkmasını sağladı. Gel komutunu duyduğunda da içeri girdi.
"Bay Park bugün izinli olduğu için derse gelemeyecek. Sınıftan sen sorumlusun. En ufak bir hata istemiyorum. Soracağın bir şey yoksa çıkabilirsin."
Ardı ardına sıralanan cümlelerden sonra Taehyung eğilerek selam vermiş ve odadan çıkmıştı.Tekrar sınıfa girdiğinde öğretmen kürsüsünün arkasına geçti ve sessizliği sağladı.
"Bay Park izinliymiş. Ders boş fakat gürültü yapanı affetmem biliyorsunuz."
Biraz önce bozduğu şekli sağlamak adına kulaklıklarını taktı. Sıranın üstündeki silgi tozlarını temizlerken kurşun kalemle sıraya kazınan yazıyı fark etti. Bu, o çocuğun yazısı olmalıydı. Sınavda onun sırasında mıydı?
"Çok söze gerek yok.
İçimden geçeni söylüyorum.
Senle dolu,
Bir dakika,
Bir saat,
Bir gün, bir mevsim,
Yetmez ki...
Senle dolu bir ömür lütfet."
İnsanlar onun çekilmez olduğunu düşünürken, bu çocuk neden Taehyung'la bir ömür istiyordu? Engel olmak istiyordu. Bu kadar sevilmeyi hak etmiyordu, kendince...
YOU ARE READING
Mystérieux
Fanfiction"ah benim güzel sevgilim, kalbinden bir şey istemiyorum. saçlarında sakla beni." - taekook
