21. Bölüm

2.1K 224 7
                                    

O gittikten sonra ki üçüncü gün. Tüm şairlerin mısralara döktüğü duyguların en acısıymış bu. Öyle ki beni saf sevgilim diğerleri gibi umursamaz yaşayamadığı için gitmeyi seçti. Ailesini, arkadaşlarını, girmek için günlerce hatta yıllarca çabaladığı bölümü ve en önemlisi beni de bırakıp gitti.

Anlayamıyordum. Bir insan bunu neden yapar? Madem çok iyi tanıyorsun onu, çok da seviyorsun ya güya, neden tüm sorumlulukları ve ağırlıkları bırakıp gider ki? Ben ona kıyamazken Yoongi bir ölümün ağırlığını bırakıp gitmişti. Sinirden delirmek üzereydim. Yoongi'de bir şeyler olduğunu zaten sezmiştim ve bu yaptığı...

Ah gerçekten. Taehyung beni de alıp gitseydi, beraber atlatsaydık olmaz mıydı? Böyle nerede olduğunu dahi bilmeden yaşamak fazlasıyla zor. Her dakika aklıma geliyor ve ben onun için çok çok fazla endişeleniyorum. Zarif ruhuna karşı her şeyler tek başına savaşmaya çalışmasını hiçbir zaman sevmedim. Onun yanında olmama izin vermiyordu, önceden de şimdi de. Fakat ne olursa olsun onu bulacaktım. Eğer yalnız kalmak istiyorsa yanına gitmez uzaktan da olsa onu korurum. Kendisinin melek kanatları artık sadece benim tarafımdan görünmüyordu. Tüm okul dahi onun ne kadar iyi olduğunu düşünüyordu. Tabii Yoongi yüzünden onu suçlayanlarda vardı ama onlar küçük bir kısmı paylaşıyorlardı.

Bunun dışında Taehyug'un küçükken hafıza kaybı geçirdiğini bilmiyordum. Hiç bahsetmemişti. Belki de gerçekten bilmiyordu. Ya da Yoongi yalan söylemişti. İki ihtimalde benim için saçmaydı. Film gibiydi. Filmlerde hep bir çıkış noktası olur ama ben neden herhangi bir şey bulamıyorum?

Hyun Jae elini yüzmün önünde salladığında silkinerek kendime geldim.

"Jungkook, artık düzelmen gerekiyor. Baksana o gideli üç gün oldu. Üç gündür ölü gibisin."

"Berbat hissediyorum Jae." Sıkıntıyla nefes verdim. Kolunu omzuma atıp kendine çekti.

"İyi olacaksın, ben senin yanındayım." Bana sarılırken ona karşılık verdim. En azından yalnız değildim. Peki ya o yalnız mıydı?

Eğer erkeklerden hoşlanmadığını bilmeseydim onu yanlış anlayabilirdim ama bu konuda içim rahattı.

"Bundan sonra hayatına eskisi gibi devam etmeni istiyorum."

"Bunu yapamayacağımı biliyorsun."

"Yine de denesen olmaz mı?"

"Pekala deneyeceğim."

"Söz mü?"

"Söz."

Ve ben yalan söylemiştim.

MystérieuxWhere stories live. Discover now