on iki.

4.4K 439 180
                                    

Sinirle sınıftan çıktım ve kızlar tuvaletine ilerledim. İçeriye girip kendimi kabine kilitledim. Yarın sabaha kadar burada duracak , açlık grevi yapacaktım.

İstesemde böyle bir şey yapamazdım. Bende karanlıkık korkusu ve klostrofobi vardı.

"Suga oppayı gördünüz mü ?" diye bağırmaya başlayan kızlarla kulaklarımı tıkadım. İnsan bağırır da insan gibi bağırsa bari. Ellerimi kulaklarımdan çektim ve dinlemeye başladım. "Bugün ona yazdığım mektubu çantasına koyacak ve teneffüstede ona büyük bir süpriz yapacağım." dediğiyle dikkat kesildim. Süpriz ?

Ben neden dikkat kesiliyorum ki ? Benim ne alakam var hem Suga ile ? Napayım ben onu be ?

Canı cehenneme.

"Ne süpriziymiş o ?" Kız konuşmaya başladı. "Onu kendime sevdirecek bir süpriz." dedi ve kahkaha attı. "Teneffüste görürsünüz." İçimi kaplayan şüphe ile olduğum yerde kaldım. En fazla ne yapabilirdi ki ?

Kapını kapanma sesiyle çıktıklarını var sayıp kapımı açtım ve lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bahçeye inip bankın birine oturdum. Kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla sırtımı ağaca yasladım. Ayaklarımı bankta uzattım ve bıkkınca nefes verdim. "Neden böyle hissediyorum ?" diye mırıldandım ve üzerime düşen yaprağı alıp parçaladım. "Kafam karmakarışık ve kalbim boş boş atıyor." dedim. Derin bir nefes çektim içime.

Esmeye başlayan havaya sıcak ve bıkkın nefesimi bıraktım. Gözlerimi kapattım ve soğuk havanın içinde dans eden saçlarımın arasına bıraktım kendimi.

..

"YeonSu ?" diyerek beni dürten Hari'nin sesiyle gözlerimi aydınlığa açtım. "Uyuyakalmışsın." dediğinde esnedim ve bacaklarımı aşağı indirdim. "Öyle olmuş biraz." dedim ve bahçedeki kargaşayı izledim. "Ne oluyor ?" diye sordum elime uzatılan çilekli sütü alırken. "Suga ve bir tane kız. Kız ona mektup ve ne vermiş. Sü-" Lafını kestim. "Biliyorum, kızı ve arkadaşlarını konuşurken gördüm." dedim ve çilekli sütün tatlı aromasını yudumlamaya başladım.

Onca insanın kafasının arasından Suga'nın kafası gözüküyordu. Elindeki kağıdı gözlerini aça aça konuşan Suga'nın sesini duymasam da ağız hareketlerinden aşağılarmış gibi konuştuğu anlaşılıyordu.

Kız Suga'nın yüzünü tutuo kendine çektiğinde herşey için çok geçti.

O an çileki sütün tatlı olması gereken tadı , ekşileşip bütün boğazımı yakarken nefes alış verişlerim kesilmiş , kalbim atmayı bırakmıştı.

Kız Suga'yı öpüyordu ve Suga karşı çıkmıyordu.

Garip bir şekilde içim yanmış ve ölmek istiyordum. Çilekli süt yemek borumu yakarak mideme ulaştığında göz yaşlarımdan iki üç tanesi firar etmiş , yanaklarımda yerini almıştı.

Suga kızı ittirip büyük bir hızla yere ittirdiğinde herkes aniden etrafa açılmıştı. Jimin , Suga'yı sakin ol dercesine tutuyordu. Suga'nın buradan belli olan göz yaşlarına baktım. Sıktığı yumrukları , boynunda ve bileğinde gözüken damarları.

Ardından ağacın yüksek derecede sallanmasına sebep olan , yumruğu. Kanayan eli , bankta ona sarılan Jimin.

En son onun sinirli ve yaşlı gözlerinin benim ağlamış gözlerimle buluşması ve onun gözlerinin adeta bana doğru , 'ben yapmadım' diye haykırması.

Ona baktıkça daha çok ağlamam ve onun da daha çok ağlayıp yumruklarından birini Jimin'e , bir diğerini de ardarda ağaca geçirmesi...

youtube || min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin