bölüm yirmi yedi ➡️

2.2K 191 7
                                    

"TAEHYUNG!" Sandalyenin bacağına geçirilen beyzbol sopası ile Tae birden yere savrulmuştu. Sandalye ile birlikte bağlı olan elinin üzerine düşmüştü.

"DUR!" diye bağırdım kıza. TaeHyung'un bacağına vurup bana döndü.
"Hadi bileğimi çöz, adil bir savaş olsun." dediğimde başını sağa sola salladı.
"Savaş değil acı istiyorum. Çürümeni izlemek istiyorum."
Ve TaeHyung'u sürükleyerek oradan çıkardı.
Tae'nin arkasından bağırdım. "Özür dilerim."

Yalnızlığımın birinci saati :
Burası son derece korkunçtu. Sessiz ve kimsenin olmadığı bir yerdi. Sanırım bir depoydu çünkü kapının açılırken çıkardığı ses bana bunu anımsatmıştı.

İkinci saat:
Etrafta adımlamak istiyordum. Elim kolum bağlıydı. Ayağa kalkmak bile artık benim için hayal olmuştu.

Ellerimi çözmek için çabaladım. İpin ucunu tuttuğumda çektim ve bir elimi kurtardım.
Çok iyi bir his veriyordu, birini yenmiş olma düşüncesi.
Ayaklarımı da çözdüm ve ayağa kalktım. Gözüme kestirdiğim ilk kapıya doğru ilerledim ve kapıyı ittirdim.

Kapı açılmıştı ve ben şoka girmiş gibiydim. Bu insanlar bu kadar basit olamazdı değil mi ? Bizi kaçıracak ve dövecekler ama bu kadar basit bir şekilde salacak değillerdi. Olamazdı, bu iş bu kadar basit olamazdı.

Bacağı kırık olmayan başka bir sandalyede oturan TaeHyung'a ileredim. Burası bembeyaz bir odaydı. Bir televizyon, koltuk ve televizyon ünitesi vardı. Aşırı derecede basit düzenlenmiş bir oturma odası denebilirdi.

Bu odadan çıkarmam gereken şey, buranın büyük bir ev olduğu muydu acaba ?

"YeonSu..." Çok fazla konuşmasına fırsat tanımadan hızlıca ellerini ve ayaklarını çözdüm. "İyi misin ?"

"Canım çok acımıyor. Ayağıma vurmuştu ama denk getiremedi herhalde, bilmiyorum. Acayip normalim." Odada kenarda duran beyzbol sopasını elime aldım. Bir çift de eldiven vardı, onları TaeHyung aldıktan sonra odanın kapısı açtık.

Gördüğüm yerde koltukta insanlar oturuyordu ve aralarında Yoongi'm yoktu. O kızlar vardı ve sadece üç kişiydiler. Odanın üst köşesinde de bir kamer vardı.

Eğer bu kızları güzelce etkisiz hale getirirsek polisin eline kanıt olarak bunu verebilirdik. "Tae, üç dediğimde. Acımak yok, tamam mı ? Bayıltsak yeter." Başını salladığında kapıyı açtım. "Üç."

"Vay anasını. Nasıl kaçtı bu ?!" diye bağırdı bir tanesi. Sanırım başlarıydı desem, doğru olur. Biri de çıkıp hafif bağlamışım sanırım, diyormuş filan ne gülerim !

"Sanırım ben, biraz bol bağlamışım." Hiç düşünmeden kahkahayı bastım. Kız sinirleri bozulmuşçasına bana baktı.

"Biliyor musun ? Bizi gebertsen de istediğine ulaşamayacaksın." dedi ve gülerek kendini koltuğa geri attı. "Yoongi burada deği-"

"Bana oyun oynayamazsın ! Şu an dediklerini bile kendini korumak için diyorsun." Bir kız bana doğru koşarken saçını tutup onu yere attım. "Hayır hayır, beyzbol sopası size ağır gelir."

TaeHyung bana yalan söylediğini düşündüğüm kızı boynundan tutarak bayıltmıştı. Hızlıca arkasına giderek kapıyı açtı. "YEON! ÇIKIŞI BULDUM."

Bende hızlıca oraya koştum. Dışarıyı adım attığımda hızlıca koşup ilerlemeyi istedim.

"Ah!"

Boynuma saplanan şeyle içime bir ağırlık yayılmıştı.

(...)

Yeni bölüm tarihi : 21.01.2018



youtube || min yoongiWhere stories live. Discover now